-
1 çatışmak
çatışmak zusammenstoßen; in Konflikt geraten (-le mit D); widersprechen (-le D); sich zanken; Tiere sich begatten;birbirine çatışmak übereinander herfallen -
2 çatışmak
-
3 çatışmak
1) ста́лкиваться с кем, ударя́ться обо что2) вступа́ть в противоре́чие3) подра́ться, сража́тьсяbirbirine çatışmak — наки́нуться друг на дру́га
4) ссо́риться5) спа́риваться ( о животных)6) совпада́ть по вре́мени с чем -
4 çatışmak
v. clash, collide, be in conflict, coincide, jar, scrap, skirmish -
5 çatışmak
pevçûn--------rabezîn -
6 çatışmak
зэзэон, зэшIанэн, зэщыхьан -
7 çatışmak
تحاربتنازع -
8 çatışmak
-
9 çatışmak
"to clash, to collide, to conflict; to quarrel, to skirmish; to clash, to coincide" -
10 çatışmak
"1. to join battle; to fight, clash; to skirmish. 2. to quarrel, clash, cross swords, lock horns. 3. /la/ (for one thing) to contradict, be the contradictory of, be in conflict with, conflict with, run counter to (another). 4. /la/ (for one thing) to fall at the same time as, conflict with (another). 5. (for the ends of objects) to touch each other. 6. (for glances) to meet. " -
11 çatışmak
1) toqquşmaq; 2) zidd olmaq, əksinə getməksözləşmək, toqquşmaq -
12 çatışma
1. اصطراع [اِصْطِراع]Anlamı: çatışmak işi, silâhlı büyük kavga2. تصارع [تَصَارُع]Anlamı: çatışmak işi, silâhlı büyük kavga3. تضارب [تَضَارُب]Anlamı: çatışmak işi, silâhlı büyük kavga4. تناحر [تَنَاحَرَ]Anlamı: çatışmak işi, silâhlı büyük kavga5. خلفة [خِلْفَة]Anlamı: çatışmak işi, silâhlı büyük kavga -
13 çatışılmak
страд. от çatışmak -
14 çatıştırmak
-i, -le понуд. от çatışmak -
15 çatışmamak
v. (neg. form of çatışmak) clash, collide, be in conflict, coincide, jar, scrap, skirmish -
16 çatışma
çatışma s2) Konflikt m, Auseinandersetzung fsilahlı \çatışma bewaffneter Konflikt, bewaffnete Auseinandersetzung
См. также в других словарях:
çatışmak — nsz, le 1) Birbirine çatmak veya çatılmak Ulu denizin üstünü çatışan, şimşeklenen kara bulutlar sardı. Y. Kemal 2) Söz, iddia veya davranış birbirini tutmamak, birbirini çelmek, mütenakız olmak 3) Karşılıklı vuruşmak 4) Kavga etmek 5) Deve ve… … Çağatay Osmanlı Sözlük
τσατίζω — και τσαντίζω Ν 1. πειράζω κάποιον και τόν κάνω να θυμώσει, τόν εκνευρίζω 2. ενοχλώ ερωτικά. [ΕΤΥΜΟΛ. < τουρκ. catişmak «συγκρούομαι»] … Dictionary of Greek
çatışma — is. 1) Çatışmak işi Döndüğü zaman hoş olmayan çatışmalar olabilmesi ihtimali evde felaket bekleyen bir gerginlik yaratmıştı. H. E. Adıvar 2) Silahlı büyük kavga, arbede On beş dakika süren bir çatışma olmuştur. 3) ask. Savaş maksadıyla düşmana… … Çağatay Osmanlı Sözlük
dövüşmek — nsz 1) Karşılıklı birbirini dövmek, vuruşmak Öyle yiğitçe, öyle gözünü daldan budaktan sakınmadan dövüşmüş, atına binip oradan uzaklaşmıştı. O. Kemal 2) le İki silahlı kuvvet çatışmak 3) sp. Boks yapmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
mücadele etmek — uğraşmak, savaşmak, çatışmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
ılışmak — inmekte yarış etmek, ini;mek I, 190 blrbirine ilişmek; çatışmak; asmakta yardım etmek I, 188, 190bkz: ili şmek … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
ilişmek — birbirine ilişmek; çatışmak; asmakta yardım ve yarış etmek I, 188, 190bkz: ılışmak … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini