-
101 emsal karar
n. leading case -
102 hakem olarak karar vermek
v. arbitrate -
103 kuvvetli ve olumlu karar
n. a decided affirmative -
104 ortak karar
n. agreed decision, joint resolution -
105 ortaklaşa karar verme prensibi
n. codetermination -
106 oybirliği ile alınan karar
n. unanimous vote -
107 paldır küldür karar vermek
v. rush in, rush into -
108 sağlıklı karar
n. balanced judgment, clear judgment -
109 suçlu olduğuna karar verilmek
v. be returned guilty -
110 sürpriz karar
n. snap decision -
111 zorla karar verdirmek
v. forse an issue -
112 amplitudo karar rerasan beta
beta decay invariant amplitude -
113 efek Compton karar
invariant Compton effect -
114 sifat karar
invariant properly -
115 kati karar
пыупкIыгъэ къэрар -
116 kesin karar
пыупкIыгъэ къэрар -
117 mantıksal karar
logical decision -
118 nihai karar
final decision -
119 orta karar
moderate -
120 -ar <karar>
~してもらう、人にさせる<人に作らせる>Ainu-English-Russian/Japanese dictionary > -ar <karar>
См. также в других словарях:
karar — is., Ar. ḳarār 1) Bir iş veya sorun hakkında düşünülerek verilen kesin yargı Kararımı biradere pek güçlükle kabul ettirdim. R. N. Güntekin 2) huk. Herhangi bir durum için tartışılarak verilen kesin yargı, hüküm Yargıç kararı. 3) Bu yargıyı… … Çağatay Osmanlı Sözlük
KARAR — Değişmez hâle gelmek. * Sabit ve sakin olmak. * Ne az ne çok olan tam ölçü. Ölçülülük. * Gitmeyip kalmak. * Oturaklı yer. Sâkin olacak yer. * Anlaşılan ve sabit hâle gelen son karar sözü. * Mahkemece verilen son söz ve neticeye bağlama. *… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
karar altına almak — karar vermek, kararlaştırmak Dün akşam size tesadüf ettiğimde bunu karar altına almıştık. H. Z. Uşaklıgil … Çağatay Osmanlı Sözlük
KARAR-I SERİ — Acele karar, seri karar … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
karar kılmak — birçok şeyi deneyip birini seçmek Tekrar masa başına dönmekten zevkli bir iş bulamayacağımda karar kıldım. F. R. Atay … Çağatay Osmanlı Sözlük
karar vermek — bir sorunu karara bağlamak, kararlaştırmak Hatta telefon bile etmemeye karar vermişti. H. E. Adıvar … Çağatay Osmanlı Sözlük
KARAR-I KAT'Î — Dâvâyı neticelendiren kesin karar … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
karar — m IV, D. u, Ms. karararze; lm M. y przestarz. «marmur kararyjski; karara» … Słownik języka polskiego
karar — (A.) [ راﺮﻗ ] 1. durma. 2. devamlılık. 3. yeterli ölçü … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
karar — Herhangi bir durum için tartışılarak verilen kesin yargı, hüküm … Hukuk Sözlüğü
karar almak — bir davayı, bir sorunu sonuca bağlamak Artık ayrılmayalım diye kararlar alıyor fakat bir türlü tatbike geçemiyordu. R. H. Karay … Çağatay Osmanlı Sözlük