-
1 anlaşma
anlaşma Verständigung f; Vereinbarung f; Abkommen n;anlaşma yapmak ein Abkommen treffen;yanlış anlaşma Missverständnis n;bir yanlış anlaşma olmuş es liegt ein Missverständnis vor -
2 anlaşma
anlaşma s2) Verständigung f -
3 anlaşma
догово́р (м) договорённость (ж) соглаше́ние (с)* * *соглаше́ние, догово́рanlaşmaya varmak — прийти́ к соглаше́нию; дости́чь договорённости, договори́ться
ekonomik anlaşma — экономи́ческое соглаше́ние
karşılıklı anlaşma — а) взаимопонима́ние; б) взаи́мная договорённость
-
4 anlaşma
аңлашма; килешү; туры килү -
5 anlaşma
договоренность, соглашениеİnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > anlaşma
-
6 anlaşma
n. agreement, settlement, deal, bargain, accord, understanding, pact, alliance, arrangement, compact, concord, covenant, entente* * *1. agreement 2. alliance 3. consensus 4. convention 5. entente 6. treaty 7. concurring (n.) 8. assent (n.) 9. handshake (n.) -
7 anlaşma
peyman--------rêkeftin -
8 anlaşma
porozumienie; rozumienie; ugoda; układ; umowa; zgoda; zgodność; zrozumienie -
9 anlaşma
-
10 anlaşma
зэгурыIоныгъ/ зэгурыIуэныгъэ, ЗЭЗЭГЪНЫГЪ(Э) -
11 anlaşma
1. зэдаштэ, зэгурэIо, зэдырагъаштэ
2. (kontrat) контракт -
12 anlaşma
συμφωνία, συνεννόηση, συνομολόγιηση -
13 anlaşma
agreement, understanding, accord, covenant, arrangement, compact, bond -
14 anlaşma
1. agreement, understanding. 2. harmony, mutual understanding. 3. pact, treaty. -ya varmak to come to an agreement. - yapmak to make an agreement. -
15 anlaşma
dohoda; dojednání; dorozumění; shoda; smlouva; souhlas; soulad; úmluva -
16 anlaşma ile
by a pledge -
17 anlaşma maddeleri
articles of agreement -
18 anlaşma sağla
agree upon -
19 anlaşma evliliği
n. companionate marriage -
20 anlaşma gereğince
adv. as contracted, by appointment
См. также в других словарях:
anlaşma — is. 1) Anlaşmak işi 2) Devletler arası siyasal, ekonomik, kültürel vb. alanlarda yapılan uzlaşma ve bu uzlaşmanın tespit edildiği belge, uyuşma, itilaf, antant Kültür anlaşması. 3) Sözleşme Birleşik Sözler çerçeve anlaşma centilmenlik anlaşması… … Çağatay Osmanlı Sözlük
anlaşma yapılmak — anlaşma belgesi düzenlenip imzalanmak İki komutan arasında o gün gizli bir anlaşma yapıldığı söylentisi çıkmıştı. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
anlaşma — «Anlaşmaq»dan f. is. Sülhü möhkəmləndirmək üçün bütün imkanlardan istifadə edilir, dövlətlər arasında səmimi anlaşmaya və xeyirxah münasibətlər yaranmasına çalışılır … Azərbaycan dilinin izahlı lüğəti
çerçeve anlaşma — is., top. b. Hükûmet ile sendika ve işverenler arasında toplu sözleşme öncesinde varılan ön anlaşma … Çağatay Osmanlı Sözlük
diyalog kurmak — anlaşma ve uyum sağlayacak yolda karşılıklı konuşmak Kendisiyle diyalog kuramamaktan yakındığımız insan, bazen en yakın çevremizden olabilir. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
AKD — Anlaşma. Sözleşme. * Düğümleme. Düğümlenme. Bağ bağlama. Bağlanma.* Huk: Nikâh, hibe, vasiyet, bey u şirâ gibi şer î bir muameleyi iki tarafın iltizam ve taahhüd etmeleridir, icab ile kabulün irtibatından ibarettir. Böyle bir muameleye mün akid… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
KAVL — Anlaşma. Sözleşme. * Konuşulan söz. Söz cümlesi. * İtikad, delâlet. * Tarif. * İlham … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MUKAVELENAME — Anlaşma yazılı olan kâğıt. Mukavele yapılan kâğıt … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MÜ'TEMER — Anlaşma için yapılan toplantı. Kongre … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ZİMMÎ — Anlaşma ile İslâm diyarında yaşaması kabul edilmiş, hayatı hıfzedilen gayr ı müslim. Ehl i zimmet.(Kâfir eğer zimmî olsa veya musalaha etse hakk ı hayatı var diye usul ü şeriatın bir düsturudur. Hem Mezheb i Hanefiyede, ehl i zimmeden olan bir… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
Didier Zokora — Personal information Full name Déguy Alain Didier Zokora … Wikipedia