-
1 açıktan
açıktan mühelos (z.B. Geld verdienen);açıktan açığa in aller Offenheit -
2 açıktan açığa
in aller Öffentlichkeit -
3 açık
açık1 <- ğı> adj Tür usw offen (a Meer); Geschäft, Museum geöffnet; Platz, Stelle frei; Schritt weit; Farbe hell; Film usw frei, schamlos; Tee leicht;açık açık in aller Offenheit, freimütig;açık ağızlı deppenhaft;açık arttırma Auktion f;açık çek Blankoscheck m;açık eksiltme (öffentliche) Ausschreibung f;açık fikirli vorurteilsfrei, aufgeschlossen;açık fikirlilik Aufgeschlossenheit f;açık hava Freilicht…;açık havada im Freien;açık liman Freihafen m;açık mektup offene(r) Brief;açık seçik deutlich;açık olmak offen sein (-e für etwas); offen stehen (-e jemandem);açık söylemek offen aussprechenaçık2 <- ğı> subst (das) Freie; freie Stelle f, Vakanz f; ÖKON Defizit n, Fehlbetrag m; Lücke f, Ausfall m;açık vermek ÖKON in den roten Zahlen stehen; sich ertappen lassen;açığa çıkmak an den Tag kommen;açığa vurmak offenkundig werden; (-i) bekunden (A);bütçe açığı Haushaltsdefizit n;şehrin açığından an der Stadt vorbei;… açıklarında vor … (im Meer);açıkta im Freien;-i açıkta bırakmak jemanden ohne Arbeit oder ohne Unterkommen lassen;açıkta kalmak oder olmak keine Arbeit oder kein Unterkommen haben; nicht berücksichtigt werden; → açıktan
См. также в других словарях:
açıktan — zf. 1) Bir yerin uzağından 2) Sıra ve aşama gözetilmeden, dışarıdan atayarak 3) mec. Emek ve para harcamadan Üstelik açıktan yol harçlığı falan da veriyor bana. M. İzgü Birleşik Sözler açıktan açığa açıktan atama açıktan tayin Atasözü, Deyim ve… … Çağatay Osmanlı Sözlük
açıktan açığa — zf. Belirgin olarak, göz göre göre Nedense ona açıktan açığa çıkışmaya cesaret edemiyordu. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
açıktan atama — is. Derece ve belli bir sıra gözetilmeksizin yapılan atama, açıktan tayin … Çağatay Osmanlı Sözlük
açıktan tayin — is. Açıktan atama … Çağatay Osmanlı Sözlük
açıktan almak — den. 1) açıktan geçmek 2) bir tehlikenin uzağından geçmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
açıktan geçmek — gemi kıyıdan veya diğer taşıtlardan uzak olarak seyretmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
açıktan (para) kazanmak — emek ve sermaye olmadan para kazanmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
açıktan para almak — bir iş veya mal için, kararlaştırılmış ücret veya değer dışında para almak … Çağatay Osmanlı Sözlük
BİLBEDAHE — Açıktan. Aşikâr olarak. Meydanda olarak. Besbelli.(...Hem şu âlemin Sâni i Zülcelal i bütün güzel masnuatiyle kendini zişuur olanlara tanıttırması ve kıymetli nimetler ile kendini onlara sevdirmesi bizzarure onun mukabilinde, zişuur olanlara… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
CEHREN — Açıktan, alenen … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
FÂSIK-I MÜTECÂHİR — Açıktan açığa kimseden sıkılmadan günah işleyen. İşlediği günah ile övünen günahkâr kimse. (Böylelerin aleyhinde konuşmak gıybet sayılmaz … Yeni Lügat Türkçe Sözlük