-
1 binmek
vibindiği dalı kesmek ( fig) den Ast absägen, auf dem man sitzt2) ( taşıta) steigen (-e in), einsteigenotobüse \binmek in den Bus steigen3) ( ata) reitenkısrağa \binmek auf einer Stute reiten4) ( bisiklete) fahren (-e mit)atlıkarıncaya/dönme dolaba \binmek (mit dem) Karussell/Riesenrad fahren -
2 binmek
gerçeğe binmek Wirklichkeit werden; fig dazu kommen (-e zu);ata binmek reiten;iş fenaya (ciddiye, gerçeğe) bindi die Sache nahm eine schlechte (ernsthafte, reale) Wendung -
3 binmek
-e1) сади́ться верхо́мata binmek — сесть на ло́шадь
2) сади́ться (на поезд и т. п.)uçağa binmek — сади́ться на самолёт
3) принима́ть какой-л. оборо́тiş fenaya bindi — де́ло при́няло плохо́й оборо́т
4) поднима́ться, повыша́ться ( о цене)5) добавля́ться, прибавля́тьсяposta masrafı bindi — приба́вились [ещё] почто́вые расхо́ды
••bindiği dalı kesmek — погов. руби́ть сук, на кото́ром сиди́шь
-
4 binmek
1) (atabinmek, üstüne binmek) ШЭСЫН (МЭШЭС(ы), тетIысхьан/ тетIысхьэн -
5 binmek
менү; утыру -
6 binmek
v. mount, board, get on, hop on, ride, sit* * *mount -
7 binmek
siwarbûn -
8 binmek
Д1) сади́ться верхо́м; сади́ться (на поезд)2) поднима́ться, взбира́ться3) принима́ть какой-л. оборо́т (напр. о деле)4) поднима́ться (о цене) -
9 binmek
тетIысхьан, шыун -
10 binmek
امتطىركب -
11 binmek
1. امتطى [اِمْتَطَى]2. ركب [رَكِبَ] -
12 binmek
"to get on, to get into; to board; to mount; to ride; to overlap; to be added" -
13 binmek
"/a/ 1. to mount (a horse, camel, etc.); to get in (a car); to get on (a bicycle, motorcycle, etc.); to board (a ship, train, airplane); to get on (a mobile thing such as a seesaw, swing, etc.); (for an animal) to enter (a truck, trailer, etc.). 2. to know how to ride (a horse, bicycle, motorcycle, etc.): Deveye iyi biner. He´s an accomplished rider of camels. 3. (for something unwanted) to be added to. 4. (for a specified increase) to be made in the price of (something): Muza yüzde yirmi bindi. The price of bananas has gone up by twenty percent. bindiği dalı kesmek to cut off the branch one is sitting on." -
14 binmek
minmək -
15 üst üste binmek
v. ride--------üst üste binmek (kırık kemik)v. override -
16 dalına binmek
пристава́ть с ножо́м к го́рлу -
17 ensesine binmek
наступа́ть на го́рло, принужда́ть (что-л. делать) -
18 küplere binmek
лезть в буты́лку, рассвирепе́ть -
19 tepesine binmek
сади́ться на́ голову, понука́ть -
20 ata binmek
атлану
См. также в других словарях:
binmek — e, er 1) Yüksek bir şeyin veya bir hayvanın üstüne çıkıp ayaklarını sallandırarak oturmak Belki de atlara binerek dolaşırız. R. H. Karay 2) Bir yere gitmek için tren, vapur, uçak, otomobil vb. bir taşıtta yer almak Vapurlara, trenlere ihtiyarları … Çağatay Osmanlı Sözlük
inada binmek (veya bindirmek) — iş inada binmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
dalına binmek — omuzuna binmek … Beypazari ağzindan sözcükler
imamkayığına binmek — ölü tabut içinde veya sal üzerinde mezarlığa götürülmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
kıymete binmek — çok değerli duruma gelmek Düşündüm ki başka bir yerde çalışmaya başlarsam, belki kıymete binerim. A. Kulin … Çağatay Osmanlı Sözlük
dalına binmek — bir kimseye bir iş yaptırmak için asılmak, musallat olmak, sıkıştırmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
küplere binmek — çok öfkelenmek Ertesi günü babam horozun ölüsünü bulunca küplere bindi. S. F. Abasıyanık … Çağatay Osmanlı Sözlük
ensesine binmek — birine bir işi yaptırmak için sürekli baskı altında bulundurmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
zora binmek — iş ancak zor kullanılmakla sonuçlanacak bir durum almak … Çağatay Osmanlı Sözlük
omzuna binmek — (birinin) yük olmak, ağırlık vermek … Çağatay Osmanlı Sözlük
tepesine binmek (veya çıkmak) — (birinin) genellikle kendinden daha güçsüz kimseleri ezmek, kötü davranmak Böyle kız gibi nazik bir zabiti askerler sayarlar mı? Askerlerimiz tepenize çıkıyordur, nedir? R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük