-
1 ayrılmak
-
2 ayrılmak
ayrılmak pass von ayırmak; sich trennen, absondern; (-den) verlassen (A), abfahren aus; ausscheiden (aus einem Amt); sich verabschieden von D (weggehen);bu konuda görüşlerimiz ayrılıyor in dieser Frage gehen unsere Ansichten auseinander -
3 emekli
emekli1 Rentner m, -in f; (staatlich) Pensionär m, -in f; als adj: … im Ruhestand; pensioniert;emekliye ayırmak jemanden in den Ruhestand versetzen;emekliye ayrılmak in den Ruhestand versetzt werden; Rente beziehen oder fam in Rente gehen;-den emekli (oder … emeklisi) … im Ruhestandemekli2 mühsam, zeitraubend -
4 malul
malul gazi Kriegsversehrte(r);malulen emekliğe ayrılmak Frührente f beziehen, fam auf Frührente gehen -
5 sürü
sürü Herde f; (Menschen)Schar f; (Vogel)Schwarm m; (Hunde)Meute f;sürü sepet alle zusammen, fam die ganze Sippschaft;sürü sürü eine Unmenge, ein Schwarm von;sürüden ayrılmak seinen eigenen Weg gehen;… sürüsüne bereket! ganze Heerscharen!;bir sürü eine Menge, einen Haufen -
6 ayrılma
-
7 emeklilik
-
8 konu
konu s1) Gegenstand m2) Thema nt\konu parayla ilgili es geht ums Geld\konudan ayrılmak vom Thema abschweifen\konuyu değiştirmek das Thema wechselnbir \konuyu işlemek [o ele almak] ein Thema behandeln -
9 okul
okul sSchule f\okuldan ayrılmak von der Schule abgehen\okulu asmak [o kırmak] die Schule schwänzen -
10 pusula
pusula s1) Kompass m\pusulayı şaşırmak ( fig) o ( fam) die Orientierung verlieren; ( ne yapacağını bilememek) nicht wissen, wie es weitergehen soll; ( doğru tutum ve davranıştan ayrılmak) die Haltung verlieren2) Zettel m
См. также в других словарях:
ayrılmak — e 1) Ayırma işine konu olmak Geçen hafta, Akşehir de Nasrettin Hoca törenine ayrılmıştı. F. R. Atay 2) den Bir yerden, bir kimseden, bir şeyden uzaklaşmak ... rahat bir tavırla yanındaki adamdan ayrıldı. Y. K. Karaosmanoğlu 3) den Boşanmak Artık… … Çağatay Osmanlı Sözlük
izne çıkmak (veya ayrılmak) — bir iş yerinde üst makamların onayıyla belli bir süre için görevinden ayrılmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
okuldan ayrılmak — öğrenime son vermek Ortaokulun üçüncü yılına geçince okuldan ayrıldı. N. Cumalı … Çağatay Osmanlı Sözlük
ıskartaya çıkmak (veya ayrılmak) — değersiz sayılarak bir yana atılmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
sürüden ayrılmak — herkesin tuttuğu yolu bırakıp ayrı bir yol tutturmak, herkesin yaptığını yapmamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
emekliye ayrılmak (veya çıkmak) — emekli olmak, tekaüde sevk olunmak Kafaları dazlaklaşmış, emekliye çıktıktan sonra adam kıtlığında gene işe alınmış. M. Ş. Esendal … Çağatay Osmanlı Sözlük
görevden (veya görevinden) ayrılmak — yapmakta olduğu işi bırakmak Cumhurbaşkanının geçici olarak görevinden ayrılması hâllerinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı vekillik eder. Anayasa … Çağatay Osmanlı Sözlük
yolları ayrılmak — iki kişi veya topluluk arasında görüş, düşünce ayrılığı ortaya çıkmak, ayrı görüş ve düşünceleri benimsemek Hayata beraber başladığımız / Dostlarla da yollar ayrıldı bir bir. C. S. Tarancı … Çağatay Osmanlı Sözlük
TEZAYÜL — Ayrılmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
açıraşmak — ayrılmak, cida düşmek, peragende olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
adrılmak — ayrılmak I, 247 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini