Перевод: с русского на все языки

со всех языков на русский

birikmek

См. также в других словарях:

  • birikmek — nsz 1) Toplanıp yığılmak Meydanlarda çamurlar, sular birikirdi. S. F. Abasıyanık 2) Birbirine eklenip çoğalmak Sana verilecek havadislerim birikti. P. Safa …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • teraküm etmek — birikmek, yığılmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • irkmek — birikmek, yığılmak, toplanmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • birikivermek — nsz Çabucak birikmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • dökülmek — nsz 1) Dökme işi yapılmak veya dökme işine konu olmak Tepesinden saçları bir hayli dökülmüştü. S. F. Abasıyanık 2) Kumaş dökümlü olmak 3) Bir işi, bir konuyu ele alış biçiminde değişiklik olmak 4) e Düşmek Bizim motor ikiye bölünüp suya… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • göllenmek — nsz, hlk. Akarsu, çukurlarda birikmek, gölcük olmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • irkilmek — nsz 1) Ürkerek geri çekilir gibi olmak Elimi omzuna koyuyorum. İrkiliyor, sertçe çeviriyor bakışını. E. Bener 2) Şaşırıp duraklamak 3) biy. Vücudun bir yeri dışarıdan gelen bir uyarıcının etkisiyle kanlanıp şişmek, taharrüş etmek 4) hlk. Akan bir …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • irkmek — nsz, er, hlk. 1) Birikmek 2) Biriktirmek, toplamak 3) Tiksinmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kanlanmak — nsz 1) Kan bulaşmak Sargı kanlandı. 2) Kanı çoğalmak 3) Bir organda kan birikmek Kanlanan gözlerinden sıcak yaşlar akıyor, heyecan ve yorgunluğundan nefesi tıkanıyordu. Ö. Seyfettin …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kireçlenmek — nsz 1) Kireç dökülmek veya saçılmak 2) Kireç sürülmek Ağaçlar kireçlendi. 3) Kireç bulaşmak Pantolonunuz kireçlenmiş. 4) Organik dokularda, dokunun görevine engel olacak derecede kalsiyum tuzları birikmek 5) bit. b. Bitkilerin hücre zarlarında… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • lığlanmak — nsz Üstünde lığ birikmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»