-
1 acımak
vi2) ( acısına ortak olmak) bemitleiden (-e), Mitleid haben (-e mit)birine \acımak jdn bemitleiden, Mitleid mit jdm haben4) ( ağrımak) schmerzen, wehtunelim acıyor die Hand tut mir wehuf, acıdı! au, das tat weh!neren acıyor? wo tut es dir weh? -
2 acımak
acımak wehtun, schmerzen; bitter werden; bedauern (-e A); Mitleid haben (-e mit D); Aufwand bereuen (-e A); Fett ranzig werden;ona çok acıyorum es tut mir sehr Leid um ihn -
3 acımak
1) станови́ться го́рьким / ки́слым, [про]го́ркнуть, [про]ки́снуть, прокиса́тьyağ acıdı — ма́сло прого́ркло
2) испы́тывать [о́струю] боль, боле́тьdokunma kolum acıyor — не тро́гай, руке́ бо́льно
ona çok acıyorum — я о́чень жале́ю его́ / сочу́вствую ему́
4) -e [по]жале́ть чтоçantamı kaybettiğime acımam ama, içinde evrak vardı — я не жале́ю о том, что потеря́л портфе́ль, но в нём бы́ли докуме́нты
-
4 acımak
аяу; кызгану; сызлау -
5 acımak
v. hurt, ache; feel sorry for, be sorry for, feel pity for, pity smb., commiserate, have compassion, feel for smb., have mercy, pity, relent, rue, smart, sympathize* * *pity -
6 acımak
arihîn--------berketin--------gunehpêhatin--------jan dan--------êşîn -
7 acımak
1. Ağrımak2. Yazığı gəlmək; təəssüflənmək3. Acı lmak -
8 acımak
opłakiwać; ubolewać -
9 acımak
1) испы́тывать боль; боле́ть (о чём-л.)kolum acıyor — у меня́ боли́т рука́
2) Д жале́ть, сочу́вствовать; боле́ть о комçoluğuna (çocuğuna) acıdım — мне бы́ло о́чень жаль его́ дете́й
3) станови́ться го́рьким, го́ркнутьyağ acıdı — ма́сло прого́ркло
-
10 acimak
2. ДЫДЖЫН, ДЫДЖ(Ы) ХЪУН -
11 acımak
ыгу егъун, шъхьасын -
12 acımak
رحممرمضوجع -
13 acımak
1. رحم [رَحِمَ]2. مر [مَرَّ]Anlamı: tadı acı duruma gelmek, acılaşmak3. مض [مَضَّ]Anlamı: acılı, ağrılı olmak4. وجع [وَجِعَ]Anlamı: acılı, ağrılı olmak -
14 acımak
"to hurt, to smart, to sting, to ache; to be/feel sorry for sb, to have/take pity on sb; to relent, to show mercy" -
15 acımak
"1. to hurt, give pain, feel sore, ache. 2. /a/ to pity, feel compassion for. 3. /a/ to be unable to give up (something); to feel sorrow for (the loss or waste of something), regret. 4. (for butter, oil) to become bitter, turn rancid. " -
16 acımak
acımaq, yazığı gəlmək -
17 acımak
litovat; oplakávat; želet -
18 bacağı acımak
v. shin oneself -
19 canı acımak
ылы узын -
20 canı acımak
to feel pain
- 1
- 2
См. также в других словарях:
acımak — 1. e 1) Başkasının uğradığı veya uğrayacağı kötü bir duruma üzülmek Yarını ne olacak dünyamızın / Biz yaşımızı başımızı aldık / Allah çocuklarımıza acısın. C. S. Tarancı 2) Merhamet etmek 2. nsz Acılı, ağrılı olmak Şaşkınlığından bir kestane… … Çağatay Osmanlı Sözlük
açımak — ekşimek, (yara, vücut) ac ımak III, 252 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
canı acımak — 1) çarpma, vurma vb. sonucu acı duymak 2) üzülmek, rahatsız olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
merhamet etmek — acımak … Çağatay Osmanlı Sözlük
insaf etmek — acımak, hakkını tanımak … Çağatay Osmanlı Sözlük
teessüf etmek — acımak, üzülmek, yerinmek, yazıklanmak İdraksiz, şuursuz geçen günlerimiz için teessüfler edeceksiniz. Ö. Seyfettin … Çağatay Osmanlı Sözlük
ağrımak — acımak, muztarib olmak, derd u renc çekmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
awa — acımak bildiren bir kelime I, 89 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
esirgemek — acımak, eseflenmek I, 306 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
sızlamak — açımak, ağrımak … Beypazari ağzindan sözcükler
terahhum — (A.) [ ﻢﺣﺮﺕ ] acıma, merhamet etme. ♦ terahhum etmek acımak, merhamet etmek. ♦ terahhum kılmak acımak, merhamet etmek … Osmanli Türkçesİ sözlüğü