-
1 çıkagelmek
v. show up, pop in, pop-up, happen along, roll up, turn up, happen in, (Slang) blow in, arrive unexpected or enter a place casually -
2 çıkagelmek
to turn up, to come up, to blow in, to drop -
3 çıkagelmek
suddenly to appear, suddenly to come on the scene. -
4 çıkagelmemek
v. (neg. form of çıkagelmek) show up, pop in, pop-up, happen along, roll up, turn up, happen in, (Slang) blow in, arrive unexpected or enter a place casually
См. также в других словарях:
çıkagelmek — nsz Beklenmedik bir zamanda gelmek Hey gidi Miralay Ferit, hiç değişmez, çıkınında biraz üzüm, biraz incir, ağzında acı tatlı türlü savaş anısı, böyle çıkagelir. A. İlhan … Çağatay Osmanlı Sözlük
çıkagelme — is. Çıkagelmek işi … Çağatay Osmanlı Sözlük
damlamak — e 1) Damla durumunda tane tane düşmek Örtüye yağ damlamış. 2) nsz İçindekini damla damla akıtmak Musluk damlıyor. 3) nsz, e, mec. Bir yere çağrılmadan, çekinmeden gitmek, çıkagelmek Herkes yattıktan sonra şu fıstık ağacının altına damla. P. Safa… … Çağatay Osmanlı Sözlük
sökmek — i, er 1) Bir şeyi bulunduğu yerden kuvvet kullanarak veya gevşeterek çıkarmak, çekip ayırmak Bu çoban öyle güçlü görünüyor ki şu yandaki ağacı kavrasa dibinden söker götürür. Y. Kemal 2) Kurulmuş bir şeyi parçalarına ayırmak Makineyi sökmek. 3)… … Çağatay Osmanlı Sözlük
üstüne gelmek — (bir şeyin) bir şey yapılırken veya konuşulurken çıkagelmek … Çağatay Osmanlı Sözlük