-
1 karar
karar s3. 1) Entscheidung f, Entschluss m\karar almak eine Entscheidung treffen, einen Entschluss fassenbir şeye \karar vermek sich zu etw entschließenkesin \karar vermiş olmak fest entschlossen sein2) a. jur Beschluss m; (boşanma \kararı) Urteil nt3) (göz \kararı) Maß nt -
2 karar
резолю́ция (ж)* * *1.1) реше́ниеkarar kabul etmek — приня́ть реше́ние
2) реше́ние, постановле́ниеmahkeme kararı — постановле́ние суда́
3) стаби́льность, постоя́нствоhavanın hiç kararı yok — у пого́ды нет постоя́нства
4) темп2.makine bir karar üzere çalışır — маши́на рабо́тает в определённом те́мпе
в необходи́мом коли́честве; ни бо́льше ни ме́ньшеyemeğin tuzu karar — со́ли в пи́ще доста́точно
••- saat dört karar
- karar almak
- karar altına almak
- karara bağlamak
- kararında bırakmak
- karar bulmak
- karara kalmak
- karar kılmak
- kararında olmak
- gitmek karardayım
- karara varmak
- karar vermek -
3 karar
karar1 Entschluss m, Entscheidung f; Beschluss m, Urteil n des Gerichts; Beschluss m, Entscheidung f des Parlaments; Beständigkeit f des Wetters; richtige(s) Maß, Ausgewogenheit f; Tempo n; MIL (Feuer)Geschwindigkeit f; (innere) Ruhe;karar almak einen Entschluss fassen;-de karar bulmak zu einem Abschluss kommen in D;-de karar kılmak sich entscheiden für;-e karar vermek den Entschluss fassen zu ( oder zu + inf); sich entscheiden für A;çabuk karar veren schnell entschlossen;-i karara bağlamak entscheiden A;kararınca, kararında maßvoll, in Grenzen (bleiben);kararında bırakmak Maß halten;-mek kararında olmak gedenken (zu + inf); entschlossen sein (zu +inf);göz kararıyla nach Augenmaßkarar2 → karmak -
4 karar
İnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > karar
-
5 karar
[T karar, Az qärär, Tk karar, from Ar qarar]: decisionA Concise Gagauz Dictionary with etymologies and Turkish, Azerbaijani and Turkmen cognates > karar
-
6 karar
карар; хөкем -
7 karar
n. decider, decision, judgement [Brit.], judgment, sentence, resolution, determination, adjudication, award, conclusion, decree, doom, fiat, finding, holding, resolve, verdict, vote* * *1. become overcast 2. darken 3. decision 4. decision making 5. darkening (v.) 6. dim (v.) 7. darkened (v.) 8. verdict (n.) 9. decree (n.) -
8 karar
invariant -
9 karar-
-
10 karar-maðr
m. a bedridden person, Sturl. i. 190, Háv. 50, Clem. 51. -
11 karar
from kör, bed of a bedridden person. -
12 karar
gen. от kǫr -
13 karar
soluzione, misura, discrezione -
14 karar
biryar--------bîryar -
15 Karar·o
гп. Каррара. -
16 karar
Qərar -
17 karar
decyzja; postanowienie; rozstrzygnięcie; stanowczość; uchwała; zdecydowanie -
18 karar
унашъо/ унафэ, (Абз. УНАШЪЭ) -
19 karar
унашъу, къэрар -
20 karar
απόφαση, απόφανοη, βουλή, πράξη
См. также в других словарях:
karar — is., Ar. ḳarār 1) Bir iş veya sorun hakkında düşünülerek verilen kesin yargı Kararımı biradere pek güçlükle kabul ettirdim. R. N. Güntekin 2) huk. Herhangi bir durum için tartışılarak verilen kesin yargı, hüküm Yargıç kararı. 3) Bu yargıyı… … Çağatay Osmanlı Sözlük
KARAR — Değişmez hâle gelmek. * Sabit ve sakin olmak. * Ne az ne çok olan tam ölçü. Ölçülülük. * Gitmeyip kalmak. * Oturaklı yer. Sâkin olacak yer. * Anlaşılan ve sabit hâle gelen son karar sözü. * Mahkemece verilen son söz ve neticeye bağlama. *… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
karar altına almak — karar vermek, kararlaştırmak Dün akşam size tesadüf ettiğimde bunu karar altına almıştık. H. Z. Uşaklıgil … Çağatay Osmanlı Sözlük
KARAR-I SERİ — Acele karar, seri karar … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
karar kılmak — birçok şeyi deneyip birini seçmek Tekrar masa başına dönmekten zevkli bir iş bulamayacağımda karar kıldım. F. R. Atay … Çağatay Osmanlı Sözlük
karar vermek — bir sorunu karara bağlamak, kararlaştırmak Hatta telefon bile etmemeye karar vermişti. H. E. Adıvar … Çağatay Osmanlı Sözlük
KARAR-I KAT'Î — Dâvâyı neticelendiren kesin karar … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
karar — m IV, D. u, Ms. karararze; lm M. y przestarz. «marmur kararyjski; karara» … Słownik języka polskiego
karar — (A.) [ راﺮﻗ ] 1. durma. 2. devamlılık. 3. yeterli ölçü … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
karar — Herhangi bir durum için tartışılarak verilen kesin yargı, hüküm … Hukuk Sözlüğü
karar almak — bir davayı, bir sorunu sonuca bağlamak Artık ayrılmayalım diye kararlar alıyor fakat bir türlü tatbike geçemiyordu. R. H. Karay … Çağatay Osmanlı Sözlük