Перевод: со всех языков на турецкий

с турецкого на все языки

ayrılmak

  • 1 подразделяться

    Русско-турецкий словарь > подразделяться

  • 2 part company

    ayrılmak

    English-Turkish dictionary > part company

  • 3 part from

    ayrılmak

    English-Turkish dictionary > part from

  • 4 part company

    ayrılmak

    English-Turkish dictionary > part company

  • 5 part from

    ayrılmak

    English-Turkish dictionary > part from

  • 6 افترق

    ayrılmak

    Arabic-Turkish dictionary > افترق

  • 7 تفارق

    ayrılmak

    Arabic-Turkish dictionary > تفارق

  • 8 تنابذ

    ayrılmak

    Arabic-Turkish dictionary > تنابذ

  • 9 weggaan

    ayrılmak [-ır] v

    Nederlands-Turks mini woordenboek > weggaan

  • 10 zich splitsen

    ayrılmak

    Nederlands-Turks mini woordenboek > zich splitsen

  • 11 떠나다

    ayrılmak

    Korece-Türkçe Sözlük (한국어 - 터키어 사전) > 떠나다

  • 12 уходить

    ayrılmak,
    gitmek; çekilmek; kaçınmak; geçip gitmek; ilerlemek,
    ileri olmak; taşmak
    * * *
    несов.; сов. - уйти́
    1) gitmek; ayrılmak; çekilmek

    когда́ он ушёл? — saat kaçta gitti?

    он ушёл в свою́ ко́мнату — odasına çekildi

    он ушёл из до́ма и бо́льше не верну́лся — evden ayrıldı, bir daha da dönmedi

    из коло́дца ушла́ вода́ — kuyunun suyu çekildi

    вода́ бы́стро ушла́ в песо́к — su hızla kuma / kumlara çekildi

    из ло́пнувшей трубы́ ухо́дит вода́ — çatlak borudan su kaçıyor

    когда́ мы пришли́, по́езд уже́ ушёл — geldiğimiz zaman tren kalkmıştı

    уйти́ в мо́ре — denize açılmak

    мяч ушёл за бокову́ю ли́нию — top taça çıktı

    ферзь ушёл на (по́ле) е2 — vezir e2 karesine / evine kaçtı

    уходи́ть в защи́ту — спорт. müdafaaya / defansa çekilmek

    уходи́ть за ковёр (о борце)minder dışına kaçmak

    2) тж. перен. kaçmak, kaçınmak; sıyrılmak

    уйти́ от сле́жки — takipten kaçmak

    уходи́ть от защи́ты — спорт. müdafaadan sıyrılmak

    кома́нде не удало́сь уходи́ть от пораже́ния — takım yenilmekten kurtulamadı

    он ухо́дит от отве́та на мои́ вопро́сы — sorduğum suallerden kaçıyor

    уходи́ть от отве́тственности — sorumluluğun altından sıyrılmak

    уйти́ из-под контро́ля со стороны́ парла́мента — parlamento denetiminden sıyrılmak

    от э́той и́стины никуда́ не уйдёшь — bu gerçekten kaçamazsın

    жена́ ушла́ от него́ — karısı kaçtı / ondan ayrıldı

    3) ayrılmak; çekilmek; gitmek

    уйти́ из литерату́ры — edebiyat alanından çekilmek

    уйти́ с истори́ческой аре́ны — tarih sahnesinden çekilmek

    уйти́ в отста́вку (о военном)emekliye ayrılmak

    уйти́ с вое́нной слу́жбы — askerlikten ayrılmak

    уйти́ с рабо́ты — işten ayrılmak

    уйти́ в о́тпуск — izne gitmek

    ушел (с рабо́ты) и э́тот специали́ст — bu uzman da gitti

    уйти́ со съе́зда (в знак протеста)kongreyi terketmek

    вре́мя ещё не ушло́ — vakit var daha

    5) gitmek; almak

    куда́ ушло́ сто́лько де́нег? — bunca para nereye gitti?

    на э́то де́ло ухо́дит мно́го вре́мени — bu iş çok zaman alır

    на пальто́ сто́лько тка́ни не уйдёт — paltoya bu kadar kumaş gitmez

    6) ilerlemek, ileri olmak

    часы́ ушли́ вперёд — saat ilerlemiş / ileridir

    7) разг. taşmak

    молоко́ ушло́ — süt taştı

    8) перен. kendini... vermek

    уйти́ в нау́ку́ — kendini bilime vermek

    с голово́й уйти́ в рабо́ту — işe dalmak, kendini işe vermek

    ••

    уйти́ в оборо́ну — savunmaya çekilmek

    тж. перен. уйти́ в себя́ — içine kapanmak

    уйти́ из жи́зни — hayattan ayrılmak

    уходя́щий класс — göçüp giden sınıf

    уше́дший от нас... (о покойном) — aramızdan ayrılan...

