-
1 dümen
-e dümen kırmak MAR zusteuern auf A;dümeni kırmak fam sich davonstehlen;dümen kolu Steuerknüppel m;dümen(i) kullanmak steuern, lenken; fam die Sache hindrehen -
2 dümen
dümen s\dümenine bakmak auf seinen Vorteil bedacht sein -
3 dümen suyu
-
4 dümen bedeni
naut Ruderschaft f -
5 dümen boğazı
naut Ruderhals m -
6 dümen yelpazesi
naut Ruderblatt nt -
7 zincir
zincir Kette f; Reihe f (von Autos);dümen zinciri Ankerkette f;patinaj zinciri Schneekette f;tırtıllı zincir Raupenkette f;-i zincire vurmak in Ketten schlagen;olaylar zinciri eine Kette ( oder Reihe) von Ereignissen -
8 kırmak
vt1) (zer) brechenbacağını/kolunu \kırmak sich das Bein/den Arm brechenbirinin kalbini \kırmak jdm das Herz brechenkırıp geçirmek dezimieren, große Verluste zufügen2) ( forma) falzen3) ( hayran etmek) begeistern4) ( çevirmek) drehendireksiyon/dümen \kırmak das Steuer/das Ruder herumwerfenarabanın direksiyonunu sola \kırmak den Wagen nach links lenken6) comm diskontieren -
9 yelpaze
См. также в других словарях:
dumen — dùmēn m <G duména> DEFINICIJA reg. 1. kormilo 2. krma ETIMOLOGIJA tur. dümen … Hrvatski jezični portal
dümen — is., İt. timon 1) Hava ve deniz taşıtlarında, taşıta istenilen yönü vermeye ve belirli bir doğrultuda götürmeye yarayan hareketli parça 2) mec. Yönetim, idare 3) argo Dalavere, hile Hani öldürseler yaşayamazdı bensiz? Yalan mıydı? Dümen miydi? O … Çağatay Osmanlı Sözlük
Dumen — Sp Dumènas Ap Думен/Dumen L k. PV Ukrainoje (Karpatuose) … Pasaulio vietovardžiai. Internetinė duomenų bazė
dümen bedeni — is., den. Dümen boğazını oluşturmak için boydan boya konulan tek parça … Çağatay Osmanlı Sözlük
dümen boğazı — is., den. Dümenin, dümen yelpazesinden yukarı kalan bölümü … Çağatay Osmanlı Sözlük
dümen suyu — is. Gemi giderken arkasında bıraktığı köpüklü iz Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller dümen suyunda gitmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
dümen yelpazesi — is., den. Geminin ileri veya geri hareketinden meydana gelen su akıntısının baskı yaptığı dümen yüzeyi … Çağatay Osmanlı Sözlük
dümen kırmak — yön değiştirmek Herhâlde kaçmayı düşünüyor olmalıydı. Yolun kenarındaki tek tük ağaçlara doğru dümen kırdı. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
dümen tutmak — den. teknenin gideceği yolu gözleyerek dümeni yönetmek Kimimiz dümen tutar mavnalarda / Kimimiz çımacıdır halat başında. O. V. Kanık … Çağatay Osmanlı Sözlük
Dumen — Du|men: Pl. von 2↑Duma … Universal-Lexikon
Dumen — Du|men: Plur. von 2↑Duma … Das große Fremdwörterbuch