-
1 öpmek
v. kiss, caress, osculate* * *kiss -
2 öpmek
to kiss -
3 öpmek
/ı/ to kiss. Öp babanın elini! colloq. What´s to be done now? öpüp de başına koymak /ı/ to accept (something) with gratitude. öperken ısırmak to pretend to be one´s friend when he/she is actually selling one down the river/stabbing one in the back. -
4 salya sümük öpmek
v. slobber -
5 şapır şupur öpmek
v. smack -
6 alnından öpmek
to kiss on the forehead, to applaud -
7 el etek öpmek
to cringe (to/before sb), to lick sb's arse -
8 elini eteğini öpmek
to lick sb's boots -
9 etek öpmek
to flatter, to lick sb's boots, to lick sb's arse, to fawn on sb -
10 şapır şupur öpmek
to smack, to kiss noisily -
11 öpmää
[T öpmek, Az öpmäk, Tk öpmek, from OT *öp]: to kissA Concise Gagauz Dictionary with etymologies and Turkish, Azerbaijani and Turkmen cognates > öpmää
-
12 öpmemek
v. (neg. form of öpmek) kiss, caress, osculate -
13 alın
",-lnı 1. forehead, brow. 2. mining face. -ında directly facing: güneşin alnında right in the sun, in the direct sun. -ı açık, yüzü ak blameless, having nothing to be ashamed of. -ının akı ile honorably, with no shadow of blame. - damarı çatlamak to be altogether shameless. - damarı çatlamış brazenfaced. -ı davul derisi unabashed, shameless. -ının karayazısı his bad luck. -ını karışlarım. 1. I´ll show you (used as a threat). 2. I dare you. -ını karışlayayım. /ın/ colloq. He is no threat. -ından öpmek /ı/ to kiss (someone) on the forehead (in admiration or gratitude). - teri effort, work. - teri dökmek to work hard, struggle, do one´s utmost. - teriyle kazanmak /ı/ to earn by hard work. -ında/-ına yazılmış olmak to be one´s destiny, be one´s fate; to be preordained. " -
14 etek
"1. skirt. 2. shirttail; coattail. 3. skirt, overhanging part (of a bedspread or tablecloth). 4. foot (of a mountain). 5. private parts, genital area. 6. flashing (on roofs). -i ayağına dolaşmak to be clumsy because of excitement. -i belinde active, industrious (woman). - bezi a wrapping or swaddling for an infant´s legs. - çekmek /dan/ to give up, abandon. - dolusu heaps, lots (of). -ine düşmek/sarılmak /ın/ to entreat, implore. -i düşük dirty and slovenly looking (woman). - etek heaps, loads (of). -ini göstermez very modest, virtuous (woman). - kiri illicit relationship (of a woman). -i kirlenmek (for a woman) to be defiled, be sullied. - öpmek to flatter someone, toady. -i savruk untidy, sloppy. - silkmek /dan/ to break off relations (with). - silmesi foundation course. -i temiz chaste, modest (woman). -lerini toplamak to gather up one´s skirts. -leri tutuşmak to be exceedingly alarmed. -ine yapışmak/sığınmak /ın/ to take refuge behind, seek protection in (someone). -leri zil çalmak to be overjoyed." -
15 yanak
cheek. -ından kan damlamak to be rosy-cheeked and healthy, radiate health. -ından öpmek /ı/ to kiss (someone) on the cheek. -
16 ölü
"1. dead (person, thing). 2. deathly looking; lifeless, spiritless; dead, lacking in activity; feeble, weak. 3. corpse, body (of a person). 4. body (of a dead animal). 5. slang loaded die; marked playing card. - açı mil. dead angle. - açımı autopsy, postmortem examination, postmortem. - benzi deathly pale facial complexion. - dalga (a) swell, (a) long, low wave. - deniz naut. swell (after a storm). - dil (a) dead language. -sü dirisine binmek for people to stampede over each other. - doğum stillbirth. - fiyatına very cheap. - gibi as still as a corpse. -mü gör! colloq. I´ll just die./It´ll just kill me (if you don´t do as I beg you to). - gözü gibi very dull, pale, weak (light). -yü güldürür very funny. -sü kandilli/kınalı slang damn, damned, wretched. -sü kandilli/kınalı! slang The damned scoundrel!/The wretch! - katılığı rigor mortis. - kent ghost town. -nün körü! colloq. Stop bothering me with questions!/Why don´t you just shut up? - mevsim dead season (the months when a business´ trade is slack). -sü ortada kalmak for (someone´s) body not to be claimed by anyone. -sünü öpmek /ın/ to kiss (someone´s) corpse (an expression used in oaths). - örtü bot. forest floor."
См. также в других словарях:
öpmek — I, 163, 280 içmek, I, 163; III, 122bkz: opmak … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
öpmek — i, den, er Sevgi, saygı, bağlılık, teşekkür belirtmek amacıya dudaklarını bir şeye veya birine değdirmek Prenses karşıdan gelip yanağımı öptü. A. Gündüz Birleşik Sözler elöpen Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller öp babanın elini öperken ısırmak… … Çağatay Osmanlı Sözlük
saçak öpmek — tar. sarayda bayramlaşma törenine katılan büyükler, padişahın tahtından sarkıtılmış halı saçaklarını öpmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
etek öpmek — yaltaklanmak, dalkavukluk etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
ekmek öpmek — yeminin etkisini artırmak için ekmeği öpüp başa götürmek Şevki ekmek öpüp çocukları üzerine yemin ettikçe onun içine baygınlıklar çöküyordu. M. Ş. Esendal … Çağatay Osmanlı Sözlük
alnından öpmek — beğenmek, takdir etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
yer öpmek — esk. bir büyüğün önüne eğilmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
büyüklerin ellerinden, küçüklerin gözlerinden öpmek — saygı ve sevgi göstermek Buralara kadar zahmet ettiniz, büyüklerin ellerinden, küçüklerin gözlerinden öperim. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
el etek öpmek — 1) bir işi yaptırmak için çok yalvarmak 2) yaltaklanmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
el öpmek — yaşlı veya saygı gösterilmesi gereken kimselerin sağ elinin üstünü önce dudağa, sonra alna götürmek Mahalle yaşlılarının ellerini öpüp dualarını alarak kendi yaşıtları ile de sarılıp helalleşerek gitti. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
bir elini bırakıp ötekini öpmek — aşırı saygı göstermek … Çağatay Osmanlı Sözlük