-
1 bollaşmak
vi sich weiten -
2 bollaşmak
-
3 bollaşmak
см. bollanmak -
4 bollaşmak
v. widen, expand -
5 bollaşmak
fireh bûn--------zêde bûn -
6 bollaşmak
1) станови́ться широ́ким2) де́латься оби́льным -
7 bollaşmak
хъой хъун, бэгъон -
8 bollaşmak
είμαι σε αφθονία, αφθονώ -
9 bollaşmak
استفاضتوافرتوفرضفاغزر -
10 bollaşmak
1. استفاض [اِسْتَفَاضَ]Anlamı: bol duruma gelmek, genişlemek2. توافر [تَوَافَرَ]Anlamı: bol duruma gelmek, genişlemek3. توفر [تَوَفَّرَ]Anlamı: bol duruma gelmek, genişlemek4. ضفا [ضَفَا]Anlamı: bol duruma gelmek, genişlemek5. غزر [غَزُرَ]Anlamı: bol duruma gelmek, genişlemek -
11 bollaşmak
1. to get wide, get loose, fit loosely. 2. to abound, become plentiful, be in good supply. -
12 bollanmak, bollaşmak
"to get wide, to loosen; to abound, to become plentiful" -
13 bollaşmamak
v. (neg. form of bollaşmak) widen, expand -
14 bollanmak
-
15 bollaştırmak
bollaştırmak weiten, größer machen; ausleiern;kaus von bollaşmak -
16 açılmak
vi2) aufgehen, sich öffnen; ( mağazalar) aufmachenaçıl susam, açıl! Sesam, öffne dich!birdenbire kapı/pencere açıldı plötzlich ging die Tür/das Fenster aufdışa/içe doğru \açılmak sich nach außen/innen öffnendükkânlar saat dokuzda açılır die Geschäfte machen um neun Uhr aufşalter dokuz buçukta açıldı der Schalter machte um halb zehn auf3) ( renk için) hell(er) werden5) ( gemi)engin denizlere \açılmak aufs offene Meer hinausfahren7) ( kuruluşlar için) die Pforten (wieder) öffnen8) expandierenfazla açıldığı için battı weil er zu sehr expandiert hat, hat er Konkurs gemachtayakkabısı açıldı seine Schuhe haben sich geweitet13) birine \açılmak sich jdm anvertrauen [o offenbaren] -
17 bollaşma
-
18 bollanmak
see bollaşmak.
См. также в других словарях:
bollaşmak — nsz Bol duruma gelmek Biraz zayıflamış, kolalı beyaz yakalığı bollaşmıştı. C. Uçuk … Çağatay Osmanlı Sözlük
İTTİSA — Bollaşmak. Genişlik kazanmak. Genişlemek. Vüs at … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
açılmak — nsz 1) Açma işi yapılmak veya açma işine konu olmak Bu esaslara aykırı eğitim ve öğretim yerleri açılamaz. Anayasa 2) Renk koyuluğunu yitirmek Perdenin rengi açıldı. 3) Kendine gelmek, biraz iyileşmek, ferahlamak Ateşi düşünce hasta açıldı. 4) e… … Çağatay Osmanlı Sözlük
bolalmak — nsz, hlk. Bollaşmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
bollaşıvermek — nsz Çabucak veya ansızın bollaşmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
bollaşma — is. Bollaşmak işi veya durumu … Çağatay Osmanlı Sözlük
genişlemek — nsz 1) Geniş duruma gelmek, büyümek 2) Bollaşmak 3) Rahat bir duruma gelmek, açılmak, ferahlamak Ahali dar parmaklıklardan kurtulur kurtulmaz, yelpaze gibi açılıp genişleyerek dağılıyorlardı. P. Safa 4) mec. Yaygın duruma gelmek Ünü, ölümünden… … Çağatay Osmanlı Sözlük
TEFEYYÜZ — Feyizlenmek. * İlerlemek. * Bollaşmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük