-
1 ağrılı
ağrılı schmerzend; an Schmerzen leidend -
2 ağrılı
прил. мед. болезненный, болевой. Ağrılı vəziyyət болезненное состояние, ağrılı anesteziya болевая анестезия, ağrılı ankiloz болезненный анкилоз, ağrılı endometrit болезненный эндометрит -
3 ağrılı
боле́зненный, причиня́ющий больağrılı diş — больно́й зуб
-
4 ağrılı
1) боле́зненный, причиня́ющий боль (страда́ния); больно́йağrılı diş — больно́й зуб
2) печа́льный, ско́рбный, страда́ющий -
5 ağrılı
adj. aching, sore* * *painful -
6 ağrılı
bijan--------jandar -
7 ağrılı
πονεμένος, αλγεινός -
8 ağrılı
متألمموجوعوجع -
9 ağrılı
1. متألم [مُتَأَلِّم]Anlamı: ağrıyan, ağrısı olan2. موجوع [مَوْجُوع]Anlamı: ağrıyan, ağrısı olan3. وجع [وَجِع]Anlamı: ağrıyan, ağrısı olan -
10 ağrılı
aching, painful -
11 ağrılı
aching, painful. -
12 eklem ağrılı ateşli bulaşıcı hastalık
n. dengueTurkish-English dictionary > eklem ağrılı ateşli bulaşıcı hastalık
-
13 aljezik
Ağrılı -
14 painful
ağrılı -
15 algospazm
Ağrılı spazm; ağrıya səbəb olan əzələ yığılması -
16 aljinürez
Ağrılı sidik ifrazı -
17 وجع
Iوَجَع1. gaileAnlamı: sıkıntı, dert, keder, üzüntü2. elemAnlamı: dert, acı3. işkenceAnlamı: eziyet4. eziyetAnlamı: aşırı güçlük ve sıkıntı, üzgü5. acımaAnlamı: acımak işi6. ezaAnlamı: üzme, sıkıntı verme7. ağrıtmakAnlamı: ağrımasına yol açmak8. ağrıAnlamı: şiddetli ve sürekli bir acı9. acıtmakIIوَجِعağrılıAnlamı: ağrıyan, ağrısı olanوَجِعَ1. zonklamakAnlamı: (vücudun bir yeri)nabız atışı gibi, kesik kesik ağrımak veya sancımak2. inildemekAnlamı: inlemek3. acımakAnlamı: acılı, ağrılı olmak4. ağrımakAnlamı: vücudun bir yeri ağrılı olmak, acımak -
18 ağrımak
1. أوجع [أَوْجَعَ]Anlamı: vücudun bir yeri ağrılı olmak, acımak2. مض [مَضَّ]Anlamı: vücudun bir yeri ağrılı olmak, acımak3. وجع [وَجِعَ]Anlamı: vücudun bir yeri ağrılı olmak, acımak -
19 болезненный
hastalıklı* * *1) hastalıklı; marizaneболе́зненный ребёнок — hastalıklı çocuk
боле́зненная бле́дность — marizane sarılık
2) ( чрезмерный) marazı; aşırıболе́зненное самолю́бие — marazi gurur
3) ağrılıболе́зненный уку́с — ağrılı ısırık
••э́то - боле́зненный проце́сс — bu, sancılı bir süreçtir
-
20 sore
adj. yaralı, iltihaplı, ağrılı, ağrıyan, acıyan, vahim, kırgın, kızgın, öfkeli, hassas, alıngan————————adv. feci şekilde, fena halde, şiddetle————————n. yara* * *ağrıyan* * *[so:] 1. adjective1) (painful: My leg is very sore; I have a sore leg.) ağrılı, ağrıyan2) (suffering pain: I am still a bit sore after my operation.) ağrısı olan, sancılı3) ((American) irritated, annoyed or offended: He is still sore about what happened.) öfkeli2. noun(a painful, injured or diseased spot on the skin: His hands were covered with horrible sores.) yara, çıban (yarası)- sorely- soreness
См. также в других словарях:
ağrılı — sf. Ağrıyan, ağrısı olan Ağrılı diş … Çağatay Osmanlı Sözlük
Agrili Apartments — (Элия,Греция) Категория отеля: Адрес: Akti Elia, Элия, 63088, Греция … Каталог отелей
Ağrılı — is., öz. Ağrı ilinden olan kimse … Çağatay Osmanlı Sözlük
ağrılı — sif. Ağrısı və acısı olan, ağrıyan … Azərbaycan dilinin izahlı lüğəti
Oobius agrili — Scientific classification Kingdom: Animalia Phylum: Arthropoda Class: Insecta … Wikipedia
Tobacco packaging warning messages — Smoking warning on the back of a cigarette pack, in Australia Tobacco packaging warning messages are health warning messages that appear on the packaging of cigarettes and other tobacco products. They have been implemented in an effort to enhance … Wikipedia
Ahmet Köklügiller — (born 1936) is a contemporary writer and influential educationist. He was born in Adana, Turkey. He worked in Tarsus as a teacher. Later he lectured in Istanbul, and since 1957 he has been writing for magazines and newspapers. He is also an… … Wikipedia
acımak — 1. e 1) Başkasının uğradığı veya uğrayacağı kötü bir duruma üzülmek Yarını ne olacak dünyamızın / Biz yaşımızı başımızı aldık / Allah çocuklarımıza acısın. C. S. Tarancı 2) Merhamet etmek 2. nsz Acılı, ağrılı olmak Şaşkınlığından bir kestane… … Çağatay Osmanlı Sözlük
Ağrılılık — is., ğı, öz. Ağrılı olma durumu … Çağatay Osmanlı Sözlük
ağrımak — nsz Vücudun bir yeri ağrılı durumda olmak Başı ağrımak. Dişi ağrımak … Çağatay Osmanlı Sözlük
çipil — sf. Ağrılı ve kirpikleri dökülmüş (göz) Annesininki gibi çipil fakat daha siyah ve kapakları şişmiş gözleri parlak, ufarak ve batıktı. P. Safa … Çağatay Osmanlı Sözlük