-
1 başlamak
başlamak (-e) anfangen, beginnen (A oder mit); Freundschaft sich entspinnen; Landschaft sichtbar werden;-den başlamak anfangen mit/bei;gene başlama! fang nicht schon wieder an! -
2 başlamak
vi1) beginnen, anfangen (-e mit)film başladı der Film hat angefangenbeş yaşında okumaya başladı mit fünf Jahren hat er angefangen zu lesengene başlama! fang nicht wieder damit an!2) den Anfang machenkim başlıyor? wer macht den Anfang?3) ( göreve) antreten -
3 başlamak
1) Д начина́тьmektebe başlamak — нача́ть ходи́ть в шко́лу
2) начина́тьсяoyun başladı — игра́ начала́сь
-
4 başlamak
начина́ть начина́ться* * *-eначина́ть, приступа́ть к чемуromanı okumağa başladı — он на́чал чита́ть рома́н
oyun başladı — игра́ начала́сь
••- başlama! -
5 başlamak
башлау; керешү -
6 başlamak
начинать, приступатьİnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > başlamak
-
7 başlamak
v. begin, start, commence, get going, come on, enter into, enter on, enter upon, fall to, get, get to, go, go off, inaugurate, introduce, kick off, knuckle down to, launch, launch out, launch out into, lay down, get a move on, open, set about, set in* * *begin -
8 başlamak
dest pê kirin--------destpêkirin -
9 başlamak
rozpocząć; rozpoczynać; zaczynać; zapoczątkowywać -
10 başlamak
-
11 başlamak
ублэн, ыублэн, еублэ, фежьэн, егъэжьэн -
12 başlamak
أبدأأنشأأهلابتدأاستفتحافتتحبدأطفقهل -
13 başlamak
1. أبدأ [أَبْدَأَ]Anlamı: bir işe girişmek, çalışır, işler, yürür duruma girmek2. أنشأ [أَنْشَأَ]Anlamı: bir işe girişmek, çalışır, işler, yürür duruma girmek3. أهل [أَهَلَّ]Anlamı: bir işe girişmek, çalışır, işler, yürür duruma girmek4. ابتدأ [اِبْتَدَأَ]Anlamı: bir işe girişmek, çalışır, işler, yürür duruma girmek5. استفتح [اِسْتَفْتَحَ]Anlamı: bir işe girişmek, çalışır, işler, yürür duruma girmek6. افتتح [اِفْتَتَحَ]Anlamı: bir işe girişmek, çalışır, işler, yürür duruma girmek7. بدأ [بَدَأَ]Anlamı: bir işe girişmek, çalışır, işler, yürür duruma girmek8. طفق [طَفِقَ]Anlamı: bir işe girişmek, çalışır, işler, yürür duruma girmek9. هل [هَلَّ]Anlamı: bir işe girişmek, çalışır, işler, yürür duruma girmek -
14 başlamak
"to begin, to start, to commence, to come on, to enter into, to fall to, to get cracking; to originate; (göreve) to accede (to sth)" -
15 başlamak
1. to begin, start, commence. 2. knitting to cast on. -
16 başlamak
başlamaq -
17 başlamak
načít; počít; začínat; začít -
18 oyuna başlamak
oyuna başlamak (golf)v. tee off -
19 tekrar başlamak
v. reopen--------tekrar başlamak (tartışma)return to the charge -
20 anlamaya başlamak
v. get on to
См. также в других словарях:
başlamak — başlamak, kılavuzluk etmek, komutanlık etmek, III, 291, 292 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
başlamak — e 1) Bir işe girişmek, harekete geçmek Şairliğe on sekiz yaşında gazel ve rubailerle başlamıştı. H. Taner 2) nsz Çalışır, işler, yürür duruma girmek Bundan başka evlenme hayatı da oldukça başarılı başladı. H. E. Adıvar 3) Olmak, oluşmak, ortaya… … Çağatay Osmanlı Sözlük
söze başlamak — konuşmaya başlamak, bir konuya girmek Heykelinizi diktirmek istiyormuşsunuz, diye söze başladı. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
sıfırdan başlamak — en baştan, hiçbir şeye sahip olmadan bir işe girişmek Sıfırdan başladım, lisede kitabım, tıbbiyede beyaz gömleğim yoktu, bu ev, Ihlamur daki klinik, altımdaki araba, hepsini ben yaptım. A. İlhan … Çağatay Osmanlı Sözlük
ÜST PERDEDEN BAŞLAMAK — Ağız bozmak, sert konuşmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
TEBEDDÜ' — Başlamak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
tevessül etmek — başlamak, girişmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
türçimek — başlamak. III, 275, 276 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
ŞÜRU' — Başlamak. (Bak: şuru … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
girmek — e, er 1) Dışarıdan içeriye geçmek İçeri girdiklerinde birinci film çoktan başlamıştı. H. Taner 2) Sığmak Elim bu eldivene girmiyor. 3) Katılmak, iltihak etmek Bugün edebiyat imtihanına girdim. Y. Z. Ortaç 4) Almak, fethetmek Ordularımız İstanbul… … Çağatay Osmanlı Sözlük
yerleşmek — e 1) Yerine iyice oturmak, yerinde sabit olmak Bu taş buraya adamakıllı yerleşmiş. 2) Yer bulup oturmak Arabaya, birbirine sıkışarak yerleştiler. S. F. Abasıyanık 3) Çalışmak üzere bir iş yerine başlamak Oğlu bankaya yerleşmiş. 4) Bir yerde… … Çağatay Osmanlı Sözlük