-
1 çökertmek
-
2 çökertmek
-
3 çökertmek
\çökertmek (bina)kumişandin--------kûpandin--------merix andin--------rûxandin -
4 çökertmek
В1) заставля́ть стать на коле́ни (верблюда и т. п.); заставля́ть нагну́ть ше́ю; уса́живать на ко́рточки2) перен. ста́вить на коле́ни кого3) вса́живать, вкола́чивать, вгоня́ть4) воен. вда́вливать (линию обороны); вкли́ниваться (в систему обороны противника); выбива́ть, сбива́ть, вытесня́ть проти́вника (с позиций)5) перен. быть причи́ной кра́ха, вы́звать крах; раздави́ть, стере́ть с лица земли́6) В, Д воен. прижа́ть7) осла́бить, подорва́ть- ın temelini çökertmek — подрыва́ть усто́и чего
-
5 çökertmek
-i1) уса́живать на ко́рточки2) сровня́ть что-л. с землёйbizim kirpiç evi çökerti — наш кирпи́чный дом он сровня́л с землёй
3) перен. испо́ртить настрое́ние -
6 çökertmek
v. cause to collapse, overthrow, crumple, bankrupt, dent, indent -
7 çökertmek
"to make kneel; to cause to collapse, to break in, to stave in" -
8 çökertmek
/ı/ 1. to make (a camel) kneel down. 2. to destroy (someone´s) morale. -
9 разваливать
несов.; сов. - разва́лить1) (раскидывать что-л. сложенное) dağıtmak; yıkmak (стену, постройку)2) перен. çökertmekразва́ли́ть эконо́мику страны́ — ülkenin ekonomisini çökertmek
-
10 свергать
несов.; сов. - све́ргнутьdevirmek, alaşağı etmek; çökertmek, yıkmakсве́ргнуть прави́тельство — hükumeti devirmek
све́ргнутое прави́тельство — devrik hükumet
све́ргнуть госпо́дство монопо́лий — tekellerin egemenliğini çökertmek
све́ргнутые эксплуата́торские кла́ссы — alaşağı edilmiş sömürücü sınıflar
-
11 emboutir
-
12 çökertmemek
v. (neg. form of çökertmek) cause to collapse, overthrow, crumple, bankrupt, dent, indent -
13 bankrupt
adj. iflas etmiş, batmış, mahvolmuş————————n. iflas etmiş kimse, yoksun kimse————————v. iflas ettirmek, batırmak, mahvetmek, çökertmek* * *1. batmış 2. iflas et (v.) 3. iflas (n.)* * *1. adjective(unable to pay one's debts: He has been declared bankrupt.) iflâs etmiş, batmış2. noun(a person who is unable to pay his debts.) iflâs etmiş kişi, batkın3. verb(to make bankrupt: His wife's extravagance soon bankrupted him.) iflâs ettirmek, batırmak -
14 crumple
v. buruşturmak, buruşmak, kırışmak; çökmek, düşmek, devirmek, çökertmek* * *buruştur* * *(to make or become wrinkled or creased: This material crumples easily; She crumpled up the piece of paper.) buruş(tur)mak -
15 dent
n. çentik, çökme, göçük————————pref. diş————————v. çentmek, çökertmek, göçürtmek, göçmek, çökmek, berelemek* * *1. çukur yap (v.) 2. oyuk (n.)* * *[dent] 1. noun(a small hollow made by pressure or a blow: My car has a dent where it hit a tree.) göçük, çukur2. verb(to make such a hollow in: The car was dented when it hit a wall.) yamultmak -
16 indent
n. diş diş yapma, çentik, çukur, satırbaşı, paragrafbaşı yapma, sipariş, resmi talep————————v. kenarını işlemek, dişli yapmak, çentmek, kertmek, çökertmek, satırbaşı yapmak, çift nüsha olarak hazırlamak, sipariş vermek, resmen istemek* * *1. içeriden başla 2. satırbaşı boşluğu* * *1. [in'dent] verb(to begin (a line of writing) farther in from the margin than the other lines.) paragraf başı yapmak, içerlek yazmak2. ['indent] noun((also indentation) the space left at the beginning of a line, eg the first line of a paragraph.) satır başı boşluğu- indented -
17 overthrow
n. düşürme, hükümeti devirme, çökertme————————v. yıkmak, devirmek, düşürmek, çökertmek* * *1. yık (v.) 2. yıkma (n.)* * *[əuvə'Ɵrou]past tense - overthrew; verb(to defeat and force out of power: The government has been overthrown.) devirmek, yıkmak -
18 cause to collapse
v. çökertmek -
19 cause to collapse
v. çökertmek -
20 eintreten
eintreten <unreg, -ge->1. v/i <sn> girmek; (geschehen) vuku bulmak, meydana gelmek;eintreten für -e arka çıkmak;eintreten in Verein -e üye olmak, -e girmek;bitte, treten Sie ein! buyurun girin!2. v/t <h> Tür tekmeleyerek çökertmek
- 1
- 2
См. также в других словарях:
çökertmek — i 1) Çöktürüp oturtmak 2) Bulunduğu yere yıkmak, çökmesini sağlamak Böyle bir bahar taşmasında, bizim kerpiç evi çökertti. S. F. Abasıyanık 3) mec. Moral bozmak, dağınıklığa yol açmak Beklenmeyen bir gol, takımı çökertti … Çağatay Osmanlı Sözlük
çökertivermek — i Çabucak veya ansızın çökertmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
çökertme — 1. is. 1) Çökertmek işi veya durumu 2) Ege Bölgesi ne ait bir yer adından ortaya çıkan bir tür halk oyunu ve halk türküsü 3) ask. Cep 2. is. Deniz dibine indirilerek üstüne balıklar geldiğinde köşelerinden çekilip kaldırılan ağ … Çağatay Osmanlı Sözlük
göçürmek — i 1) Göçmesine sebep olmak Soğuklar bu yıl yaylacıları vakitsiz göçürdü. 2) Çökertmek Kar çatıyı göçürdü. 3) tkz. Yiyip bitirmek Bir tabak baklavayı göçürdü. 4) hlk. Bitkileri yerinden çıkarıp başka yere dikmek, göçermek Birleşik Sözler… … Çağatay Osmanlı Sözlük
çijtürmek — hayyan yükten belini çökertmek II, 180bkz:; ıjmak … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
IH — Deveyi çökertmek için kullanılır sestir. * Yorgunluk ve heyecanla hızlı nefes vermeği tasvir eder … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
IHLAMAK — Ih diyerek deveyi çökertmek. * Ih diyerek yorgunluk ve heyecanla hızlı nefes vermek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
NAHH — Davar sürmek. * İplik. * Zeyli denilen döşek. * Güç seyr. * Deve çökertmek için söylenen söz … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
SEDH — Döşemek. * Uçuk hastalığı. * Bir nesneyi açıp yaymak ve arkası üstüne bırakmak. * Deve çökertmek. * Kırba doldurmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
İ'NAC — Hayvanı kıç üstü çökertmek. (Omurga kemiği) ağrıma … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
İBRAK — Deveyi çökertmek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük