Перевод: со всех языков на все языки

со всех языков на все языки

çökertmek

  • 1 çökertmek

    vt
    1) niederknien lassen
    2) ( yıkmak) niederreißen
    3) ( fig) o ( fam) niederschmettern
    4) inform ( sistem) abstürzen lassen
    sistemi \çökertmek das System abstürzen lassen

    Sözlük Türkçe-Almanca kompakt > çökertmek

  • 2 çökertmek

    çökertmek v/t niederknien lassen; einrammen; MIL einbrechen; fig niederzwingen, zum Kollaps führen

    Türkçe-Almanca sözlük > çökertmek

  • 3 çökertmek

    \çökertmek (bina)
    kumişandin
    --------
    kûpandin
    --------
    merix andin
    --------
    rûxandin

    Türk-Kürt Sözlük > çökertmek

  • 4 çökertmek

    В
    1) заставля́ть стать на коле́ни (верблюда и т. п.); заставля́ть нагну́ть ше́ю; уса́живать на ко́рточки
    2) перен. ста́вить на коле́ни кого
    3) вса́живать, вкола́чивать, вгоня́ть
    4) воен. вда́вливать (линию обороны); вкли́ниваться (в систему обороны противника); выбива́ть, сбива́ть, вытесня́ть проти́вника (с позиций)
    5) перен. быть причи́ной кра́ха, вы́звать крах; раздави́ть, стере́ть с лица земли́
    6) В, Д воен. прижа́ть
    7) осла́бить, подорва́ть

    - ın temelini çökertmek — подрыва́ть усто́и чего

    Büyük Türk-Rus Sözlük > çökertmek

  • 5 çökertmek

    -i
    1) уса́живать на ко́рточки
    2) сровня́ть что-л. с землёй

    bizim kirpiç evi çökerti — наш кирпи́чный дом он сровня́л с землёй

    3) перен. испо́ртить настрое́ние

    Türkçe-rusça sözlük > çökertmek

  • 6 çökertmek

    v. cause to collapse, overthrow, crumple, bankrupt, dent, indent

    Turkish-English dictionary > çökertmek

  • 7 çökertmek

    "to make kneel; to cause to collapse, to break in, to stave in"

    İngilizce Sözlük Türkçe > çökertmek

  • 8 çökertmek

    /ı/ 1. to make (a camel) kneel down. 2. to destroy (someone´s) morale.

    Saja Türkçe - İngilizce Sözlük > çökertmek

  • 9 разваливать

    несов.; сов. - разва́лить
    1) (раскидывать что-л. сложенное) dağıtmak; yıkmak (стену, постройку)
    2) перен. çökertmek

    разва́ли́ть эконо́мику страны́ — ülkenin ekonomisini çökertmek

    Русско-турецкий словарь > разваливать

  • 10 свергать

    несов.; сов. - све́ргнуть
    devirmek, alaşağı etmek; çökertmek, yıkmak

    све́ргнуть прави́тельство — hükumeti devirmek

    све́ргнутое прави́тельство — devrik hükumet

    све́ргнуть госпо́дство монопо́лий — tekellerin egemenliğini çökertmek

    све́ргнутые эксплуата́торские кла́ссы — alaşağı edilmiş sömürücü sınıflar

    Русско-турецкий словарь > свергать

  • 11 emboutir

    Dictionnaire Français-Turc > emboutir

  • 12 çökertmemek

    v. (neg. form of çökertmek) cause to collapse, overthrow, crumple, bankrupt, dent, indent

    Turkish-English dictionary > çökertmemek

  • 13 bankrupt

    adj. iflas etmiş, batmış, mahvolmuş
    ————————
    n. iflas etmiş kimse, yoksun kimse
    ————————
    v. iflas ettirmek, batırmak, mahvetmek, çökertmek
    * * *
    1. batmış 2. iflas et (v.) 3. iflas (n.)
    * * *
    1. adjective
    (unable to pay one's debts: He has been declared bankrupt.) iflâs etmiş, batmış
    2. noun
    (a person who is unable to pay his debts.) iflâs etmiş kişi, batkın
    3. verb
    (to make bankrupt: His wife's extravagance soon bankrupted him.) iflâs ettirmek, batırmak

    English-Turkish dictionary > bankrupt

  • 14 crumple

    v. buruşturmak, buruşmak, kırışmak; çökmek, düşmek, devirmek, çökertmek
    * * *
    buruştur
    * * *
    (to make or become wrinkled or creased: This material crumples easily; She crumpled up the piece of paper.) buruş(tur)mak

