-
1 üzere
1) um... zugitmek \üzere kalktı er stand auf, um zu gehen2) bir şeyi yapmak \üzere olmak dabei [o im Begriff] sein, etw zu tunkonuklar gitmek \üzere die Gäste sind im Aufbruch begriffen3) ( gibi) wie4) derhal geçerli olmak \üzere mit sofortiger Wirkungsaklı kalmak \üzere unter Vorbehalt5) görüşmek \üzere! auf Wiedersehen!yakında görüşmek \üzere! bis bald! -
2 üzere
üzere konj um … zu; wie; … wovon; falls, unter der Bedingung, dass …;-mek üzere olmak im Begriff sein, zu …; gerade;Beispiele gitmek üzere kalktı er stand auf, um zu gehen;yukarda yazıldığı üzere wie oben beschrieben;ikisi kız olmak üzere üç çocuğu var sie hat drei Kinder, von denen zwei Mädchen sind;gelmek üzere er kommt gleich -
3 olmak
1. v/i sein; werden; entstehen; werden zu; geschehen; reif werden; fertig werden; angebracht sein; Zeit dauern; vergehen; fam betrunken sein, voll sein;o senin ne(yi)n oluyor? wie ist er mit dir verwandt?;o benim yeğenim oluyor er ist mein Neffe; sie ist meine Nichte;anne oldu sie wurde Mutter;akşam oluyor es wird Abend;doktor olmak Arzt werden;şarap sirke olmuş der Wein wurde zu Essig;ekin oldu das Getreide wurde reif;çay oldu der Tee ist fertig;böyle iş olmaz so etwas geht nicht ( oder ist nicht angebracht);iki yıl oldu es ist zwei Jahre her;sen adamakıllı olmuşsun fam du bist ganz gehörig voll-in bilgisi olmak Wissen erwerben;ev onun oldu das Haus wurde seins, er erwarb das Haus;öksürük olmak Husten bekommen;yarın misafirimiz olacak morgen werden wir Gäste haben, morgen bekommen wir Besuch3. (-den) verlieren, fam loswerden;işinden oldu er hat seine Arbeit verloren, er ist entlassen worden; kommen, stammen aus4. (-e) jemandem passen: bu ayakkabı size olur diese Schuhe passen Ihnen -
4 malum
malum [mɑːluːm] bekannt; klar, offensichtlich;bana malum oldu ich habe es geahnt;malum değil (das ist) nicht ganz sicher;malum ya! das ist klar; natürlich!;malumunuzdur ki … wie Ihnen bekannt …;malum olduğu üzere wie bekannt -
5 minval
bu minval üzere in dieser Weise (weiter) -
6 üzre
-
7 geçerli
gültig, geltendbu \geçerli değil! das gilt nicht!derhal \geçerli olmak üzere mit sofortiger Wirkungve bu senin için de \geçerlidir und das gilt auch für dich -
8 görüşmek
I vt besprechenII vi1) sich besprechen (-le mit)2) sich sehen\görüşmek üzere! auf Wiedersehen!; ( telefonda) auf Wiederhören!yarın görüşürüz wir sehen uns morgen -
9 kalkmak
vi1) aufstehen, sich erhebenbu sabah erken/geç kalktım heute Morgen bin ich früh/spät aufgestandengitmek üzere kalktı er stand auf, um zu gehenistim üstünde \kalkmak eisenb dampfend abfahren3) depara/finişe \kalkmak zum Spurt/Endspurt ansetzen4) yasak kalktı das Verbot wurde aufgehoben -
10 mahfuz
→ saklı vorbehalten, geschützt\mahfuz kalmak üzere unter Vorbehalther hakkı \mahfuzdur alle Rechte vorbehalten -
11 saklı
-
12 yakında
I\yakında mı oturuyorsunuz? wohnen Sie in der Nähe?II adv1) demnächst, in Kürze, bald\yakında gelecek er wird bald kommen\yakında görüşmek üzere! bis bald!2) ( son günlerde) in letzter Zeit -
13 zarar
zarar s1) Schaden maz bir \zararla ohne größeren Schaden, glimpflichmanevi \zarar immaterieller Schadensağlığa \zarar vermek der Gesundheit schaden2) a. jur\zarar ve ziyan kendisine ait olmak üzere auf eigene Gefahr3) Verlust mbir şeyi \zararına satmak etw mit Verlust verkaufen
См. также в других словарях:
Uzere — is located in the Isoko South Local Government Area (LGA) of Delta State of Nigeria. It has become one of the largest petroleum oil producing communities in Nigeria.HistoryUzere is a community with three quarters namely Uheri, Ezede and Uweye.… … Wikipedia
üzere — zf. 1) Amacıyla Müzakere bitince üç dört gün sonra gene evde buluşmak üzere ayrıldılar. P. Safa 2) Şartıyla Akşama geri vermek üzere bu kitabı alabilirsiniz. 3) Neredeyse Bu yangın kalbimizde başlıyorsa yani ümitsiz bir aşka düşmek üzere… … Çağatay Osmanlı Sözlük
uzère — zeuzère … Dictionnaire des rimes
bu minval üzere — bu biçimde, bu tarzda Bu minval üzere uskumruyu bir hayli yumuşattıktan sonra... R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
hâli üzere — olduğu gibi Fakat bir zaman sonra tabiata karşı uğraşmanın nafileliğini anlayarak her şeyi hâli üzere bırakmıştı. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
âdet olduğu üzere — alışıldığı gibi … Çağatay Osmanlı Sözlük
afiyet üzere olmak — sağlıklı, rahat yaşamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
Limak holding — Limak 1976 yılında proje mühendisliği yapmak üzere kurulmuştur. Lider Makina (Limak) adı verilen şirket daha sonra altyapı yatırımlarına yönelerek, baraj ve otoyol projeleriyle büyük bir müteahhitlik şirketine dönüşmüştür. Limak Şirketler Grubu… … Wikipedia
servise çıkmak — 1) ulaşım aracı ile öğrencileri, çalışanları gidecekleri yere taşımak 2) servis yetkilisi onarım yapmak üzere çağrılan yere gitmek 3) doktor hastaları durumlarını gözlemlemek üzere ziyaret etmek 4) bir iş yerinde çay, kahve dağıtımı gibi… … Çağatay Osmanlı Sözlük
ARİYE — (Ariyet) Geri verilmek üzere alınan, iğreti. Bir kimsenin geri almak üzere, karşılıksız olarak başkasının faydalanmasına terk ettiği mal. Kullanılmak üzere alınan emanet mal … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
alelhesap — hesaplaşmak üzere; hesaba sayarak; sayışılmak üzere; doğan kârdan bir bölümünün ileride tamamı üzerinde hesaplaşılmak üzere önceden ödenmesi … Hukuk Sözlüğü