    исто́рия э́того го́рода ухо́дит в глубо́кое про́шлое — bu kentin tarihi çok eskiye gider / iner

    Русско-турецкий словарь > уходить

  • 13 выбывать

    ayrılmak
    * * *
    несов.; сов. - вы́быть

    выбыва́ть из го́рода — şehirden ayrılmak

    выбыва́ть из дальне́йших состяза́ний — спорт. elenmek

    Русско-турецкий словарь > выбывать

  • 14 увольняться

    ayrılmak,
    çıkmak
    * * *
    несов.; сов. - уво́литься
    ayrılmak, çıkmak

    увольня́ться в отста́вку — emekliye ayrılmak

    увольня́ться в о́тпуск — воен. izine çıkmak

    Русско-турецкий словарь > увольняться

  • 15 выделяться

    ayrılmak; salgılanmak
    * * *
    несов.; сов. - вы́делиться
    1) врз ayrılmak; ayrılaşmak

    он бы́стро вы́делился среди́ свои́х друзе́й — dostları arasında kısa zamanda ayrılaştı / sivrildi

    2) ( из организма) salgılanmak

    Русско-турецкий словарь > выделяться

  • 16 уезжать

    ayrılmak,
    gitmek
    * * *
    несов.; сов. - уе́хать
    gitmek; ayrılmak

    он уе́хал — gitti

    он уе́хал из Москвы́ — Moskova'dan ayrıldı

    Русско-турецкий словарь > уезжать

  • 17 drop out

    ayrılmak, çıkmak, bırakmak, okulu bırakmak
    * * *
    bırak
    * * *
    ( often with of) (to withdraw from a group, from a course at university, or from the normal life of society: There are only two of us going to the theatre now Mary has dropped out; She's dropped out of college.) bırakmak, ayrılmak, devam etmemek

    English-Turkish dictionary > drop out

  • 18 move off

    ayrılmak, hareket etmek
    * * *
    ((of vehicles etc) to begin moving away: The bus moved off just as I got to the bus stop.) hareket etmek, ayrılmak

    English-Turkish dictionary > move off

  • 19 depart

    ayrilmak, gitmek, hareket etmek, kalkmak; (from ile) sapmak, ayrilmak, dönmek

    English to Turkish dictionary > depart

  • 20 part with

    ayrılmak, elden çıkarmak
    * * *
    (to give away or be separated from: He doesn't like parting with money.) gözden çıkarmak

    English-Turkish dictionary > part with

См. также в других словарях:

  • ayrılmak — e 1) Ayırma işine konu olmak Geçen hafta, Akşehir de Nasrettin Hoca törenine ayrılmıştı. F. R. Atay 2) den Bir yerden, bir kimseden, bir şeyden uzaklaşmak ... rahat bir tavırla yanındaki adamdan ayrıldı. Y. K. Karaosmanoğlu 3) den Boşanmak Artık… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • izne çıkmak (veya ayrılmak) — bir iş yerinde üst makamların onayıyla belli bir süre için görevinden ayrılmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • okuldan ayrılmak — öğrenime son vermek Ortaokulun üçüncü yılına geçince okuldan ayrıldı. N. Cumalı …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ıskartaya çıkmak (veya ayrılmak) — değersiz sayılarak bir yana atılmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • sürüden ayrılmak — herkesin tuttuğu yolu bırakıp ayrı bir yol tutturmak, herkesin yaptığını yapmamak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • emekliye ayrılmak (veya çıkmak) — emekli olmak, tekaüde sevk olunmak Kafaları dazlaklaşmış, emekliye çıktıktan sonra adam kıtlığında gene işe alınmış. M. Ş. Esendal …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • görevden (veya görevinden) ayrılmak — yapmakta olduğu işi bırakmak Cumhurbaşkanının geçici olarak görevinden ayrılması hâllerinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı vekillik eder. Anayasa …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yolları ayrılmak — iki kişi veya topluluk arasında görüş, düşünce ayrılığı ortaya çıkmak, ayrı görüş ve düşünceleri benimsemek Hayata beraber başladığımız / Dostlarla da yollar ayrıldı bir bir. C. S. Tarancı …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • TEZAYÜL — Ayrılmak …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • açıraşmak — ayrılmak, cida düşmek, peragende olmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • adrılmak — ayrılmak I, 247 …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»