-
1 such that
öyle ki -
2 is that so
öyle mi -
3 is that so
öyle mi -
4 ayhewa
öyle -
5 winî
öyle -
6 elə
öyle -
7 such that
öyle... ki -
8 그와 같이
öyle -
9 such that
öyle ki -
10 elə
öyle -
11 çакăн пек
öyle, böyle, öyle bir, benzer, aynı türden -
12 putative
öyle oldugu sanilan, öyle kabul edilen, varsayilan, farz edilen, sözde... olan -
13 кажется
öyle geliyor ki* * *→ вводн. сл....mış; galiba; anlaşılanка́жется, бу́дет дождь — yağmur yağacağa benziyor; yağmur yağacak
ты, ка́жется, хоте́л что́-то сказа́ть? — bir şey mi diyecektin?
-
14 do so
öyle yap -
15 that being so
öyle olan -
16 i didn't mean that
öyle demek istemedim. -
17 i don't think so
öyle düşünmüyorum. -
18 no such thing
öyle bir şey yok, alâkası yok -
19 one way or another
öyle ya da böyle, bir şekilde -
20 somewhere about
öyle bir şey, böyle bir şey
См. также в других словарях:
Oyle — Gemeinde Marklohe Koordinaten: 52° … Deutsch Wikipedia
öyle — sf. 1) Onun gibi olan, ona benzer Ben öyle bir şey demedim. R. H. Karay 2) zf. O yolda, o biçimde, o tarzda ... öyle tembel tembel salınışları, birdenbire öyle bir duruşları, arkalarına bir bakışları var ki insanı çileden çıkarıyor. Y. K.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
öyle (yağma) yok! — öyle bir şey olmaz, öyle bir şey yapılmamalı anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
öyle veya böyle — ne olursa olsun, her hâlde, bu durumda Öyle veya böyle, bir amatör, bir heveskâr işte. T. Buğra … Çağatay Osmanlı Sözlük
öyle gelmek — (birine) sanmak, zannetmek Bana öyle gelirdi ki çocuklar yalnız kışın büyürler. S. F. Abasıyanık … Çağatay Osmanlı Sözlük
öyle ya — kuşkusuz, tabii, elbette … Çağatay Osmanlı Sözlük
Oyle — oil … Medieval glossary
öyle — öğle vakti I, 113bkz: özle … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
öyle öyle — zf. Böylece, yavaş yavaş … Çağatay Osmanlı Sözlük
öyle olsun — peki, pekâlâ … Çağatay Osmanlı Sözlük
kazın ayağı öyle değil — bir sorun, bir durum sanıldığı gibi değildir anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük