Перевод: с турецкого на немецкий

с немецкого на турецкий

bundan+başka

  • 1 başka

    I adj
    1) andere(r, s)
    \başka bir arabaya çarpmak auf einen anderen Wagen aufprallen
    \başka birisi jemand anderes
    \başka fikirde olmak anderer Meinung sein
    bir \başkası ein anderer, eine andere
    yapacak \başka bir şeyim kalmadı es blieb mir nichts anderes übrig
    2) anders
    \başka türlü olmaz es geht nicht anders
    3) noch
    \başka bir arzunuz var mı? haben Sie noch einen Wunsch?
    \başka kimler/neler wer/was noch alles
    4) \başka yerde anderweitig, woanders, anderswo
    \başka yere asmak umhängen
    \başka yere koymak umstellen, umsetzen; ( yerini değiştirmek) versetzen
    birini \başka yere oturtmak jdn umsetzen
    \başka yere taşınmak wegziehen
    \başka yere taşınmış olmak umgezogen [o verzogen] sein
    \başka yere verilmek anderweitig vergeben werden
    bir kabloyu \başka yerden geçirmek ein Kabel umlegen
    5) (-den \başka)
    benden/senden/bizden \başka außer mir/dir/uns
    bu...den \başka bir şey değil das ist nichts anderes als...
    bundan \başka außerdem
    balıktan \başka her şeyi yerim ich esse alles außer Fisch
    II adv sonst
    \başka bir arzunuz var mı? haben Sie sonst noch einen Wunsch?
    \başka bir şey olmadı sonst ist nichts passiert
    \başka kimse var mıydı orada? war sonst noch jemand da?
    \başka başka soru( nuz) var mı? (haben Sie) sonst noch Fragen?

    Sözlük Türkçe-Almanca kompakt > başka

  • 2 başka

    1. pron ander-; verschieden (-den von);
    başka başka unterschiedlich, verschieden;
    başka (bir) arzunuz? sonst noch einen Wunsch? başka bir deyişle anders gesagt, mit anderen Worten;
    başka biri(si) ein anderer; etwas anderes;
    onun başka işi yok mu? hat er denn nichts zu tun?, was mischt er sich ein?;
    başkaları andere (Leute);
    bize başka ne lazım was brauchen wir noch? başka sefer(e) ein andermal;
    başkası ein(e) andere(r), etwas anderes;
    2. präp -den başka außer D;
    bundan başka außerdem

    Türkçe-Almanca sözlük > başka

  • 3 bundan

    2) hieraus, hiervon, daraus, davon
    \bundan başka außerdem
    \bundan böyle von jetzt an
    \bundan dolayı deshalb, deswegen; ( binaenaleyh) infolgedessen
    \bundan sonra von jetzt an
    \bundan sonrası alles Weitere

    Sözlük Türkçe-Almanca kompakt > bundan

  • 4 ayrıca

    1) gesondert, extra
    2) ( bundan başka) außerdem

    Sözlük Türkçe-Almanca kompakt > ayrıca

  • 5 daha

    1) noch; ( şimdiye kadar) bis jetzt
    \daha da kötüsü schlimmer noch
    \daha erken es ist noch früh
    \daha neler var? was gibt es noch?
    \daha sürecek mi? dauert es noch lange?
    bir hafta/saat \daha noch eine Woche/Stunde, eine weitere Woche/Stunde
    2) als
    göründüğünden \daha gençtir er ist jünger als er aussieht
    3) \daha az weniger
    \daha çok mehr
    \daha fazla noch mehr
    \daha doğrusu richtiger ist, genauer gesagt, beziehungsweise
    \daha erken/geç früher/später
    \daha erken olmaz früher geht's nicht
    \daha güzel schöner
    \daha iyi besser
    bugün \daha (da) iyiyim heute geht es mir (noch) besser
    4) erst
    \daha dün kendisiyle konuştum erst gestern sprach ich mit ihm
    5) ( bundan başka) außerdem; ( bunun dışında) darüber hinaus
    \daha düşünmek weiter überlegen
    6) sekiz bir \daha dokuz eder acht und eins macht neun

    Sözlük Türkçe-Almanca kompakt > daha

  • 6 kaldı ki

    1) ( bundan başka) außerdem
    2) ( bununla birlikte) dennoch

    Sözlük Türkçe-Almanca kompakt > kaldı ki

  • 7 üstelik

    I s <- ği> Zugabe f
    II adv obendrein; ( ayrıca) noch dazu; ( bundan başka) außerdem

    Sözlük Türkçe-Almanca kompakt > üstelik

  • 8 çıkmak

    çıkmak <- ar>
    I vi
    1) gehen
    auta/ava/karaya \çıkmak ins Aus/auf die Jagd/an Land gehen
    dışarı \çıkmak ausgehen
    evden/odadan \çıkmak aus dem Haus/Zimmer gehen, das Haus/Zimmer verlassen
    odaya \çıkmak hinauf ins Zimmer gehen
    2) besteigen (-e)
    tahta \çıkmak den Thron besteigen
    3) ( binmek) steigen (-e auf)
    ağaca \çıkmak auf einen Baum steigen
    birinin tepesine \çıkmak ( fig) o ( fam) jdm aufs Dach steigen
    4) aynı kapıya \çıkmak ( fig) auf dasselbe hinauslaufen, aufs [o auf das] Gleiche hinauslaufen
    bu sokak nereye çıkar? wohin führt diese Straße?
    bu sokak meydana/parka çıkar diese Straße mündet auf den Platz/in den Park
    bu yol kara yoluna çıkar dieser Weg mündet in die Landstraße
    5) ( karışmak) sich mischen ( içine unter)
    insan içine \çıkmak unter Menschen gehen, sich unter Menschen mischen
    6) ( kitap, gazete) erscheinen; ( ilan) erscheinen
    ortaya \çıkmak ( fam) auf der Bildfläche erscheinen
    7) aufkommen
    hafif bir rüzgâr çıktı ein schwacher Wind ist aufgekommen
    8) yumurtadan \çıkmak ausschlüpfen
    9) ( boyası) abgehen
    10) kontrolden \çıkmak aus der Kontrolle geraten
    11) masraflar çıktıktan sonra abzüglich der Kosten, nach Abzug der Kosten
    12) entfallen
    bir şey birinin aklından \çıkmak etw entfällt einem
    on üç numaralı piyango biletine bir milyon çıktı auf die Losnummer dreizehn entfallen eine Million
    13) ( asansörle) hinauffahren, hochfahren; ( merdivenleri) hinaufgehen, hinaufsteigen, hochsteigen
    14) ( anlaşılmak) sich herausstellen
    doğru/yanlış \çıkmak sich als richtig/falsch herausstellen
    15) entstehen
    bundan size masraf çıkmaz es werden für Sie keine Kosten daraus entstehen
    16) ( fam) ausgehen (-le mit)
    senden başka bir kızla çıkmadım außer dir bin ich mit keinem anderen Mädchen ausgegangen
    17) harp/kavga \çıkmak Krieg/Streit ausbrechen
    komadan \çıkmak aus dem Koma erwachen
    II vt ( iskambilde) ausspielen
    dörtlüyü \çıkmak die Vier ausspielen

    Sözlük Türkçe-Almanca kompakt > çıkmak

См. также в других словарях:

  • bundan mâada — (T. A.) [ dan+m ] bundan başka, bunun yanısıra …   Osmanli Türkçesİ sözlüğü

  • kaldı ki — bundan başka, bununla birlikte Kaldı ki bugün propaganda da yasaktır. H. Taner …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ayrıca — zf. 1) Ayrı olarak, başkaca Devlet konut ihtiyacını karşılayacak tedbirleri alır, ayrıca toplu konut teşebbüslerini destekler. Anayasa 2) Ayrı bir önem verilerek Bu bitki oralarda ayrıca yetiştirilir. 3) Bundan başka …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • başlamak — e 1) Bir işe girişmek, harekete geçmek Şairliğe on sekiz yaşında gazel ve rubailerle başlamıştı. H. Taner 2) nsz Çalışır, işler, yürür duruma girmek Bundan başka evlenme hayatı da oldukça başarılı başladı. H. E. Adıvar 3) Olmak, oluşmak, ortaya… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • çalışkan — sf. Gayretli, çalışmayı seven, faal Bundan başka saygılı, temiz ve çalışkan bir kızdı. H. E. Adıvar …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • daha — zf. 1) Şimdiye kadar, henüz Daha kimse gelmemiş. Daha bir saat olmadı. 2) Var olana, elde bulunana ek olarak, olana katarak Bir kızım daha olsaydı, adını Meliha koyardım. P. Safa 3) Kendisinden sonra üçüncü kişi iyelik eki alan bir sıfatla… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • saygılı — sf. Saygısı olan, saygı gösteren, hürmetli Bundan başka saygılı, temiz ve çalışkan bir kızdı. H. E. Adıvar …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • üstelik — zf., ği 1) Ayrıca, bir de, bundan başka Üstelik bu sene dimağımda büyük bir yorgunluk duyuyorum. A. Ş. Hisar 2) sf. Güçlü, kuvvetli, sağlam Benim sesim ondan daha üsteliktir! O. C. Kaygılı 3) is. Üste verilen şey, fark Saatimi bu kalemle… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • BÂKİ — Ebedî, dâimî. Sonu gelmez. Ölmez. * Sonsuz. * Cenab ı Hak. * Artan. Geri kalan. * Bundan başka.(Madem beka, Bâki i Zülcelâl e mahsustur ve mâdem Bâki nin esması bâkiyedir ve mâdem Bâki nin âyineleri Bâki nin rengini, hükmünü alır ve bir nevi… …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • EYYİM — Bekâr, dul. Eyyim; gerek bikir, gerek seyyib olsun zevci olmayan kadına ve zevcesi olmıyan erkeğe denir ki, buna bekâr denir. Bundan başka eyyim; hür kadına ve bir kimsenin kızı, hemşiresi, teyzesi gibi yakın hısmına da ıtlak edilir. (E.T …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • MEÂL — (Geri dönmek ve rücu eylemek. den) Meydana gelen netice. Mefhum. * Mânası. Kısaca mânası. * Kaymak. * Husul yeri, peyda olunacak yer. * Son, sonuç.(Meâl, te vilin me hazi olan evl mânasına masdar ı mimîdir. Bir şeyin varacağı gâye mânasına ism i… …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»