-
1 Bußen
para cezasıpişmanlıktövbe -
2 schröpfen
para sızdırmak -
3 Zuschuß
para yardımı -
4 Geld
-
5 Kasse
Kasse <-n> ['kasə] f1) ( Behälter) kasa2) (Laden\Kasse, Registrier\Kasse) kasa\Kasse machen ( fam) para yapmak;jdn zur \Kasse bitten ( fam) birinden para istemek;gut bei \Kasse sein ( fam) parası bol olmak, çok parası olmak;knapp bei \Kasse sein ( fam) parası kıt olmak, az parası olmak, eli darda olmak, darda bulunmak, para sıkıntısı içinde olmak;wir haben getrennte \Kassen bizim hesaplarımız [o hesabımız kitabımız] ayrıdır -
6 europäisch
europäisch adj Avrupa subst;Europäische Investitionsbank Avrupa Yatırım Bankası;Europäische Kommission AB Komisyonu;Europäische Union Avrupa Birliği;Europäische (Wirtschafts- und) Währungsunion Avrupa (Ekonomi ve) Para Birliği;Europäische Zentralbank Avrupa Merkez Bankası;Europäischer Binnenmarkt Avrupa tek/iç pazarı;Europäischer Gerichtshof Avrupa Birliği Adalet Divanı;Europäischer Rechnungshof Avrupa Sayıştayı;Europäischer Wirtschaftsraum Avrupa Ekonomi Bölgesi;Europäisches Währungsinstitut Avrupa Para Enstitüsü;Europäisches Währungssystem Avrupa Para Sistemi -
7 Blüte
Blüte <-n> ['bly:tə] f\Blüten drucken kalpazanlık yapmak, sahte para basmak;\Blüten in Umlauf bringen piyasaya sahte para sürmek1) ( das Blühen) çiçek açma [o verme], çiçeklenme;er starb in der \Blüte seiner Jahre çiçeği burnundayken öldü, gencecik yaşta öldü2) ( Höhepunkt) zirve, doruk;eine Zeit der wirtschaftlichen \Blüte ekonominin en parlak bir dönemi -
8 Buße
zu einer Buße von 1000 Euro verurteilt werden 1000 öro para cezasına mahkum olmak -
9 Geldstrafe
Geldstrafe f para cezası;jemanden mit einer Geldstrafe belegen b-ne para cezası vermek -
10 Zahlungsmittel
Zahlungsmittel n ödeme aracı, para;gesetzliches Zahlungsmittel cari ( oder tedavüldeki) para -
11 bar
1) fin nakdî, nakit;etw in \bar bezahlen bir şeyi nakden [o para olarak] ödemek, bir şeyi peşin (para ile) ödemek;\bar auf die Hand nakden ve peşin olarak;etw für \bare Münze halten bir şeye inanmak2) ( bloß) yalın, çıplak3) ( völlig) tam, sırf;das ist \barer Unsinn bu tam saçmalık4) ( ohne) -sız/-siz/-suz/-süz, yoksun -
12 bei
1) ( räumlich)in Unna \bei Dortmund Dortmund yakınındaki Unna'da;die Schlacht \bei Leipzig Leipzig civarındaki muharebe;dicht \bei der Fabrik fabrikanın hemen yanında;ich war \bei meinem Onkel ( Bruder der Mutter) dayımın yanındaydım; ( Bruder des Vaters) amcamın yanındaydım;ich saß \bei ihm (onun) yanında oturdum;\bei Tisch sofrada;\beim Bäcker ekmekçide2) ( für Firmen) -de;sie arbeitet \bei der Bahn demir yollarında çalışıyor;ein Konto \bei der Bank haben bankada bir hesabı olmak3) ( für Wohnbereich)wir sind \bei Susanne zum Abendessen eingeladen biz Suzanne'ye akşam yemeğine davetliyiz;er wohnt \bei seinen Eltern anne ve babasının yanında oturuyor;\bei jdm zu Hause sein birinin evinde olmak, birinin yanında kalmak;\bei mir zu Hause benim evimde4) ( zeitlich)\bei den schweren Regenfällen şiddetli yağışlar sırasında;\bei Tag gündüzün;\bei Nacht gece(leyin);\bei beginn der Vorstellung gösterinin [o programın] başında5) ( an sich tragend)hast du etwas Geld \bei dir? yanında biraz para var mı?;ich habe kein Geld \bei mir yanımda hiç para yok6) ( während)\bei der Arbeit işte;\beim Arbeiten sah er... çalışırken [o iş başında]...i gördü;\bei Nacht geceleyin;Vorsicht \beim Aussteigen! inerken dikkat ediniz!;\bei Gelegenheit fırsat düşünce;\beim Lesen des Artikels makaleyi okurken;\bei näherer Betrachtung yakından bakıldığında, daha yakından bakınca7) ( falls)\bei Nebel siste;„\bei Feuer Scheibe einschlagen“ “yangın halinde camı kırınız”8) ( sonstiger Gebrauch)\bei guter Gesundheit sein sağlığı [o sıhhati] yerinde olmak;\bei reiflicher Überlegung iyice düşünüp taşındıktan sonra;\bei zwanzig Grad unter null sıfırın altında yirmi derecede;\bei offenem Fenster schlafen pencere açık olarak uyumak;\bei aller Vorsicht bütün dikkatine karşın;es geht \beim besten Willen nicht! bütün iyi niyetime rağmen olamaz!;\bei Gott! vallahi!;\bei seinen Fähigkeiten onun yetenekleriyle -
13 Darlehen
Darlehen <-s, -> ['da:ɐle:ən] ntödünç, ödünç para;ein \Darlehen aufnehmen/gewähren ödünç (para) almak/vermek, istikraz/ikraz etmek -
14 europäisch
Avrupa (ile ilgili);E\europäische Kommission Avrupa Komisyonu;E\europäische Union Avrupa Birliği;E\europäische Währungseinheit Avrupa Para Birimi;E\europäischer Gerichtshof Avrupa Adalet Divanı;E\europäisches Währungssystem Avrupa Para Sistemi -
15 Geldstrafe
-
16 Geldwäsche
kara para aklama; ( fam) para yıkama -
17 Kleingeld
-
18 viel
viel <mehr, am meisten> [fi:l]1) ( eine Menge) çok;es gibt \viel Arbeit çok iş var;\viel Spaß! iyi eğlenceler!;\viel Glück! bol şanslar!;mit \viel Mühe çok emek harcayarak;er weiß \viel o çok şey bilir;\viele Menschen/Dinge (bir) çok insan/şey;\viele kamen birçokları geldi;\viele von ihnen kamen onların birçoğu geldi;sie gleichen sich in \vielem birçok şeyleri birbirine benzer;seit \vielen Jahren uzun yıllardan beri, yıllar yılı;sie ist um \vieles jünger o çok daha gençtir2) so \viel bu [o o] kadar;so \viel wollte ich gar nicht o kadar istemiyordum ki;nimm, so \viel du willst istediğin kadar al;das ist so \viel wie ein Geständnis bu itiraf gibi bir şey;das ist so \viel wie gar nichts bu, hiçbir şey demek değildir;noch mal so \viel bu kadar daha;halb/doppelt so \viel Arbeit yarısı kadar/iki misli iş3) wie \viel? ne kadar?, kaç?;wie \viel kostet das? bu kaç para?;wie \viel Uhr ist es? saat kaç?;um wie \viel größer... ?... ne kadar daha büyük(tür) ?;wie \viel das wieder gekostet hat! yine ne kadar çok para tuttu!;wie \viele Leute waren da? orada kaç kişi vardı?4) zu \viel fazla;eine zu \viel biri fazla;das wäre zu \viel verlangt bu istediğin fazla olur;mir ist das alles zu \viel bütün bunlar benim için çok fazla;ich krieg' zu \viel ( fam) artık fazla oldu;was zu \viel ist, ist zu \viel her şeyin fazlası fazladır;sie hat einen zu \viel getrunken ( fam) içkiyi biraz fazla kaçırdıII adv1) ( häufig) çok, çoğu kez2) ( wesentlich)\viel teurer çok daha pahalı;\viel zu kurz çok kısa;\viel zu \viel çok çok fazla -
19 Währungsfonds
-
20 Währungsunion
См. также в других словарях:
para — para … Dictionnaire des rimes
para — para·cen·tric; para·chordal; para·chute; para·drop; para·medic; para·noi·ac; para·noid; para·phrase; para·ple·gic; para·sphenoid; para·sympathetic; para·thyroid; para·typhoid; epi·para·sitism; para·biotically; para·blas·tic; para·blep·sis;… … English syllables
Para — may refer to:*Para , in English, is an affix of Greek and Latin origin meaning beside, near, past, beyond or contrary *Para Dog faced Bat, a bat species from South and Central America *Para Loga, one among the seven Logas (seven upper worlds) in… … Wikipedia
para — preposición 1. Indica finalidad: He llamado para felicitarte. 2. Seguida de nombre de profesión, puede sobrentenderse el verbo ser: Mi hermano estudia para (ser) ingeniero. 3. Indica el destino o el uso que se da a una cosa: alquilar un bici para … Diccionario Salamanca de la Lengua Española
para — (Del ant. pora). 1. prep. Denota el fin o término a que se encamina una acción. 2. hacia (ǁ en dirección a). 3. U. para indicar el lugar o tiempo a que se difiere o determina el ejecutar algo o finalizarlo. Pagará para San Juan. 4. U. para… … Diccionario de la lengua española
Para — steht für: Para (Peñamellera Baja), Ort in Asturien Para (Distrikt), Distrikt in Suriname den Para (Fluss), Fluss in Suriname die Para (Russland), Fluss in Russland Para (Währungseinheit), türkische, serbische, montenegrinische und jugoslawische… … Deutsch Wikipedia
para — I {{/stl 13}}{{stl 8}}rz. ż Ia, CMc. parze {{/stl 8}}{{stl 7}} gazowy stan skupienia cieczy lub ciała stałego, tworzący się w czasie podgrzewania : {{/stl 7}}{{stl 10}}Para wodna. Pary benzyny, ołowiu. Kłęby pary. {{/stl 10}}{{stl 20}} {{/stl… … Langenscheidt Polski wyjaśnień
Pará — Saltar a navegación, búsqueda Pará … Wikipedia Español
Pará — Symbole … Deutsch Wikipedia
para- — 1 1. a prefix appearing in loanwords from Greek, most often attached to verbs and verbal derivatives, with the meanings at or to one side of, beside, side by side (parabola; paragraph; parallel; paralysis), beyond, past, by (paradox; paragogue);… … Universalium
para — pàra ž <N mn e, G pȃrā> DEFINICIJA 1. žarg. novac [sitna para malo novca] 2. pov. stoti dio dinara, kao novčane jedinice (u SFR Jugoslaviji ili hrvatskog dinara u Republici Hrvatskoj itd.) 3. (ob. mn) novac, novčana sredstva 4. rij. kovani… … Hrvatski jezični portal