Перевод: с русского на турецкий

с турецкого на русский

yurttaşlık

  • 1 гражданство

    yurttaşlık,
    uyrukluk
    * * *
    с
    yurttaşlık; uyrukluk

    приня́ть сове́тское гражда́нство — Sovyet uyrukluğuna girmek

    лиши́ть кого-л. гражда́нства — vatandaşlıktan / yurttaşlıktan çıkarmak

    лицо́ без гражда́нства — uyruksuz

    Русско-турецкий словарь > гражданство

  • 2 гражданский

    medeni; yurttaşlık(sıfat); sivil
    * * *

    гражда́нское пра́во — medeni hukuk

    гражда́нские права́ — medeni haklar

    гражда́нский иск — юр. hukuk davası

    гражда́нский долг — yurttaşlık / vatandaşlık ödevi

    гражда́нское му́жество — medeni cesaret

    гражда́нское пла́тье — sivil giysi / elbise

    гражда́нская авиа́ция — sivil havacılık

    ты́сячи гражда́нских лиц — binlerce sivil

    созда́ть гражда́нское прави́тельство — sivil bir hükumet kurmak

    гражда́нские должностны́е ли́ца — sivil / mülki görevliler

    ••

    гражда́нский брак — medeni nikah

    гражда́нская война́ — iç savaş

    гражда́нская оборо́на — sivil savunma

    Русско-турецкий словарь > гражданский

См. также в других словарях:

  • yurttaşlık — is., ğı Yurttaş olma, bir yurtta doğup büyüme veya yaşamış olma durumu, vatandaşlık Birleşik Sözler yurttaşlık bilgisi yurttaşlık hakları …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yurttaşlık bilgisi — is. Devlet ve hükûmet kuruluşlarını, yurttaşlık ödev ve haklarını kapsayan bilgi, yurt bilgisi …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yurttaşlık hakları — is., ç. Yurttaşlıkla ilgili kişinin kullanması gereken bütün hakları …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • vatandaşlıktan çıkarılmak — yurttaşlık hakları elinden alınmak Hiçbir Türk, vatana bağlılıkla bağdaşmayan bir eylemde bulunmadıkça vatandaşlıktan çıkarılamaz. Anayasa …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • bilgi — is. 1) İnsan aklının erebileceği olgu, gerçek ve ilkelerin bütünü, bili, malumat 2) Öğrenme, araştırma veya gözlem yolu ile elde edilen gerçek, malumat, vukuf Babası, önce ona, Mazlume ve ailesi hakkında birçok bilgi vermişti. H. E. Adıvar 3)… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • hak — 1. is., kki, esk., Ar. ḥakk 1) Maden, ağaç, taş üzerine elle yazı veya şekil oyma Mühür hakki. 2) Kâğıttaki yazıyı kazıma Resmî kâğıtlarda hak ve silinti yasaktır. Birleşik Sözler hakketmek 2. is., kkı, Ar. ḥaḳḳ 1) Adalet Haktan ayrılmamalı. 2)… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kısıt — is., huk. 1) Kişinin yurttaşlık haklarını kullanma yetkisinin yargı kuruluşları tarafından kaldırılması 2) Bunama, mahkûm olma vb. nedenlerden dolayı kanunun, bir kimsenin malını, parasını istediği gibi kullanmasına ve harcamasına engel olması,… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • vatandaşlık — is., ğı Yurttaşlık Birleşik Sözler çifte vatandaşlık Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller vatandaşlıktan çıkarılmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yurt bilgisi — is. Yurttaşlık bilgisi …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • tabiyet — kişi veya şeyleri devlete bağlayan siyasi ve hukuki bağ; vatandaşlık. yurttaşlık; bağımsızlık …   Hukuk Sözlüğü

Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»