Перевод: со всех языков на все языки

со всех языков на все языки

ağrımak

См. также в других словарях:

  • agrımak — ağrımak, I, 46, 273, 274; II I, 169 …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • ağrımak — nsz Vücudun bir yeri ağrılı durumda olmak Başı ağrımak. Dişi ağrımak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ağrımak — acımak, muztarib olmak, derd u renc çekmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • dalları ağrımak — omuzları ağrımak …   Beypazari ağzindan sözcükler

  • başı ağrımak — bir işten dolayı sorumlu duruma düşmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • acığmak — ağrımak, elem vermek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • agrınmak — ağrımak, acı duymak I, 252 …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • ağrıma — is. 1) Ağrımak işi 2) Memeli hayvanlarda görülen ara konakçı kenelerin bulaştırdığı ağrıma asalaklarından ileri gelen hastalık Birleşik Sözler ağrıma asalakları …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • balkımak — nsz, hlk. 1) Parlamak, parıldamak 2) Şimşek çakmak 3) Su halkalanmak, dalgalanmak 4) Organ, kesik kesik ağrımak, sancımak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • baş — 1. is., anat. 1) İnsan ve hayvanlarda beyin, göz, kulak, burun, ağız vb. organları kapsayan, vücudun üst veya önünde bulunan bölüm, kafa, ser Sağ elinin çevik bir hareketiyle başındaki tülbendi çekip aldı. N. Cumalı 2) Bir topluluğu yöneten kimse …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • burulmak — nsz 1) Ekseni çevresinde döndürülmek 2) Sancımak, ağrımak Bağırsaklarım buruluyor. 3) e, mec. Alınarak küskünlük göstermek, gücenmek Yavere burulduğumu sezdirmeden başka bir laf açtım. R. H. Karay …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»