Перевод: с турецкого на английский

с английского на турецкий

çıkagelmek

См. также в других словарях:

  • çıkagelmek — nsz Beklenmedik bir zamanda gelmek Hey gidi Miralay Ferit, hiç değişmez, çıkınında biraz üzüm, biraz incir, ağzında acı tatlı türlü savaş anısı, böyle çıkagelir. A. İlhan …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • çıkagelme — is. Çıkagelmek işi …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • damlamak — e 1) Damla durumunda tane tane düşmek Örtüye yağ damlamış. 2) nsz İçindekini damla damla akıtmak Musluk damlıyor. 3) nsz, e, mec. Bir yere çağrılmadan, çekinmeden gitmek, çıkagelmek Herkes yattıktan sonra şu fıstık ağacının altına damla. P. Safa… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • sökmek — i, er 1) Bir şeyi bulunduğu yerden kuvvet kullanarak veya gevşeterek çıkarmak, çekip ayırmak Bu çoban öyle güçlü görünüyor ki şu yandaki ağacı kavrasa dibinden söker götürür. Y. Kemal 2) Kurulmuş bir şeyi parçalarına ayırmak Makineyi sökmek. 3)… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • üstüne gelmek — (bir şeyin) bir şey yapılırken veya konuşulurken çıkagelmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»