-
1 cereyan
cereyan [-ɑːn] Fließen n; Strom m (a EL); Ablauf m der Ereignisse; Strömung f in der Kunst usw; (Luft)Zug m;cereyan etmek stattfinden; im Gange sein; Gespräche, Kämpfe geführt werden;burası cereyan yapıyor es zieht hier;-e cereyan vermek unter Strom stellen A -
2 cereyan
-
3 cereyan
1) врз. тече́ниеhava cereyanı — возду́шное тече́ние
2) сквозня́кcereyanda kalmak — просквози́ть кого
3) электри́ческий токcereyan merkezi — исто́чник то́ка
cereyanı toprağa verme — заземле́ние
cereyan çarpmak — уда́рить то́ком
cereyana kapılmak — а) попа́сть под электри́ческий ток; б) попа́сть в стремни́ну, быть подхва́ченным тече́нием
4) ход разви́тия (событий и т. п.)işi kendi cereyanına bırakmak — пусти́ть де́ло на самотёк
5) тече́ние, направле́ние (в какой-л. области)aşırı cereyanlar — экстреми́стские тече́ния
sanatta çeşitli cereyanlar — разли́чные тече́ния в иску́сстве
•• -
4 cereyan
İnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > cereyan
-
5 cereyan
агым -
6 cereyan
n. flow, circulation, current, draught, draft, tide* * *current -
7 cereyan
herk -
8 cereyan
1. Cərəyan; axın2. Elektrik cərəyanı -
9 cereyan
а тече́ние, пото́к -
10 cereyan
зэкъоныгъ -
11 cereyan
ρεύμα. ροή, ρους -
12 cereyan
جريسريانسيالسيلسيلان -
13 cereyan
1. جري [جَرْي]Anlamı: bir yöne doğru akma, akıntı2. سريان [سَرَيان]Anlamı: bir yöne doğru akma, akıntı3. سيل [سَيْل]Anlamı: bir yöne doğru akma, akıntı4. سيلان [سيلان]Anlamı: bir yöne doğru akma, akıntı5. سيال [سَيَّال]Anlamı: bir yöne doğru akma, akıntı -
14 cereyan
"flow; draught, draft; current; course of events; movement, tendency, trend" -
15 cereyan
1.flow. 2. draft, air movement. 3. elec. current. 4. course of events. 5. movement, tendency, trend. - çarpmak to be shocked or struck by electricity. - etmek to happen, occur, take place. -ı kesmek to cut the current. -
16 cereyan
cərəyan, hava axını -
17 cereyan kesilmesi
elek Stromausfall m -
18 cereyan etmek
а) течь, протека́тьб) происходи́ть, име́ть ме́сто -
19 cereyan açıcı
İnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > cereyan açıcı
-
20 cereyan devresi
İnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > cereyan devresi
- 1
- 2
См. также в других словарях:
cereyan — is., Ar. cereyān 1) Bir yöne doğru akma, akış, akıntı Köprünün parmaklığına dayandı, gözlerini Haliç in kapkara sularına, bu suların cereyanına kaptırdı. E. E. Talu 2) Bir şeyin gelişme, olma durumu En iyisi zorlamamak, işi tabii cereyanına… … Çağatay Osmanlı Sözlük
cereyân — (A.) [ نﺎیﺮﺝ ] 1. akış. 2. oluş. 3. akım. ♦ cereyân etmek olmak, gerçekleşmek … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
cereyan etmek — geçmek, olmak, yapılmak Düzbel de cereyan eden meydan muharebesini İkinci Kılıç Arslan kazandı. Y. K. Beyatlı … Çağatay Osmanlı Sözlük
CEREYÂN — Akma, akış, gidiş. Hareket. Akıntı. Gezme. Mürûr. Vuku, vâki olma. * Mc: Aynı fikir ve gaye etrafında toplananların meydana getirdikleri faaliyet ve hareket. Bu hareket; dinî, fikrî veya siyasî hareketler gibi birbirlerinden farklı sahalarda… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
cereyan çarpmak — elektrik akımına tutulup etkisinde kalmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
CEREYÂN-I HEVÂ — Hava akımı … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
TECRÎ — (Cereyan. dan) Cereyan ediyor, akıyor, gidiyor … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
aklımak — cereyan ve seylan ve seyl etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
akım — is. 1) Akma işi 2) fiz. Hava, su vb. akışkan maddelerin veya elektrik yüklerinin belli bir yönde akışı, yer değiştirmesi, cereyan Gecenin hummalı sessizliği kulaklarında yüksek voltajlı bir elektrik akımı gibi vınlıyordu. A. İlhan Hava akımı. 3)… … Çağatay Osmanlı Sözlük
akıntı — is. 1) Akma işi Musluğun akıntısı bir türlü kesilemedi. 2) Havanın veya suyun herhangi bir yöne doğru yer değiştirmesi, akım, cereyan Bataklıklardan kurtulduktan sonra, akıntıyı takip ederek bir köye giriyordum. Ö. Seyfettin 3) Eğiklik, eğim,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
amil — is., Ar. ˁāmil Etken, etmen, sebep, faktör Acaba bu cereyan ne gibi tarihî amillerin tesiriyle doğdu. F. Köprülü … Çağatay Osmanlı Sözlük