-
1 başlamak
v. begin, start, commence, get going, come on, enter into, enter on, enter upon, fall to, get, get to, go, go off, inaugurate, introduce, kick off, knuckle down to, launch, launch out, launch out into, lay down, get a move on, open, set about, set in* * *begin -
2 başlamak
"to begin, to start, to commence, to come on, to enter into, to fall to, to get cracking; to originate; (göreve) to accede (to sth)" -
3 başlamak
1. to begin, start, commence. 2. knitting to cast on. -
4 oyuna başlamak
oyuna başlamak (golf)v. tee off -
5 tekrar başlamak
v. reopen--------tekrar başlamak (tartışma)return to the charge -
6 anlamaya başlamak
v. get on to -
7 antipati duymaya başlamak
v. take a dislike to -
8 ava başlamak
v. throw off -
9 aynı satırdan başlamak
v. run on -
10 aşamalı olarak kullanmaya başlamak
v. phase inTurkish-English dictionary > aşamalı olarak kullanmaya başlamak
-
11 bir işe başlamak
v. break ground -
12 gelişmeye başlamak
v. bud, germinate, burgeon -
13 havlamaya başlamak
v. challenge -
14 izin almadan başlamak
jump the gun -
15 işaret verilmeden başlamak
jump the gun -
16 konuşmaya başlamak
v. open up, get talking -
17 kullanılmaya başlamak
v. come into use -
18 silbaştan başlamak
be back to square one -
19 soğumaya başlamak
v. take a dislike to -
20 söylemeye başlamak
v. strike up
См. также в других словарях:
başlamak — başlamak, kılavuzluk etmek, komutanlık etmek, III, 291, 292 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
başlamak — e 1) Bir işe girişmek, harekete geçmek Şairliğe on sekiz yaşında gazel ve rubailerle başlamıştı. H. Taner 2) nsz Çalışır, işler, yürür duruma girmek Bundan başka evlenme hayatı da oldukça başarılı başladı. H. E. Adıvar 3) Olmak, oluşmak, ortaya… … Çağatay Osmanlı Sözlük
söze başlamak — konuşmaya başlamak, bir konuya girmek Heykelinizi diktirmek istiyormuşsunuz, diye söze başladı. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
sıfırdan başlamak — en baştan, hiçbir şeye sahip olmadan bir işe girişmek Sıfırdan başladım, lisede kitabım, tıbbiyede beyaz gömleğim yoktu, bu ev, Ihlamur daki klinik, altımdaki araba, hepsini ben yaptım. A. İlhan … Çağatay Osmanlı Sözlük
ÜST PERDEDEN BAŞLAMAK — Ağız bozmak, sert konuşmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
TEBEDDÜ' — Başlamak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
tevessül etmek — başlamak, girişmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
türçimek — başlamak. III, 275, 276 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
ŞÜRU' — Başlamak. (Bak: şuru … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
girmek — e, er 1) Dışarıdan içeriye geçmek İçeri girdiklerinde birinci film çoktan başlamıştı. H. Taner 2) Sığmak Elim bu eldivene girmiyor. 3) Katılmak, iltihak etmek Bugün edebiyat imtihanına girdim. Y. Z. Ortaç 4) Almak, fethetmek Ordularımız İstanbul… … Çağatay Osmanlı Sözlük
yerleşmek — e 1) Yerine iyice oturmak, yerinde sabit olmak Bu taş buraya adamakıllı yerleşmiş. 2) Yer bulup oturmak Arabaya, birbirine sıkışarak yerleştiler. S. F. Abasıyanık 3) Çalışmak üzere bir iş yerine başlamak Oğlu bankaya yerleşmiş. 4) Bir yerde… … Çağatay Osmanlı Sözlük