-
1 çürümek
çürümek (ver)faulen; verderben; Behauptung, Idee usw gegenstandslos werden; Hoffnungen zunichte werden; Person hinfällig werden; altern; Sache sich abnutzen, verschleißen -
2 çürümek
vi verfaulen -
3 çürümek
v. rot, decay, spoil, go bad, become unsound, decompose, canker, decline, fester, go off, languish, molder, moulder, perish, putrefy, sphacelate--------çürümek (kuru ot)v. ret -
4 çürümek
гнить гнои́ться тлеть* * *1) гнить; преть; разлага́ться2) потеря́ть про́чность / кре́пость3) посине́ть4) разг. ослабе́ть; потеря́ть было́е здоро́вье и т. п.; износи́ться5) перен. оказа́ться него́дным / неприго́дным; быть необосно́ванным (об утверждении и т. п.) -
5 çürümek
биртелү; черү; чиру; таркалып черү; таркалу -
6 çürümek
гнить, портиться, разлагатьсяİnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > çürümek
-
7 çürümek
genijîn--------rizîn -
8 çürümek
Çürümək -
9 çürümek
butwieć; gnić; rozkładać -
10 çürümek
1) (ağaç metal gibi ürün olmayan nesneler için) укъэпын/ щын, (мэукъэпы/ мэщ, ишъукІын/ ифыкІын ешъукІы/ йофыкІ) -
11 çürümek
шъун, мэшъу, ешъухьэ -
12 çürümek
أفسدأنتنسنهفسدنتن -
13 çürümek
1. أفسد [أَفْسَدَ]Anlamı: bozulup dağılmak2. أنتن [أَنْتَنَ]Anlamı: bozulup dağılmak3. سنه [سَنهَ]Anlamı: bozulup dağılmak4. فسد [فَسَدَ]Anlamı: bozulup dağılmak5. نتن [نَتُنَ]Anlamı: bozulup dağılmak -
14 çürümek
"to decay, to rot, to decompose, to putrefy, to go bad; to bruise; to mortify; to be refuted" -
15 çürümek
"1. to rot, decay, putrefy, go bad. 2. to become worn out or unsound. 3. to become infirm (because of aging); to lose one´s vitality. 4. (for an argument, claim) to be refuted, be proved unsound. 5. to be bruised, be discolored." -
16 çürümek
çürümək -
17 çürümek
hnít; práchnivět; rozkládat; shnít; tlít -
18 hapiste çürümek
v. languish in prison -
19 arasında çürümek
дэшъухьан -
20 içinde çürümek
ишъухьан
- 1
- 2
См. также в других словарях:
çürümek — nsz 1) Genellikle mikroorganizmaların etkisiyle, kimyasal değişikliğe uğrayarak bozulup dağılmak Sen toprakta çürürsün canım kardeşim / Ben ayakta. B. R. Eyuboğlu 2) Sağlamlığını, dayanıklılığını yitirmek Onun gelişine kadar da kağşamış, çürümüş … Çağatay Osmanlı Sözlük
bertilmek — nsz, hlk. 1) İncinmek, burkulmak Sağ kolumdaki bir lif, o zaman bertilip kopmuş olmalıydı. N. Eray 2) Berelenmek, yaralanmak 3) Morarmak, çürümek … Çağatay Osmanlı Sözlük
çürüme — is. Çürümek işi … Çağatay Osmanlı Sözlük
çürüyüvermek — nsz Çabucak veya ansızın çürümek … Çağatay Osmanlı Sözlük
eprimek — nsz, hlk. 1) Bozulmak, ekşiyip çürümek 2) Yemiş dura dura olgunlaşmak, yumuşamak 3) Erimek Piyanonun solmuş ve eprimiş mor kadifeden şamdanlıkları vardı. A. Kulin … Çağatay Osmanlı Sözlük
sası kokmak — yiyecek bozulmak, çürümek … Çağatay Osmanlı Sözlük
tefessüh etmek — 1) çürümek, kokuşmak 2) mec. kişi, toplum vb. özelliğini, niteliğini yitirerek bozulmak, kokuşmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
turfa olmak — değerini yitirmek, çürümek Turfa oldu artık eski felsefe. Y. Z. Ortaç … Çağatay Osmanlı Sözlük
tebâh olmak — 1. yok olmak. 2. yıkılmak. 3. bozulmak, çürümek … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
tefessüh — (A.) [ ﺦﺴﻔﺕ ] çürüme, çürüyerek dağılma. ♦ tefessüh etmek çürümek, çürüyerek dağılmak … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
çirimak — kurumak, boruşmak, çürümek … Çağatay Osmanlı Sözlük