-
1 унимать
yatıştırmak; dindirmek* * *несов.; сов. - уня́ть1) yatıştırmakуня́ть оппози́цию — разг. muhalifleri yatıştırmak
2) dindirmek; yatıştırmakуня́ть боль — acıyı dindirmek
уня́ть (своё) волне́ние — heyecanını yatıştırmak
уня́ть свои́ стра́сти — tutkularını dindirmek
-
2 заглушать
bastırmak,boğmak,boğuklaştırmak; dindirmek,bastırmak; susturmak* * *несов.; сов. - заглуши́ть1) ( звук) bastırmak; boğmak; boğuklaştırmak ( приглушать)ковёр заглуша́л звук шаго́в — halı ayak seslerini boğuklaştırıyordu
шум заглуша́л му́зыку — gürültü müzik sesini boğuyordu
он так крича́л, что совсе́м заглуши́л меня́ / мой го́лос — öyle bağırıyordu ki sesimi bastırdı
2) перен. dindirmek; uyutmak; bastırmakзаглуша́ть боль — ağrıyı hafifletmek / dindirmek
заглуша́ть го́ре — acıyı uyutmak
заглуша́ть чу́вство го́лода — açlığı bastırmak
заглуша́ть го́лос со́вести — vicdan sesini bastırmak
3) ( растения) boğmak4) ( мотор) susturmak -
3 укрощать
evcilleştirmek; zapt etmek* * *1) ( животное) terbiye edip insana alıştırmak, eğitip evcilleştirmek; yavaştırmakэ́того коня́ не укроти́шь — bu atı yavaştıramazsın
2) dindirmek, zaptetmekукроти́ть стра́сти — tutkularını dindirmek
-
4 усмирять
yatıştırmak; dindirmek; bastırmak* * *1) yatıştırmakусмири́ть драчуно́в — kavgacıları yatıştırmak
2) (мятеж и т. п.) bastırmak3) ( о чувствах) dindirmek -
5 успокаивать
teskin etmek,yatıştırmak,sakinleştirmek; dindirmek* * *несов.; сов. - успоко́ить1) sakinleştirmek, teskin etmek; yatıştırmakон успоко́ил коня́ — atı sakinleştirdi
он стара́лся успоко́ить меня́ по телефо́ну — telefonda beni rahatlatmaya çalıştı
2) dindirmekмасса́ж успока́ивает боль — masaj ağrıyı dindirir
-
6 останавливать
несов.; сов. - остано́вить1) durdurmak; çevirmek (прохожего, свободное такси и т. п.); yolunu kesmek ( преграждать путь)останови́ть часы́ — шахм. saati durdurmak
2) (завод, стройку и т. п.) tatil etmek3) (кровотечение, боль) dindirmek; kesmek4) ( удерживать) alıkoymakнас ничто́ не остано́вит (на э́том пути́) — hiç bir şey bizi yolumuzdan alıkoyamaz
5) atfetmek; çekmekостанови́ть свой взор на ком-чем-л. — bakışlarını birine, bir şeye atfetmek
останови́ть внима́ние кого-л., на чем-л. — birinin dikkatini bir şeye çekmek
останови́ть свой вы́бор на ком-чем-л. — bir kimsede, bir şeyde karar kılmak
См. также в других словарях:
dindirmek — i Dinmesini sağlamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
ondurmak — dindirmek, teskin etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
dağlamak — i 1) Kızgın bir demirle hayvan derisine damga vurmak 2) Akan kanı dindirmek veya hasta bölümleri ortadan kaldırmak için vücudun bir yerini kızdırılmış bir metal araçla yakmak Kızgın maşa demirini al da kollarını dağla dese dağlayacakmışım. O. C.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
dindirivermek — i Çabucak veya ansızın dindirmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
dindirme — is. Dindirmek işi … Çağatay Osmanlı Sözlük
gidermek — i 1) Ortadan kaldırmak, yok etmek Vapur sorar, yol öğrenir, merakımızı gideririz. S. F. Abasıyanık 2) Dindirmek Birleşik Sözler gideren alan renkgideren … Çağatay Osmanlı Sözlük
şişe çekmek (veya vurmak) — ağrı dindirmek amacıyla içinde alev yakılarak havası seyreltilen özel bir şişeyi veya bardağı sırta yapıştırmak, vantuz çekmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
teskin etmek — acı, öfke, heyecan vb. duyguları yatıştırmak, dindirmek Gönlüme teselli kendimde buldum / Sabır ile teskin ettim özümü. Âşık Veysel … Çağatay Osmanlı Sözlük
acısını almak — 1) acılığını gidermek 2) sızıyı dindirmek 3) mec. sıkıntısını, üzüntüsünü azaltmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
amrulmak — (kaynayan tencere, insan soluğu) senmek, çekilmek I, 53, 248, 249bkz: em rülmek yatıştırmak, dindirmek. III, 428429bkz: amurtmak, emrülmek … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
emrülmek — (kaynayan tencere, insan soluğu) senmek, çekilmek I, 53, 248, 249bkz: amrulmak yatıştırmak, dindirmek III, 428, 429bkz: amrulmak, amrutmak … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini