-
41 Hilfe
ärztliche Hilfe tıbbi yardım;erste Hilfe ilkyardım;jemandem erste Hilfe leisten b-ne ilkyardımda bulunmak;um Hilfe rufen imdat çağırmak;Hilfe! imdat!;jemandem zu Hilfe kommen b-nin yardımına koşmak; a fig b-nin imdadına yetişmek;zu Hilfe nehmen -den faydalanmak;ohne Hilfe yardım görmeden;Hilfe suchend yardım/imdat bekleyen -
42 Kopf
Kopf m <Kopfs; Köpfe> baş, kafa; (Kopfende) başucu;Kopf stehen fam -in altı üstüne gelmek; -in aklı başından gitmek;Kopf an Kopf başa baş;Kopf hoch! cesaret!, yılmak yok!; topla kendini!;von Kopf bis Fuß tepeden tırnağa;über jemandes Kopf hinweg b-ni kaale almadan;pro Kopf kişi başına;sie ist nicht auf den Kopf gefallen o hiç de aptal değil;den Kopf hinhalten (für) -e arka çıkmak; -in suçunu üstüne almak;jemandem zu Kopf steigen b-nin başına vurmak;jemanden vor den Kopf stoßen b-ni (şiddetle) reddetmek; (Verstand) kafa, akıl;etwas im Kopf rechnen bş-i kafadan hesaplamak;fam das hältst du ja im Kopf nicht aus! bunu insanın aklı almıyor!;sich (D) etwas durch den Kopf gehen lassen bş-i düşünüp taşınmak;er hat nur Fußball im Kopf onun aklı sadece futbolda;sich (D) etwas in den Kopf setzen bş-i aklına koymak;jemandem den Kopf verdrehen b-nin aklını başından almak;den Kopf verlieren telaşa kapılmak; -
43 nachsehen
(nach etwas sehen) nachsehen ob … -i -ip -mediğine bakmak;jemandem etwas nachsehen b-nin bş-ini hoşgörmek -
44 outen
-
45 rauben
rauben v/t <h> soymak;jemandem etwas rauben b-nin bş-ini gasbetmek; fig b-nin bş-ini elinden almak -
46 stechen
stechen <sticht, stach, gestochen>1. v/t <h> batırmak; Tier sokmak;etwas (irgendwohin) stechen bş-i -e batırmak;Kartenspiel das Ass sticht den König as papazdan üstündür;jemanden (sich) irgendwohin stechen b-nin (kendinin) bir yerine bş batırmakjemandem (sich) (irgendwohin) stechen b-nin (kendinin) bir yerine batmak;Schiff in See stechen denize açılmak;jemandem in die Augen stechen -in gözüne batmak -
47 verbinden
verbinden v/t <unreg, o -ge-, h> (kombinieren) bağlantı kurmak, birleştirmek; (assoziieren) -e -i çağrıştırmak; TEL -i -e bağlamak; MED Wunde sarmak;jemanden verbinden b-nin bir yerini sarmak; a TECH mit etwas verbinden bş-le bağlamak; (vereinen) kaynaştırmak;jemandem die Augen verbinden b-nin gözlerini bağlamak;mit einer Tätigkeit verbunden sein bir işe gönülden bağlı olmak;ich verbinde Rom mit Regen Roma denince aklıma yağmur geliyor;ich verbinde Sie (mit) sizi (-e) bağlıyorum;falsch verbunden! yanlış numara! -
48 Verfügung
Verfügung f <Verfügung; Verfügungen> kararname, emir;jemandem zur Verfügung stehen b-nin emrinde olmak;jemandem etwas zur Verfügung stellen bş-i b-nin emrine vermek -
49 verschlagen
verschlagen1 v/t <unreg, o -ge-, h>: jemandem den Atem verschlagen b-nin soluğu kesilmek;jemandem die Sprache verschlagen b-nin dili tutulmak;es hat ihn nach … verschlagen yolu -e düştüverschlagen2 adj kurnaz, açıkgöz, cin gibi -
50 Wort
Wort n <Worts; Wörter> kelime, sözcük; <-s; -e> söz, laf;ein gutes Wort einlegen für b-nden yana bir şey söylemek;Wort für Wort kelimesi kelimesine;jemandem ins Wort fallen b-nin sözünü kesmek;jemanden beim Wort nehmen b-nin sözünü senet saymak;sein Wort brechen sözünden dönmek, sözünü tutmamak;sein Wort geben söz vermek;sein Wort halten sözünü tutmak, sözünde durmak;das Wort ergreifen söz almak;geflügelte Worte özlü sözler;in Worte fassen dile dökmek;mir fehlen die Worte ifade edecek kelime bulamıyorum;nicht zu Worte kommen ağız açmaya fırsat bulamamak;mit anderen Worten başka (bir) deyişle -
51 zuliebe
zuliebe adv: jemandem zuliebe b-nin hatırı için, b-nin uğruna -
52 zusagen
sein Kommen zusagen gelmeye söz vermek;jemandem etwas auf den Kopf zusagen bş-i b-nin yüzüne karşı söylemek;jemandem zusagen (passen) b-ne uygun gelmek; (gefallen) b-nin hoşuna gitmek -
53 door
-
54 Christi
-
55 Herz
Herz <-ens, -en> [hɛrts] ntim Grunde seines \Herzens esasında, aslında;von \Herzen gern canı gönülden [o yürekten];mir blutet das \Herz ( fig) yüreğim kan ağlıyor;ich tue es leichten \Herzens onu gönül ferahlığı [o rahatlığı] ile yapıyorum;schweren \Herzens istemeye istemeye;aus seinem \Herzen keine Mördergrube machen dobra dobra konuşmak;ein \Herz und eine Seele sein ( fig) can ciğer (kuzu sarması) olmak;ein gutes/goldenes \Herz haben iyi/altın kalpli olmak;etw nicht übers \Herz bringen bir şeye gönlü razı olmamak, bir şeye kıyamamak;etw auf dem \Herzen haben derdi olmak;etw auf \Herz und Nieren prüfen ( fam) bir şeyin içini dışını gözden geçirmek;jdm sein \Herz ausschütten ( fig) birine içini dökmek;jdm das \Herz brechen ( geh) birinin kalbini kırmak;jdm das \Herz zerreißen birinin yüreğini parçalamak;aus ganzem \Herzen canı gönülden;jds \Herz erweichen birinin kalbini eritmek;jds \Herz höherschlagen lassen birinin gönlünü tutuşturmak;mir ist ein Stein vom \Herzen gefallen ( fig) yüreğime su serpildi;jdn ins \Herz schließen birine içi ısınmak, birine kanı kaynamakim \Herzen Anatoliens/Europas Türkiye'nin/Avrupa'nın göbeğinde\Herz ist Trumpf kupa kozdur -
56 Himmelfahrt
Christi \Himmelfahrt İsa'nın göğe çıkması;Maria \Himmelfahrt Meryem Ana'nın göğe çıkması -
57 جحود
Iجَحُود1. inançsızAnlamı: inancı olmayan2. kitapsızAnlamı: dört kutsal kitaptan (kuran, incil, zebur, tevrat) hiçbirine inanmayan3. dinsizAnlamı: dinî inancı olmayan4. imansızAnlamı: imanı olmayan5. kâfir6. tanrısızAnlamı: tanrısı olmayan7. allahsızAnlamı: tanrı tanımayan, acımasız, insafsız, vicansızb8. tanrıtanımazAnlamı: tanrının varlığını inkar eden9. ateistAnlamı: tanrı tanımaz10. kefereAnlamı: müslüman olmayanlar11. zındıkIIجُحُود1. dinsizlikAnlamı: dinsiz olma durumu2. küfürAnlamı: tanrı'nın varlığı ve birliği gibi dinin temellerinden sayılan inançları inkâr etme3. allahsızlıkAnlamı: tanrısızlık4. tanrısızlıkAnlamı: tanrısız olma durumu5. ateizmAnlamı: tanrı tanımazlık -
58 crucifixion
çarmiha germe; İsa'nin çarmiha gerilmesini simgeleyen resim vb.; İsa'nin çarmiha gerilerek öldürülmesi -
59 of
-in, -in, -nin, -nin;... sahibi, -li; -den, -dan; -den, -dan, -yüzünden; hakkinda, ilgili, üstüne; içeren, içinde olan -
60 rob Peter to pay Paul
Ali'nin külahini Veli'ye, Veli'nin külahini Ali'ye giydirmek
См. также в других словарях:
NIN — bezeichnet: Nin, Gemeinde an der Adria in Kroatien Nin ist der Nachname folgender Personen: Anaïs Nin, französische Schriftstellerin Andreu Nin, spanischer Revolutionär Gregor von Nin, kroatischer Bischof, siehe Liste der Bischöfe von Nin Khadja… … Deutsch Wikipedia
Nin — Nin … Deutsch Wikipedia
Nin — may refer to: Nine Inch Nails, an American industrial rock band NIN (magazine), a Serbian political magazine NIN (cuneiform), the Sumerian sign for lady NIN (gene), a human gene Nion or Nin, a letter in the Ogham alphabet National identification… … Wikipedia
NIN — Cette page d’homonymie répertorie les différents sujets et articles partageant un même nom. {{{image}}} Sigles d une seule lettre Sigles de deux lettres > Sigles de trois lettres … Wikipédia en Français
NIN (A.) — NIN ANAÏS (1903 1977) Née à Neuilly sur Seine, Anaïs Nin, pendant toute son enfance, suit son père, le fameux pianiste et compositeur Joaquín Nin, dans ses tournées à travers le monde. Très jeune, elle est ainsi plongée dans l’univers artistique… … Encyclopédie Universelle
Nin — (de «ni», con influencia de «non»; ant.) conj. *Ni. * * * nin. (De ni, con infl. de non1). conj. desus. ni … Enciclopedia Universal
nin — [Fr. ne in.] Not in. [Obs.] Chaucer. [1913 Webster] … The Collaborative International Dictionary of English
NIN — может означать: клинописный знак NIN группу Nine Inch Nails … Википедия
Nin — Nom porté dans les Pyrénées Atlantiques, mais aussi dans les Pyrénées Orientales et dans l Aude. Deux possibilités : soit le catalan ou l occitan nin (= petit enfant), soit une aphérèse de Joanin, diminutif de Joan (= Jean) … Noms de famille
Nin — /nin/, n. Anaïs /euh nuy euhs/, 1903 77, U.S. novelist and diarist. * * * … Universalium
Nin — (Anaïs) (1903 1977) écrivain américain. Liée aux Américains de Paris (H. Miller, notam.), elle a écrit des romans autobiographiques et un Journal … Encyclopédie Universelle