    English-Turkish dictionary > crumple

  • 15 dent

    n. çentik, çökme, göçük
    ————————
    pref. diş
    ————————
    v. çentmek, çökertmek, göçürtmek, göçmek, çökmek, berelemek
    * * *
    1. çukur yap (v.) 2. oyuk (n.)
    * * *
    [dent] 1. noun
    (a small hollow made by pressure or a blow: My car has a dent where it hit a tree.) göçük, çukur
    2. verb
    (to make such a hollow in: The car was dented when it hit a wall.) yamultmak

    English-Turkish dictionary > dent

  • 16 indent

    n. diş diş yapma, çentik, çukur, satırbaşı, paragrafbaşı yapma, sipariş, resmi talep
    ————————
    v. kenarını işlemek, dişli yapmak, çentmek, kertmek, çökertmek, satırbaşı yapmak, çift nüsha olarak hazırlamak, sipariş vermek, resmen istemek
    * * *
    1. içeriden başla 2. satırbaşı boşluğu
    * * *
    1. [in'dent] verb
    (to begin (a line of writing) farther in from the margin than the other lines.) paragraf başı yapmak, içerlek yazmak
    2. ['indent] noun
    ((also indentation) the space left at the beginning of a line, eg the first line of a paragraph.) satır başı boşluğu
    - indented

    English-Turkish dictionary > indent

  • 17 overthrow

    n. düşürme, hükümeti devirme, çökertme
    ————————
    v. yıkmak, devirmek, düşürmek, çökertmek
    * * *
    1. yık (v.) 2. yıkma (n.)
    * * *
    [əuvə'Ɵrou]
    past tense - overthrew; verb
    (to defeat and force out of power: The government has been overthrown.) devirmek, yıkmak

    English-Turkish dictionary > overthrow

  • 18 cause to collapse

    v. çökertmek

    English-Turkish dictionary > cause to collapse

  • 19 cause to collapse

    v. çökertmek

    English-Turkish dictionary > cause to collapse

  • 20 eintreten

    eintreten <unreg, -ge->
    1. v/i <sn> girmek; (geschehen) vuku bulmak, meydana gelmek;
    eintreten für -e arka çıkmak;
    eintreten in Verein -e üye olmak, -e girmek;
    bitte, treten Sie ein! buyurun girin!
    2. v/t <h> Tür tekmeleyerek çökertmek

    Deutsch-Türkisch Wörterbuch > eintreten

См. также в других словарях:

  • çökertmek — i 1) Çöktürüp oturtmak 2) Bulunduğu yere yıkmak, çökmesini sağlamak Böyle bir bahar taşmasında, bizim kerpiç evi çökertti. S. F. Abasıyanık 3) mec. Moral bozmak, dağınıklığa yol açmak Beklenmeyen bir gol, takımı çökertti …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • çökertivermek — i Çabucak veya ansızın çökertmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • çökertme — 1. is. 1) Çökertmek işi veya durumu 2) Ege Bölgesi ne ait bir yer adından ortaya çıkan bir tür halk oyunu ve halk türküsü 3) ask. Cep 2. is. Deniz dibine indirilerek üstüne balıklar geldiğinde köşelerinden çekilip kaldırılan ağ …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • göçürmek — i 1) Göçmesine sebep olmak Soğuklar bu yıl yaylacıları vakitsiz göçürdü. 2) Çökertmek Kar çatıyı göçürdü. 3) tkz. Yiyip bitirmek Bir tabak baklavayı göçürdü. 4) hlk. Bitkileri yerinden çıkarıp başka yere dikmek, göçermek Birleşik Sözler… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • çijtürmek — hayyan yükten belini çökertmek II, 180bkz:; ıjmak …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • IH — Deveyi çökertmek için kullanılır sestir. * Yorgunluk ve heyecanla hızlı nefes vermeği tasvir eder …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • IHLAMAK — Ih diyerek deveyi çökertmek. * Ih diyerek yorgunluk ve heyecanla hızlı nefes vermek …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • NAHH — Davar sürmek. * İplik. * Zeyli denilen döşek. * Güç seyr. * Deve çökertmek için söylenen söz …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • SEDH — Döşemek. * Uçuk hastalığı. * Bir nesneyi açıp yaymak ve arkası üstüne bırakmak. * Deve çökertmek. * Kırba doldurmak …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • İ'NAC — Hayvanı kıç üstü çökertmek. (Omurga kemiği) ağrıma …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • İBRAK — Deveyi çökertmek …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»