-
1 çatışma
çatışma s2) Konflikt m, Auseinandersetzung fsilahlı \çatışma bewaffneter Konflikt, bewaffnete Auseinandersetzung -
2 çatışma
çatışma Konflikt m; Streit m, Zank m -
3 çatışma
Əkslik təşkil etmə; çatışma -
4 çatışma
1) столкнове́ние, конфронта́ция, конфли́ктçıkarların çatışması — столкнове́ние интере́сов
sosyal çatışmalar — социа́льные конфли́кты
2) воен. столкнове́ние, схва́тка, перестре́лка3) разг. ссо́ра; дра́ка -
5 çatışma
n. clash, battle, run in, conflict, disagreement, brush, coincidence, collision, rencontre, scrimmage, skirmish* * *conflict -
6 çatışma
pozberî -
7 çatışma
اصطراعتصارعتضاربتناحرخلفة -
8 çatışma
1. اصطراع [اِصْطِراع]Anlamı: çatışmak işi, silâhlı büyük kavga2. تصارع [تَصَارُع]Anlamı: çatışmak işi, silâhlı büyük kavga3. تضارب [تَضَارُب]Anlamı: çatışmak işi, silâhlı büyük kavga4. تناحر [تَنَاحَرَ]Anlamı: çatışmak işi, silâhlı büyük kavga5. خلفة [خِلْفَة]Anlamı: çatışmak işi, silâhlı büyük kavga -
9 çatışma
"skirmish, clash; conflict; collision" -
10 çatışma
"1. clash, encounter, fight (either verbal or armed). 2. mil. skirmish. 3. psych., fiction conflict. - çıkmak 1. for an armed fight or skirmish to take place. 2. for a verbal skirmish to take place. -ya girmek /la/ 1. (for one person) to enter into an armed fight with (another); (for one group) to begin to skirmish with (another). 2. (for one person) to enter into a verbal skirmish with, cross swords with (another). " -
11 çatışma
1) toqquşma; 2) ziddiyyət, ixtilaf, münaqişə; devletler arasında çatışmalar – dövlətlər arasında ziddiyyətixtilaf, münaqişə, toqquşma, ziddiyyət -
12 çatışma ölçeği
interferometer -
13 çatışma noktasına gelmek
v. be on collision course -
14 silahlı çatışma
mil Feuergefecht nt -
15 şiddetli çatışma
n. close fight* * *battle royal -
16 iç çatışma
n. infighting, inner conflict -
17 kendisiyle çatışma
n. self-contradiction -
18 ırkçılık nedeniyle çatışma
n. race riot -
19 kavga
Çatışma; dava-dalaş -
20 müsademe
اشتباك [اِشْتِباك]
См. также в других словарях:
catismă — CATÍSMĂ s. (bis.) (înv.) şedere. (catismă este una din secţiunile psaltirii.) Trimis de siveco, 05.08.2004. Sursa: Sinonime catísmă s. f., g. d. art. catísmei; pl. catísme Trimis de siveco, 10.08.2004. Sursa: Dicţionar ortografic catísmă… … Dicționar Român
çatışma — is. 1) Çatışmak işi Döndüğü zaman hoş olmayan çatışmalar olabilmesi ihtimali evde felaket bekleyen bir gerginlik yaratmıştı. H. E. Adıvar 2) Silahlı büyük kavga, arbede On beş dakika süren bir çatışma olmuştur. 3) ask. Savaş maksadıyla düşmana… … Çağatay Osmanlı Sözlük
çatışma — «Çatışmaq»dan f. is … Azərbaycan dilinin izahlı lüğəti
TEMANÜ' — Çatışma ve birbirine mani olma. İhraç. Adem i kabul. Tard. (Bak: Bürhan üt teman … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
Halis Öztürk — Rebellen während des Ararat Aufstandes. Von links nach rechts: Sipkanlı Halis Bey, Ihsan Nuri Pascha, Hasenanlı Ferzende Bey[1] Halis Öztürk (kurdisch: Xalis Begê Sîpkî, türkisch Sipkanlı Halis Bey, * … Deutsch Wikipedia
Muğlalı-Vorfall — Der Muğlalı Vorfall bezeichnet die Erschießung von 33 kurdischen Schmugglern im Jahr 1943 auf Befehl des Befehlshaber der Türkischen 3. Armee General Mustafa Muğlalı in Özalp (Provinz Van). Der Befehl wurde ohne vorherige Verhandlung gegeben. Von … Deutsch Wikipedia
şedere — ŞEDÉRE, şederi, s.f. 1. Faptul de a şedea. ♦ Lipsă de activitate; lenevie, inactivitate. 2. Popas făcut într un loc pentru a petrece un anumit timp; timp petrecut într un loc. 3. (înv.) Domiciliu, locuinţă. – v. şedea. Trimis de LauraGellner,… … Dicționar Român
benlik çatışması — is., ruh b. Benliğin ön plana çıkması ile baş gösteren çatışma … Çağatay Osmanlı Sözlük
çatışabilmek — nsz, le Çatışma imkânı veya olasılığı bulunmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
çatışılmak — nsz Çatışma işi yapılmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
çatışmacı — is. Çatışma çıkaran kimse Sesi anlamlı, söyledikleri içtendi; bir iki yıl öncesinin sert, çatışmacı sesi değildi. B. Günel … Çağatay Osmanlı Sözlük