-
1 bozuk
bozuk <- ğu> kaputt; verdorben; defekt, nicht intakt; Mensch sittenlos, verderbt; Tag, Zensur, Zeugnis schlecht;bozuk para Kleingeld n;sinir(ler)im bozuk ich bin mit meinen Nerven am Ende;gayet bozuk bir Fransızca ile in einem sehr gebrochenen Französisch -
2 bozuk
1) gestört; ( fam) kaputtbozuğum yok ich habe kein Kleingeld -
3 bozuk
озвонч. -ğu1) испо́рченный тж. перен. ; него́дныйbozuk makine — неиспра́вная маши́на
2) плохо́й, дурно́й3) разме́нный, ме́лкий ( о деньгах)bozuk para — ме́лкие де́ньги, ме́лочь
••- bozuk para gibi harcamak -
4 bozuk
I (-ğu)1.1) испо́рченный тж. перен., разру́шенный; расстро́енныйbozuk adam — испо́рченный (безнра́вственный) челове́к
2) разби́тыйbozuk yumurta — а) испо́рченное яйцо́; б) разби́тое яйцо́
3) плохо́й, дурно́йnotlar epeyce bozuk — отме́тки дово́льно плохи́е
4) разме́нный, ме́лкий (о деньгах)2.по́рча, неиспра́вность, поврежде́ниеII (-ğu) -
5 bozuk
бозык -
6 bozuk
аварийный, испорченный, поврежденный, дефектный, неисправный, недоброкачественныйİnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > bozuk
-
7 bozuk iş
İnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > bozuk iş
-
8 bozuk
adj. broken, broken down, dished, out of action, damaged, disordered, distorted, wrong, imperfect, in bad order, upset, disappointed, bad, bum, dead, deranged, dirty, Doric, embroiled, faulty, flyblown, foul, on the fritz, gone, hard set, haywire* * *1. broken 2. out of order 3. out of work 4. corrupted (adj.) 5. broken down (adj.) 6. foul (adj.) -
9 bozuk
aloz--------pûç--------xera--------xerbende--------xirab--------xirabbûyî--------xwar -
10 bozuk
Xarab; nasaz -
11 bozuk
łamany; rozbity; zepsuty; złamany -
12 bozuk
-
13 bozuk
укъуагъэ, къутагъэ -
14 bozuk ew
Ruined house -
15 bozuk ew
Ruined house -
16 bozuk
فاسدفسيدكسيرمتفسخمتكسرمتهشممخربمدمرمعطوبمكسرمكسورمهشمهشيميباب -
17 bozuk
1. فسيد [فَسِيد]Anlamı: bozulmuş olan2. كسير [كَسِير]Anlamı: bozulmuş olan3. متفسخ [مُتَفَسِّخ]Anlamı: bozulmuş olan4. متكسر [مُتَكَسِّر]Anlamı: bozulmuş olan5. متهشم [مُتَهَشِّم]Anlamı: bozulmuş olan6. مخرب [مُخَرَّب]Anlamı: bozulmuş olan7. مدمر [مُدَمَّر]Anlamı: bozulmuş olan8. معطوب [مَعْطُوب]Anlamı: bozulmuş olan9. مكسر [مُكَسَّر]Anlamı: bozulmuş olan10. مكسور [مَكْسُور]Anlamı: bozulmuş olan11. مهشم [مُهَشَّم]Anlamı: bozulmuş olan12. هشيم [هَشِيم]Anlamı: bozulmuş olan13. يباب [يَبَاب]Anlamı: bozulmuş olan -
18 bozuk
"spoilt, ruined; (çalýþmaz) out of order, out of action, on the blink, on the bum, dead, inactive; faulty; disordered, disarranged; (yazý, konuþma) broken; (hava) bad, foul, dirty;" " (gýda) rotten, tainted; (yol vb) bumpy; corrupt, depraved; not virgin" -
19 bozuk
a nine-stringed lute. -
20 bozuk
(-ğu)1) xarab, nasaz, yarasız, pis; 2) xırda(pul)xarab, nasaz, pis, yarasız
См. также в других словарях:
bozuk — bozuk, kırık yıkık, I, 378 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
bozuk — 1. sf., ğu 1) Bozulmuş olan Daracık ve bozuk kaldırımlardan çamurlu sular akıyordu. T. Buğra 2) Görevini yapamaz duruma gelmiş (organ) Ağzındaki birkaç bozuk dişten şüphe ettim. R. N. Güntekin 3) is. Madenî para, bozuk para Hiç olmazsa birkaç… … Çağatay Osmanlı Sözlük
Bozuk-Kamezik — Bozuk Kamezik, Fluß in der europäischen Türkei. der bei Varna in das Schwarze Meer mündet; es ist der vereinigte Ake u. Kamera Kamezik … Pierer's Universal-Lexikon
bozuk para — is. Ufak birimlere ayrılmış para, ufaklık, bozuk, bozukluk Hesap istedi. Bozuk paralarını sayıp borcunu ödedi. N. Cumalı Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller bozuk para gibi harcamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
bozuk düzen — sf. Düzensiz, düzeni bozuk olan Günümüze dek soysuzlaşa soysuzlaşa varagelen bozuk düzen her zaman yoktu. A. Erhat … Çağatay Osmanlı Sözlük
bozuk çalmak — argo canı sıkılmış, yüzü asılmış olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
bozuk para gibi harcamak — (birini) değerini düşürecek biçimde bir kimseden yararlanmaya kalkışmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
bozuk plak gibi — sürekli tekrarlanarak … Çağatay Osmanlı Sözlük
Basi-bozuk — Saltar a navegación, búsqueda Un basik bozuk según cuadro de Jean Léon Gérôme Un Bashi bozuk (en turco: başıbozuk, que significa desorganizado, falto de liderazgo) era un soldado irregular (mercenario) del … Wikipedia Español
Başı Bozuk — Başı Bozuk, 1869, Jean Léon Gérôme … Deutsch Wikipedia
Basi-bozuk — Un Bashi bozuk (en turco: basibozuk, que significa desorganizado, falto de liderazgo) era un soldado irregular (mercenarios) del ejército otomano. Aunque las tropas otomanas siempre constaron de aventureros bashi bazouk así como de soldados… … Enciclopedia Universal