-
1 bürünmek
vi1) sich einhüllen (-e in)yasa \bürünmek die Trauer anlegendağlar sise bürünmüş die Berge sind in Nebel gehüllt2) schlüpfen (-e in)başkasının derisine \bürünmek in die Haut eines anderen schlüpfenkahraman rolüne \bürünmek in die Rolle eines Helden schlüpfen -
2 bürünmek
bürünmek eingehüllt sein (-e von); versinken, sich einhüllen (-e in) -
3 bürünme
-
4 yas
-
5 yaslanmak
1. vi sich lehnen (-e an)duvara \yaslanmak sich an die Wand lehnen
См. также в других словарях:
bürünmek — bürünmek. II, 141 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
bürünmek — e 1) Bürüme işine konu olmak Dağ başı sise büründü. 2) Sarınmak, örtünmek Annem, babaannem, halalarım çarşaflarına bürünmüşlerdi. O. Kemal 3) Bir görünüşe girmek Unutmak istediğim eski kimliğime bürünüvermiştim. O. Pamuk … Çağatay Osmanlı Sözlük
bürünmek — kararmak … Beypazari ağzindan sözcükler
kara yasa bürünmek — 1) aşırı üzülmek 2) derin derin düşünmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
kisveye bürünmek — 1) herhangi bir kılığa girmek 2) herhangi bir niteliğe, biçime girerek gerçek kimliğinden farklı bir görünüş almak … Çağatay Osmanlı Sözlük
yeise bürünmek — umutsuz, üzüntülü olmak Omuzları bir ihtiyar gibi çökmüş, sesi yeise bürünmüş, kendi kendine söyleniyordu. H. E. Adıvar … Çağatay Osmanlı Sözlük
kuzu postuna bürünmek — karşısındakini aldatmak için gerçek kişiliğini saklamak, kendini zararsız ve uysal göstermek … Çağatay Osmanlı Sözlük
GIŞYAN — Bürünmek, örtünmek. * Cimâdan kinâye olur … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
TEZEMMÜL — Bürünmek. Sarılmak. Örtünmek. (Bak: Müzzemmil … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
bürünme — is. Bürünmek işi … Çağatay Osmanlı Sözlük
bürünüvermek — e Çabucak bürünmek … Çağatay Osmanlı Sözlük