-
1 nunmehr
artıkbundan böyle -
2 schon
artıkbiledaha şimdidenhalihazırdaçoktanönceden -
3 Überschuß
artıkfazlakalan -
4 können
können <h>1. v/aux <kann, konnte, können> etwas tun können bş-i yapabilmek; (dürfen) a -in bş-i yapmaya izni olmak;kann ich …? … -ebilir miyim?2. v/t und v/i <kann, konnte, gekonnt> -i (yap)-abilmek;eine Sprache können bir dili bilmek;ich kann nicht mehr (erschöpft) artık yapamayacağım, ben artık bittim; (satt) artık yiyemeyeceğim, doydum;ich kann nichts für … -de benim bir kabahatim yok;mit jemandem gut können b-le iyi geçin(ebil)mek/anlaş(abil)mek -
5 nun
nun [nu:n]I adv1) ( jetzt) şimdi;von \nun an şimdiden sonra;was \nun? şimdi ne olacak?;das hast du \nun davon aldın mı ağzının payını2) ( inzwischen) bu arada\nun denn ha(y) di o zaman;\nun geh schon! haydi git!;\nun mach schon! haydisene!;\nun sag schon... haydi söylesene artık...;\nun gut pekâla;\nun reicht's aber! ( fam) artık yetti ama!, yeter artık ama!;das ist \nun mal so bu böyle işte, bu iş olmuş bir defa -
6 mehr
1. indef pron daha; fazla; çok;mehr als -den (daha)noch mehr daha (da) fazla3. adv es ist kein … mehr da … kalmadı;nie mehr bir daha asla;um so mehr (als) (-diği için) daha da çok;ich kann nicht mehr warten artık/daha bekleyemem;immer mehr gittikçe, gitgide;nicht mehr artık değil ( oder yok) -
7 aus
aus [aʊs]I präper sah \aus dem Fenster pencereden baktı;\aus der Flasche trinken şişeden içmek;trink bitte nicht \aus der Flasche! lütfen şişeden içme!;\aus der Mode kommen modası geçmek;\aus dem Gleichgewicht kommen dengesi bozulmak;ich komme \aus Deutschland ben Almanya'dan geliyorum;dieser Stuhl stammt \aus dem 18. Jahrhundert bu sandalye 18. yüzyıldandır2) ( begründend)\aus Versehen yanlışlıkla;\aus Mitleid acıyarak, merhameten;\aus Angst korkudan;\aus diesem Anlass bu vesileyle;das weiß ich \aus Erfahrung başımdan geçtiği için bunu biliyorum3) ( beschaffen) -den;\aus Glas camdan4) ( sonstige)\aus der Sache ist nichts geworden o işten bir şey çıkmadı;was ist \aus ihr geworden? ona ne oldu acaba?;das ist doch \aus der Mode! bunun modası geçti artık!II advdas Spiel ist \aus oyun bitti;zwischen ihnen ist es \aus onların ilişkisi bitti;jetzt ist alles \aus artık her şey bitti2) ( ausgeschaltet) kapalı;das Licht ist \aus ışık kapalı;Licht \aus! ışığı kapa!3) sport aut;der Ball war \aus top auta çıkmıştıauf etw \aus sein bir şeye;von hier \aus buradan;vom Turm \aus konnte man den Fluss sehen kuleden ırmak görülüyordu -
8 auswendig
ezbere;etw \auswendig können bir şeyi ezbere bilmek;\auswendig lernen ezberlemek;das kenne ich schon \auswendig! bunları (dinleye dinleye) ezberledim artık!, bunların içini dışını biliyorum artık! -
9 bereits
( schon) bile, artık;ich habe \bereits gegessen yemek yedim bile;\bereits am nächsten Tag hemen ertesi günü;diese Geschichte höre ich \bereits zum hundertsten Mal bu hikâyeyi artık yüzüncü defa dinliyorum;die \bereits vorhandenen Systeme önceden mevcut sistemler -
10 bewenden
vies bei etw \bewenden lassen bir şeyle yetinmek;lassen wir es dabei \bewenden! bunu böylece bırakalım artık!, bu kadarı yeter [o yetişir] artık! -
11 Geduldsfaden
jetzt reißt mir aber der \Geduldsfaden! ( fam) artık sabrım tükendi!, tak dedi artık canıma! -
12 mehr
mehr [me:ɐ]I adv komp von viel fazla ( als -den); ( vor Zahlen) çok ( als -den); ( vor Verben) (daha) çok ( als -den);sie hat \mehr gegessen als er o, ondan çok yedi;\mehr als nötig gerekenden fazla;\mehr als sie erhofft hatte umut ettiğinden fazlası;wir brauchen \mehr Geld daha çok paraya ihtiyacımız var;immer \mehr gittikçe;etwas \mehr biraz daha;\mehr als genug yeterinden fazla;noch \mehr daha fazla;\mehr und \mehr gittikçe;nicht \mehr und nicht weniger als......den ne az ne de çok;\mehr oder weniger üç aşağı beş yukarı;viel \mehr çok daha fazla;sie ist \mehr Künstlerin als Wissenschaftlerin bilimciden çok sanatçıdırnicht \mehr artık;ich habe kein Geld \mehr artık param kalmadı, başka param yok;es gab nichts \mehr başka bir şey yoktu;kein Wort \mehr! başka söz yok!;es war niemand \mehr da orada hiç kimse kalmamıştı -
13 Mehrwert
-
14 reichen
reichen ['raıçən]I vi1) (aus\reichen) yetmek, yetişmek;mir reicht's! ( fam) yeter!;jetzt reicht's aber! ( fam) artık yetti ama!, yeter artık ama!weit \reichend ( umfassend) çok kapsamlı;so weit das Auge reicht göz alabildiğineII vt1) ( anbieten) ikram etmek2) ( geben)jdm etw \reichen birine bir şeyi vermek; -
15 Rest
-
16 schon
1) ( zeitlich)\schon damals/am ersten Abend daha o zamanlar/ilk akşam;\schon oft şimdiye kadar bir çok defalar;\schon immer oldum olası, şimdiye kadar hep;\schon wieder şimdi gene;das war \schon immer so bu, daha önce de böyleydi, bu oldum olası böyleydi;nun mach \schon! ( fam) ( beeil dich) haydisene!;nun komm \schon! ( fam) haydi!, ha(y) di gel artık!;ich komme \schon! ( fam) tamam, geliyorum!;ich war \schon achtmal in Antalya şimdiye kadar sekiz kere Antalya'daydım;das Schlimmste hast du \schon hinter dir işin en kötü tarafını atlattın artık2) ( allein) bile;\schon der Gedanke macht mich krank düşüncesi bile beni hasta ediyor;wenn ich das \schon sehe! bunu görmem bile yetiyor!3) ( tatsächlich)das ist \schon möglich bu gerçekten olabilir;was heißt das \schon? bu ne ifade eder ki?;na, wenn \schon! öyleyse ne olmuş yani?;du wirst \schon sehen bekle, göreceksin4) ( doch, ja)ich denke \schon sanırım öyledir;ich gehe/komme schon, aber... gitmesine giderim/gelmesine gelirim, ama...;sie ist nicht zufrieden, aber ich \schon o memnun olmasına memnun değil, ama ben memnunum -
17 stinken
stinken <stinkt, stank, gestunken> ['ʃtıŋkən]vi pis [o kötü] kokmak, kokmak ( nach -);nach Geld \stinken ( fam) bok gibi parası olmak;das stinkt nach Verrat ( fam) bu ihanet kokuyor;an dieser Sache stinkt etw ( fam) bu işte bir bokluk var;mir stinkt's! ( fam) artık yeter!, bıktım artık! -
18 tun
tun <tut, tat, getan> [tu:n]I vi, vt yapmak, etmek;etw aus Liebe/aus Neid \tun bir şeyi sevgiden/kıskançlıktan yapmak;Wichtigeres zu \tun haben, als......den önemli yapacak işi olmak;ich habe mein Bestes getan elimden geleni yaptım;ich habe noch zu \tun yapılacak daha işim var;damit ist es nicht getan bununla bitmedi;das ist leichter gesagt als getan dile kolay;sie hat nichts zu \tun yapacak hiçbir işi yok, işi gücü yok;du kannst \tun und lassen, was du willst istediğini yapabilirsin;was kann ich für Sie \tun? sizin için ne yapabilirim?;wir haben getan, was wir konnten yapabileceğimizi yaptık;so etwas tut man nicht! böyle şey yapılmaz!;tu, was du nicht lassen kannst! ( fam) yapacağını yap!;das tut nichts zur Sache ( fam) bu olayı değiştirmez;hat er dir was getan? sana bir şey yaptı mı?;der Hund tut nichts ( fam) köpek bir şey yapmaz;tu mir doch den Gefallen und... bana bir iyilik yap da...;er bekam es mit der Angst zu \tun korkmaya başladı;nach getaner Arbeit iş bittikten sonra;damit habe ich nichts zu \tun bununla hiç bir ilgim yok;ich will mit ihm nichts mehr zu \tun haben onunla alıp vereceğim kalmadı artık;so \tun, als ob...... imiş gibi yapmak;tu doch nicht so! ( fam) numara yapma!;du tätest gut daran, zu schweigen susmakla iyi edersintu es in den Schrank! onu dolaba koy!III vrsich \tun;es tut sich etwas ( fam) bir şeyler oluyor -
19 Abfall
-
20 basta
basta int fam yeter!;und damit basta! yeter artık!
См. также в других словарях:
Artik — Coordinates: 40°37′02″N 43°58′33″E / 40.61722°N 43.97583°E / 40.61722; 43.97583 … Wikipedia
Artik — 40° 37′ 08″ N 43° 58′ 11″ E / 40.618780, 43.969600 … Wikipédia en Français
artık — sf., ğı 1) İçildikten, yenildikten veya kullanıldıktan sonra geriye kalan 2) Daha çok, daha fazla 3) zf. Bundan böyle, sonra, daha, yeter Artık onlar en lüks gazino ve barlara gidiyorlar, gecelerini oralarda geçiriyorlardı. T. Buğra 4) is. Kalan… … Çağatay Osmanlı Sözlük
Artık Kısa Cümleler Kuruyorum — Студийный альбом Шебнем Ферах Дата выпуска 6 июля 1999 года … Википедия
Artık Kısa Cümleler Kuruyorum — Infobox Album | Name = Artık Kısa Cümleler Kuruyorum Type = Album Artist = Şebnem Ferah Released = 1996 Genre = Rock music Last album = Kadın (1996) This album = Artık Kısa Cümleler Kuruyorum (1999) Next album = Perdeler (2001) Artık Kısa… … Wikipedia
Artik-Staudamm — Der Artik Staudamm ist ein Staudamm in Armenien, der das Karnut Reservoir aufstaut. Der Staudamm steht ca. 20 km südsüdöstlich der Stadt Gjumri (Kumairi), dem früheren Leninakan und nordwestlich von Artik am Fluss Mantasch, einem linken Zufluss… … Deutsch Wikipedia
artık emek — is., ği, ekon. İşçinin, ek süre içinde harcadığı ve sonucunda artık değer yarattığı, karşılığı ödenmeyen emek … Çağatay Osmanlı Sözlük
artık gün — is. Artık yıllarda şubat ayına eklenen yirmi dokuzuncu gün … Çağatay Osmanlı Sözlük
artık yıl — is. Dört yılda bir gelen 366 günlük yıl, seneikebise 1996, 2000, 2004, 2008 gibi dört ile bölünebilen her yıl, artık yıldır … Çağatay Osmanlı Sözlük
artık değer — is., ekon. İşçinin, iş gücünün karşılığı olarak ödenen değerin üzerinde ürettiği ve işverenin, karşılığını ödemeksizin sahip olduğu ek değer … Çağatay Osmanlı Sözlük
artık göl — is., coğ. Önceden denizken kurumalar, çekilmeler yüzünden göl durumuna gelmiş yer … Çağatay Osmanlı Sözlük