-
1 bulutlar dağılıyor
The clouds are breaking. -
2 rüzgârla sürüklenen bulutlar
n. scud -
3 sedef bulutlar
nacreous clouds -
4 kaplamak
vt1) ( kumaş ile) überziehen (-le mit), beziehen (-le mit), verkleiden (-le mit); ( ağaç ile) täfeln (-le mit)2) ( bakır ile) beschichten (-le mit)gümüşle \kaplamak mit einer Silberschicht überziehen, versilbern3) bir çatıyı kiremitle \kaplamak ein Dach mit Ziegeln deckenbir çekmecenin içini kâğıtla \kaplamak ein Schubfach mit Papier auslegen [o auskleiden]duvarı kâğıtla \kaplamak die Wand tapezierenbir odayı halı ile \kaplamak einen Raum mit Teppich auslegen4) ( yer) einnehmenfazla yer \kaplamak zu viel Platz einnehmen5) ( bulutlar) bedeckenbulutlar gök yüzünü kapladı der Himmel bedeckte [o überzog] sich mit Wolken -
5 dağılmak
разва́ливаться рассе́иваться руши́ться* * *1) расходи́ться, располза́ться, рассе́иватьсяbulutlar dağıldı — ту́чи разошли́сь
meclis dağıldı — меджли́с распу́щен
2) развали́ться, распа́сться, раздроби́ться ( на части)babanın ölümünden sonra aile dağıldı — по́сле сме́рти отца́ семья́ распа́лась
üstüne oturunca iskemle dağıldı — как то́лько на неё се́ли, скаме́йка развали́лась
3) хим., физ. распуска́ться; разлага́ться ( на составные части)şeker suda dağıldı — са́хар в воде́ раствори́лся
4) быть разбро́санным, быть в беспоря́дкеkızın saçı dağıldı — у де́вочки во́лосы растрепа́лись
oda dağıldı — ко́мната в беспоря́дке
5) быть ро́зданным, быть разнесённымmektuplar dağıldı — пи́сьма разнесены́
yemek dağıldı — еду́ разда́ли
-
6 haberci
1) курье́р, гоне́ц, вестово́йatlı haberci — ко́нный посы́льный
2) ве́стникbu bulutlar yapmurun habercisi — э́ти облака́ предве́стники дождя́
-
7 kaplamak
обива́ть* * *-i, -e, -le1) покрыва́ть что чемgümüş kaplamak — посеребри́ть
tepsiyi altınla kaplamak — позолоти́ть подно́с
bulutlar gökyüzünü kapladı — ту́чи заволокли́ не́бо
ormanı sessizlik kapladı — лес охвати́ло безмо́лвие
ortalığı duman kapladı — тума́н оку́тал всё вокру́г
2) обива́ть, облицо́вывать, обшива́ть что чемkanapeye kumaş kaplamak — оби́ть дива́н тка́нью
duvarları kâğıtla kaplamak — окле́ить сте́ны обо́ями
3) разг. охва́тыватьiçini sevinç kapladı — его́ охвати́ла ра́дость
-
8 dağılmak
1) распада́ться, расходи́ться, разбреда́ться, рассе́иваться; располза́тьсяbulutlar dağıldı — ту́чи разошли́сь
çil yavrusu gibi dağılmak — броса́ться врассыпну́ю, разбега́ться во все сто́роны
meclis dağıldı — ме́джлис распу́щен
ordu dağıldı — а́рмия распа́лась
2) хим., физ. растворя́ться, распуска́ться; разлага́ться (на составные части)şeker suda dağıldı — са́хар в воде́ раствори́лся
3) разва́ливаться, распада́ться, раздробля́ться (на части)4) приходи́ть в [по́лный] беспоря́док; быть в беспоря́дкеmasanın üstü dağıldı — на столе́ беспоря́док
oda dağıldı — ко́мната в беспоря́дке
-
9 kümeleşmek
См. также в других словарях:
hava açmak (veya açılmak) — bulutlar dağılmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
ANÂN — Bulutlar. * Gökyüzü, sem … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
Nidâ Öz — (* 1955 in Istanbul) ist ein in Deutschland lebender türkischer Dichter und Musiker. Leben Öz begann 1976 ein Studium im Fachbereich Wirtschaft und Wissenschaft an der Universität Istanbul. Das Studium musste er jedoch wegen des so genannten… … Deutsch Wikipedia
Лили Иванова — В Википедии есть статьи о других людях с такой фамилией, см. Иванова. Лили Иванова … Википедия
Palandöken (Erzurum) — Vorlage:Infobox Ort in der Türkei/Wartung/LandkreisVorlage:Infobox Ort in der Türkei/Wartung/LandkreisOhneEinwohnerOderFläche Palandöken (Erzurum) Hilfe zu Wappen … Deutsch Wikipedia
ay karanlığı — is. Bulutlar arkasında kalan ayın yaydığı hafif aydınlık … Çağatay Osmanlı Sözlük
batmak — nsz, ar 1) Bir sıvının üstündeyken içine gömülmek Sonra hani bir gemimiz batmıştı. S. F. Abasıyanık 2) Dünyanın dönüşü dolayısıyla güneş, ay ve yıldız ufkun altına inmek Güneş renksiz bulutlar altında batıyordu. Ö. Seyfettin 3) İflas etmek 4)… … Çağatay Osmanlı Sözlük
bulut — is. 1) Atmosferdeki su damlacıkları ve buz taneciklerinin görülebilir yoğunluk kazanmasıyla oluşan, biçimleri, yükseklikleri ve yol açtıkları hava olaylarıyla birbirinden ayrılan yığın Mavi maviydi gökyüzü / Bulutlar beyaz beyazdı / Boşluğu ve… … Çağatay Osmanlı Sözlük
çatışmak — nsz, le 1) Birbirine çatmak veya çatılmak Ulu denizin üstünü çatışan, şimşeklenen kara bulutlar sardı. Y. Kemal 2) Söz, iddia veya davranış birbirini tutmamak, birbirini çelmek, mütenakız olmak 3) Karşılıklı vuruşmak 4) Kavga etmek 5) Deve ve… … Çağatay Osmanlı Sözlük
çatlak — sf., ğı 1) Çatlamış olan Çatlak bardak. 2) mec. Deli 3) is. Ara, aralık İki denizci kara bulutlar çatlağından güneş ışığının güldüğünü sandılar. Halikarnas Balıkçısı 4) is., jeol. Yer altındaki taş kütlelerinin basınç ve gerilim dolayısıyla yer… … Çağatay Osmanlı Sözlük
haberci — is. 1) Haber getiren kimse, ulak 2) Muhbir, ihbar eden kimse Kaçakçı kamyonları bazen, o da bir habercinin yardımı ile içeride yakalanmakta. F. R. Atay 3) mec. Bir durumun, bir olayın belirtisi Bu bulutlar yağmurun habercisi olsa gerek. 4) tar.… … Çağatay Osmanlı Sözlük