-
1 ilerlemek
vi1) ( ileriye gitmek) fortkommen, seinen Weg fortsetzenvapur siste ilerliyordu der Dampfer setzte im Nebel seine Fahrt fort2) fortschreiten; ( gelişmek) sich fortentwickeln, sich weiterentwickelnhastalık ilerliyor die Krankheit schreitet fort3) ( meslekte) fortkommen, vorankommenbirlikler ırmağa kadar ilerledi die Truppen sind bis zum Fluss vorgestoßenordu kaleye kadar ilerledi die Armee rückte bis zur Festung vor
См. также в других словарях:
arazi aracı — is. Her türlü arazide kullanılabilecek biçim ve güçte yapılmış motorlu araç … Çağatay Osmanlı Sözlük
baş — 1. is., anat. 1) İnsan ve hayvanlarda beyin, göz, kulak, burun, ağız vb. organları kapsayan, vücudun üst veya önünde bulunan bölüm, kafa, ser Sağ elinin çevik bir hareketiyle başındaki tülbendi çekip aldı. N. Cumalı 2) Bir topluluğu yöneten kimse … Çağatay Osmanlı Sözlük
cip — is., İng. jeep Her türlü arazide kullanılabilen motorlu taşıt … Çağatay Osmanlı Sözlük
çetrefil — sf. 1) Karışıklığı dolayısıyla, anlaşılması veya sonuca bağlanması güç Çetrefil siyasete aklım ermez. A. İlhan 2) Yapı ve ses kurallarına aykırı kullanılan (dil) Onun çetrefil bir dili var. 3) Sarp, engelli ve engebeli (yer) Bu engebeli,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
palet — is., Fr. palette 1) Ressamların boyaları üzerine dizerek fırça ile karıştırdıkları tahta veya porselen levha Ne atölyem ne fırçam ne paletim var. Y. K. Karaosmanoğlu 2) Sanayide çeşitli amaçlarla kullanılan yayvan ve geniş levha 3) Hızlı yüzmek… … Çağatay Osmanlı Sözlük
süven — is., mdn. Bozuk ve gevşek arazide veya göçük açmada bağ direklerinin üst ve yanından arazi içine çakılarak sürülen ucu sivri direk veya kama … Çağatay Osmanlı Sözlük
ufuk — is., fku, Ar. ufḳ 1) Düz arazide veya açık denizde gökle yerin birleşir gibi göründüğü yer, çevren Geniş çöl ufukları arasında çadırlarımızı kurduk. F. R. Atay 2) coğ. Çekülün gösterdiği dikey çizgi ile gözlemci üzerinden geçen düzlem, göz erimi… … Çağatay Osmanlı Sözlük
yönbul — is. Her türlü arazide harita ve pusula yardımıyla katılımcıların denetim noktalarını bulmaya çalıştıkları bir doğa sporu, oryantiring … Çağatay Osmanlı Sözlük
FAY — Fr. Arazide meydana gelen ve bir tarafı yüksek, bir tarafı alçak olan büyük yarık … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
TA'BİYE — Askerleri bir arazide düşmana karşı tam tedbir ve nizam üzere yerleştirme. * Muharebe toplarının yeri, istihkâm parçası. * Muvaffakiyet için kullanılan vâsıtalar. ( Tabya yanlıştır … Yeni Lügat Türkçe Sözlük