-
41 schlenkern
-
42 vertreten
vertreten*irr vt1) ( ersetzen) yerini almak(-in)3) ( Interessen) savunmak; ( Ansicht, These) savunmak, yana olmak (-den); ( verantworten) sorumluluğunu yüklenmek(-in)4) ( vorhanden sein)stark/schwach \vertreten sein sayıca çok/az olmak5) ( verstauchen) burkmak; -
43 straddle
ata biner gibi üzerine oturmak; bacaklarini iyice açip oturmak/dikilmek; çift ikramiyeli islem, çift tarafli islem, çift opsiyon islem -
44 balancer
-
45 croiser
v t1 former une croix üstüste atmak2 traverser -den geçmek◊Cette route croise la nationale. — Bu yol ulusal yoldan geçer.
3 rencontrer birine raslamak4 mélanger melezleştirmek -
46 dégourdir
-
47 écart
n m1 distance uzaklık2 fark [faɾk]3 à l'écart uzakta4 faire le grand écart balette uyluklar yere gelecek kadar bacaklarını açmak -
48 étendre
-
49 remuer
-
50 replier
-
51 tendre
I1 affectueux şefkatli2 mou yumuşak [jumu'ʃak]IIv t1 déplier germek2 avancer ileriye uzatmak3 uzatmak4 tendre un piège à qqn birine bir tuzak kurmak5 tendre l'oreille kulak kabartmakv i1 viser -e doğru gitmek2 avoir tendance à -e yüz tutmak
См. также в других словарях:
bacaklarını uzatmak — hiçbir şey yapmadan, hiçbir şeyle ilgilenmeden oturmak, tembel tembel zaman öldürmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
apışak — bacaklarını açarak yürümek … Beypazari ağzindan sözcükler
apışak — sf., ğı, hlk. Bacaklarını açarak yürüyen, ayrık bacaklı … Çağatay Osmanlı Sözlük
apışmak — nsz 1) Hayvan yorgunluktan bacaklarını birbirinden ayırarak çöküvermek 2) mec. Ne yapacağını kestirememek, şaşırmak 3) hlk. Oturmak, bacakları ayırarak çömelmek Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller apışıp kalmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
apul apul — zf. Tombul çocuklar bacaklarını açarak (salına salına yürümek) Apul apul gidiyor … Çağatay Osmanlı Sözlük
bacak — is., ğı, anat. 1) Vücudun kasıktan tabana kadar olan bölümü Yorgun vücudunu zahmetle taşıyan ince bacakları üstünde doğruldu. P. Safa 2) anat. Hayvanlarda yürümeye veya atlamaya yarayan organ 3) Bazı şeylerin yerden yüksekçe durmasını sağlayan… … Çağatay Osmanlı Sözlük
çeyreklemek — i Süt çocuklarının kollarını ve bacaklarını çaprazlayarak vücutlarına idman yaptırmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
dalma — is. 1) Dalmak işi 2) sp. Güreşçinin ayaktayken birden eğilerek rakibinin bacaklarını kapması Birleşik Sözler çift dalma … Çağatay Osmanlı Sözlük
Hint güreşi — is., sp. Karşıt yönde yan yana ve sırtüstü yatan bir çiftin, iç yandaki bacaklarını kenetleyerek birbirlerini çevirme çabası … Çağatay Osmanlı Sözlük
kötürüm — sf. 1) Yaşlılık veya sakatlık sebebiyle yürüyemeyen, ayağa kalkamayan (kimse), oturak Duvar diplerinde kötürüm gibi yatıyorlar, uyukluyorlardı. Ö. Seyfettin 2) Yürüyemeyecek derecede sakat (bacak) O vakit, iki yanmış odundan hiç fark edilmeyen… … Çağatay Osmanlı Sözlük
küstah — sf., Far. gustāḫ Saygısız, kaba, terbiyesiz (kimse) Babasının koltuğuna küstah bir tarzda oturmuş, bacaklarını, yatar gibi uzatmış ve laubali şeyler söylüyor. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük