-
21 birden, birdenbire
ЗЭУ(Э), ошIэдэмышIэу, IомышIэдэмышIэу/ уащхъуэдэмыщхъуэу, зыIэзыбжэу/ зыIэзыбжьэу, емыжагъэу/ емыжьауэ, емыжэуэ/ емыжьэуэ, зэшэзэпIэу, ПЭМЫПЛЪЭУ(Э), ымышIахэу/ имыщIэххэу -
22 nagły
birdenbire -
23 raptowny
birdenbire -
24 all of a sudden
birdenbire -
25 with a rush
birdenbire -
26 náhlý
birdenbire -
27 nenadálý
birdenbire -
28 neočekávaný
birdenbire -
29 вдруг
birdenbire,ansızın,birden* * *1) ( неожиданно) birdenbire, ansızın2) разг. ( одновременно) birden3) разг. ( а если) ya...sa -
30 внезапно
birdenbire,ansızın* * *birdenbire, ansızın -
31 slump
birdenbire düsmek, küt diye düsmek, çökmek, yigilmak; (sayica, vb.) düsmek, azalmak, kötüye gitmek; birdenbire ve hizla düsme, çöküs, düsüs; (is, ticaret, fiyat, vb.'de) düsme, kötülesme, durgunluk, kriz -
32 all at once
birdenbire, hep birden, aniden, hepsi birlikte* * *hep birden* * *1) (all at the same time: Don't eat those cakes all at once!) hepsini birden2) (suddenly: All at once the light went out.) aniden, birden bire -
33 stop dead
birdenbire dur* * *(to stop completely: I stopped dead when I saw him.) taş gibi kalakalmak -
34 көтмәгәндә
birdenbire, birden, ansızın, beklenmedik bir şekilde -
35 ناگاه
birdenbire; âniden -
36 opeens
birdenbire adv -
37 έξαφνα
birdenbire, aniden, ansızın -
38 jäh
birdenbiresarp -
39 umschlagen
-
40 twinge sanci
birdenbire sancilanmak
См. также в других словарях:
birdenbire — zf. Ansızın Birdenbire bulunduğumuz odanın kapısı açılıverdi. S. F. Abasıyanık … Çağatay Osmanlı Sözlük
FEC'ET — Birdenbire … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
damdan düşer gibi (veya düşercesine) — birdenbire ve yersiz olarak Damdan düşer gibi birdenbire söyleyecek, açacak olursam itiraz eder. M. Yesari … Çağatay Osmanlı Sözlük
yüreği yerinden oynamak — birdenbire heyecanlanmak veya korkmak Odanın içinde birdenbire kızılca kıyamet kopmasın mı zavallı halamın yüreği yerinden oynamış. A. Ş. Hisar … Çağatay Osmanlı Sözlük
feveran etmek — birdenbire öfkelenmek, köpürmek, parlamak Beni dinlemeden öyle feveran etme ... hiddetlenme! E. E. Talu … Çağatay Osmanlı Sözlük
gök delinmek — birdenbire çok ve hızlı yağmur yağmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
kahkaha tufanı kopmak — birdenbire toplu olarak kahkaha atmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
yağmur boşanmak — birdenbire çok yağmur yağmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
zemberek gibi — birdenbire, aniden Halim zemberek gibi boşanıyor, sağa bir omuz, sola bir omuz, kalabalığı yarıp Korkut un karşısına dikiliyor. A. İlhan … Çağatay Osmanlı Sözlük
zınk diye durmak — birdenbire durmak Askerî bir cip, Camekân Sokağı nı sarsıla sarsıla geçti, apartmanın kapısı önünde zınk diye durdu. A. İlhan … Çağatay Osmanlı Sözlük
alkış kopmak — birdenbire güçlü bir biçimde el çırpılmak … Çağatay Osmanlı Sözlük