-
1 çarptırmak
-i,-e,-le понуд. от çarpmak -
2 -tır
-
3 ceza
наказа́ние (с)* * *1) наказа́ниеcezasını bulmak — получи́ть по заслу́гам
cezaya çarptırmak — подверга́ть наказа́нию
ceza çekmek — отбыва́ть тюре́мное наказа́ние, отбыва́ть срок
2) штрафceza almak — а) быть нака́занным ( об учащемся); б) взи́мать / взы́скивать штраф
ceza[sını] çekmek — поплати́ться за соде́янное
ceza görmek — быть нака́занным
ceza kesmek — штрафова́ть
ceza vermek — а) нака́зывать, налага́ть взыска́ние; б) заплати́ть штраф
ceza yemek — а) быть нака́занным, получи́ть взыска́ние; б) быть оштрафо́ванным
См. также в других словарях:
çarptırmak — i 1) Çarpma işini yaptırmak veya çarpmasına yol açmak Yüreğini çarptıran bir merakla ihtiyara yaklaştı. P. Safa 2) i, e Yankesiciye kaptırmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
cezaya çarptırmak — cezalandırmak Seni yalana tövbe ettirecek bir cezaya çarptırmalıyım. R. H. Karay … Çağatay Osmanlı Sözlük
ceza — is., Ar. cezāˀ 1) Uygunsuz davranışlarda bulunanlara uygulanan üzüntü, sıkıntı, acı verici işlem veya yaptırım 2) huk. Suç işleyen bir kimsenin yaşantısına, özgürlüğüne, mallarına, onuruna karşı yasaların öngördüğü yaptırım ... kimse insan… … Çağatay Osmanlı Sözlük
çarptırma — is. Çarptırmak işi … Çağatay Osmanlı Sözlük
kazıklamak — i 1) Bir tarla veya arsanın sınırını belirtmek için kazık çakmak 2) tkz. Bir malı, bir kimseye değerinden çok pahalıya satmak, alışverişte aldatmak 3) esk. Kazık cezasına çarptırmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
kırmızı kart göstermek — sp. 1) oyundan çıkarma cezasına çarptırmak 2) mec. ciddi bir biçimde uyarmak 3) mec. dışlamak … Çağatay Osmanlı Sözlük