-
1 düşünmek
vt1) (nach) denken, überlegenbir şeyi \düşünmek an etw denkenbunu düşünmem gerekiyor ich muss darüber nachdenkenşu anda ne düşünüyorsun? was denkst du gerade?bir kimse/şey için düşünülmüş olmak für jdn/etw gedacht seindüşünüp taşınmak durchdenken, reiflich überlegen2) ( niyeti olmak) gedenkenyarın yola çıkmayı düşünüyorum ich gedenke morgen abzureisen -
2 düşünmek
düşünmek (-i) denken (an A); sich (D) ausdenken, ersinnen (A); planen, gedenken, beabsichtigen + inf; im Begriff sein + inf; sich kümmern um A, denken an A; sich (D) Sorgen machen um A -
3 düşünmek
-
4 düşünmek
ду́мать обду́мывать размышля́ть* * *1) -i мы́слить, ду́мать, размышля́тьgeçmişi düşündüm — я поду́мал о про́шлом
2) -i приду́мывать, заду́мыватьbir kurnazlık düşündü — он заду́мал каку́ю-то хи́трость
bu iş için ben bir çare düşündüm — я приду́мал вы́ход из э́того положе́ния
yola çıkmayı düşünüyorum — я ду́маю отпра́виться в путь
3) -i ду́мать, проявля́ть забо́ту, беспоко́иться о ком-чёмbizim şirket memurlarını düşünüyor — на́ша компа́ния забо́тится о свои́х слу́жащих
yalnız kendini düşünüyor — он ду́мает то́лько о себе́
4) быть озабо́ченным / удручённым; огорча́ться, печа́литься, горева́тьbu kadar düşünme, elbet bir çare bulunur — ты уж так не горю́й, коне́чно же, како́й-нибу́дь вы́ход найдётся
•• -
5 düşünmek
уйлану; уйлау -
6 düşünmek
v. think, give thought to, think of, conceive, imagine, remember, reck, give a thought, be pensive, allow, balance, bethink oneself, cerebrate, cogitate, consider, consult, contemplate, deliberate, envision, excogitate, fancy, figure, intend* * *think -
7 düşünmek
fikirîn--------hizrîn--------ramandin--------ramîn -
8 düşünmek
Düşünmək -
9 düşünmek
myśleć; pomyśleć; sądzić; uważać; zamierzać; zastanawiać -
10 düşünmek
2) В приду́мывать; заду́мывать, предполага́ть, намерева́ться, собира́ться (что-л. сделать)3) В ду́мать, проявля́ть забо́ту, забо́титьсяbizim şirket memurlarını düşünür — на́ша компа́ния забо́тится о свои́х слу́жащих
4) быть озабо́ченным (удручённым), огорча́ться, печа́литься, горева́тьbu kadar düşünme, elbet bir çare bulunur — не горю́й так, вы́ход найдётся
-
11 düşünmek
егупшысэн, гупшысэн -
12 düşünmek
اجتلىافتكرتدبرتفكر -
13 düşünmek
1. اجتلى [اِجْتَلَى]2. افتكر [اِفْتَكَرَ]3. تدبر [تَدَبَّرَ]4. تفكر [تَفَكَّرَ] -
14 düşünmek
"to think; to think about, to think of, to think over, to think up; to consider; to contemplate; to take into account; to imagine, to conceive, to fancy; to expect; to ponder, to think over; to reflect, to deliberate, to think sth out, to chew sth over; to" -
15 düşünmek
/ı/ 1. to think of. 2. to consider, think about. 3. to worry (about). Düşün düşün boktur işin. vulg. The more you worry about your troubles the worse they seem. düşünüp taşınmak /ı/ to think over carefully, consider at length. -
16 düşünmek
düşünmək, fikirləşmək -
17 düşünmek
hodlat; mínit; myslet; přemýšlet; soudit; uvažovat -
18 arpacı kumrusu gibi düşünmek
глубоко́ заду́маться, пребыва́ть в тяжёлом разду́мье -
19 elini kalbine koyarak düşünmek sürmek
-
20 işkémbesini düşünmek
ду́мать пре́жде всего́ о своём желу́дке
См. также в других словарях:
düşünmek — i 1) Aklından geçirmek, göz önüne getirmek Ezberi düşünmekten, söylediklerimizin anlamını düşünmezdik. Ç. Altan 2) de Bir sonuca varmak amacıyla bilgileri incelemek, karşılaştırmak ve aradaki ilgilerden yararlanarak düşünce üretmek, zihinsel… … Çağatay Osmanlı Sözlük
arpacı kumrusu gibi düşünmek — ne yapacağını bilmeyerek derin derin düşünmek Bak, o şoförün yanında arpacı kumrusu gibi düşünen maarif müdürü beye. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
derin derin düşünmek — 1) üzüntülü bir biçimde düşünceye dalmak 2) çok fazla düşünmek Bu durum huzurumu bozmakla kalmıyor, beni derin derin düşünmeye de zorluyordu. A. Ümit … Çağatay Osmanlı Sözlük
düşünüp (veya düşünmek) taşınmak — konuyu bütün yönleriyle inceleyip ona göre davranmak, iyice düşünmek Düşünün taşının, yarın öbür gün cevap ve imza bekliyoruz. R. E. Ünaydın … Çağatay Osmanlı Sözlük
ince düşünmek — çok detaylı bir biçimde düşünmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
koyu koyu düşünmek — uzun uzun veya derin derin düşünmek Nereye gideceğimi, ne yapacağımı koyu koyu düşünmeye başladığım güne kadar silah elimden düşmemiştir. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
işkembesini düşünmek — tkz. öncelikle karın doyurmayı düşünmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
iki eli şakaklarında düşünmek — derin derin düşünmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
pis pis düşünmek — derin ve üzüntülü düşünceye dalmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
kara kara düşünmek — çok üzüntülü olmak, düşünceye dalmak Kara kara düşünmeye başladım, böyle bir toplantıyı, kim, hangi kurum destekleyecekti? M. C. Anday … Çağatay Osmanlı Sözlük
kötü kötü düşünmek — üzüntülü düşüncelere dalmak Bir yıldırım gelse de beni de yok etse bari diye kötü kötü düşündüğü oluyordu. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük