-
1 düşünmek
v. think, give thought to, think of, conceive, imagine, remember, reck, give a thought, be pensive, allow, balance, bethink oneself, cerebrate, cogitate, consider, consult, contemplate, deliberate, envision, excogitate, fancy, figure, intend* * *think -
2 düşünmek
"to think; to think about, to think of, to think over, to think up; to consider; to contemplate; to take into account; to imagine, to conceive, to fancy; to expect; to ponder, to think over; to reflect, to deliberate, to think sth out, to chew sth over; to" -
3 düşünmek
/ı/ 1. to think of. 2. to consider, think about. 3. to worry (about). Düşün düşün boktur işin. vulg. The more you worry about your troubles the worse they seem. düşünüp taşınmak /ı/ to think over carefully, consider at length. -
4 arpacı kumrusu gibi düşünmek
v. brood -
5 ayrı olarak düşünmek
v. dissociate -
6 bir gece düşünmek
v. sleep on it -
7 bütün olarak düşünmek
v. structure -
8 derin derin düşünmek
v. chew, chew the cud -
9 derin düşünmek
v. mull over -
10 enine boyuna düşünmek
v. look round -
11 etraflıca düşünmek
v. think twice, reason out, rethink, reason -
12 farklı düşünmek
v. dissent -
13 farlı düşünmek
v. differ -
14 filozofça düşünmek
v. philosophize -
15 geçmişi düşünmek
v. review -
16 hakkında kötü düşünmek
v. think ill of smb., suspect -
17 iyi düşünmek
v. think twice -
18 iyice düşünmek
v. ponder, pore, worry out -
19 kara kara düşünmek
v. brood -
20 kendi çıkarını düşünmek
v. look after number one
См. также в других словарях:
düşünmek — i 1) Aklından geçirmek, göz önüne getirmek Ezberi düşünmekten, söylediklerimizin anlamını düşünmezdik. Ç. Altan 2) de Bir sonuca varmak amacıyla bilgileri incelemek, karşılaştırmak ve aradaki ilgilerden yararlanarak düşünce üretmek, zihinsel… … Çağatay Osmanlı Sözlük
arpacı kumrusu gibi düşünmek — ne yapacağını bilmeyerek derin derin düşünmek Bak, o şoförün yanında arpacı kumrusu gibi düşünen maarif müdürü beye. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
derin derin düşünmek — 1) üzüntülü bir biçimde düşünceye dalmak 2) çok fazla düşünmek Bu durum huzurumu bozmakla kalmıyor, beni derin derin düşünmeye de zorluyordu. A. Ümit … Çağatay Osmanlı Sözlük
düşünüp (veya düşünmek) taşınmak — konuyu bütün yönleriyle inceleyip ona göre davranmak, iyice düşünmek Düşünün taşının, yarın öbür gün cevap ve imza bekliyoruz. R. E. Ünaydın … Çağatay Osmanlı Sözlük
ince düşünmek — çok detaylı bir biçimde düşünmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
koyu koyu düşünmek — uzun uzun veya derin derin düşünmek Nereye gideceğimi, ne yapacağımı koyu koyu düşünmeye başladığım güne kadar silah elimden düşmemiştir. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
işkembesini düşünmek — tkz. öncelikle karın doyurmayı düşünmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
iki eli şakaklarında düşünmek — derin derin düşünmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
pis pis düşünmek — derin ve üzüntülü düşünceye dalmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
kara kara düşünmek — çok üzüntülü olmak, düşünceye dalmak Kara kara düşünmeye başladım, böyle bir toplantıyı, kim, hangi kurum destekleyecekti? M. C. Anday … Çağatay Osmanlı Sözlük
kötü kötü düşünmek — üzüntülü düşüncelere dalmak Bir yıldırım gelse de beni de yok etse bari diye kötü kötü düşündüğü oluyordu. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük