-
1 istemek
vt1) wollen, möchtenne istediğini bilmiyor er weiß nicht, was er willsinemaya gitmek istiyor er will [o möchte] ins Kino gehenistersen wenn du willst2) ( talep etmek) verlangen, fordernbu, sabır ister das fordert Geduldmanevi tazminat \istemek Schmerzensgeld verlangen3) ( arzu etmek) wünschen4) (ister... ister)ister inan, ister inanma, ... ob du es glaubst oder nicht,...5) ( rica etmek) bittenbirinden izin \istemek jdn um Erlaubnis bitten -
2 istemek
istemek v/t wollen; haben wollen; wünschen; verlangen (-den –i A von D), bitten (-den –i jemanden um A); fragen, verlangen (-i nach jemandem); ersuchen (-i um A, z.B. Hilfe); Prospekte anfordern; Zeit, Arbeit, Mühe erfordern;istediği gibi at koşturmak nach eigenem Gutdünken handeln;istemeye istemeye widerwillig;isteyerek gern; freiwillig;nasıl isterseniz wie Sie wünschen;Ali’den kızını istemişti er warb bei Ali um dessen Tochter -
3 istemek
жела́ть хоте́ть* * *-i1) хоте́ть, жела́тьkanapeye oturmak istedi — он захоте́л сесть на дива́н
isteyerek — охо́тно
istediğiniz gibi olsun — пусть бу́дет так, как вы хоти́те
nasıl istersiniz — как хоти́те, во́ля ва́ша
2) -den, -i проси́тьondan yardım etmesini istediler — его́ попроси́ли помо́чь
3) спра́шивать, хоте́ть ви́детьsizi isteyen kimdi? — кто хоте́л ви́деть вас?
4) быть ну́жным / необходи́мымçok vakit ister — тре́буется мно́го вре́мени
istemez — не ну́жно, не на́до
cevap istemez — отве́та не на́до
5) проси́ть вы́йти за́муж; сва́татьсяkomşunun kızını istediler — они́ сва́тались к до́чери сосе́да
••isteyeninin bir yüzü, vermeyenin iki yüzü kara — посл. проси́ть сты́дно, а отка́зывать в про́сьбе - сты́дно вдвойне́
-
4 istemek
омтылу; сорау; таләп итү; теләү; үтенү -
5 istemek
запрашивать, требоватьİnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > istemek
-
6 istemek
v. want, wish, will, desire, ask for, ask, request, like, long, hope, bespeak, call for, call on, call upon, choose, claim, court, demand, enjoin, exact, fancy, hanker, intend, invite, require, requisition, seek, solicit, be spoiling for, sue* * *1. demand 2. want 3. craving (prep.) -
7 istemek
dilkirin--------xwestin -
8 istemek
1) хотеть, желать2) просить -
9 istemek
chcieć; domagać; poprosić; pragnąć; prosić; pytać; spytać; upraszać; zapytać; zażądać; zechcieć; żądać -
10 istemek
В жела́ть, хоте́тьistersen! — хорошо́!, ла́дно!, е́сли тебе́ так хо́чется!, е́сли хо́чешь!
-
11 istemek
-
12 istemek
фэен, шIоигъон -
13 istemek
θέλω, ζητώ, απαιτώ -
14 istemek
"to want, to demand, to desire, to care (for), to fancy; to ask for; to beg; to need, to require, to entail, to exact, to call for; to order" -
15 istemek
"1. /ı/ to want, desire, wish. 2. /dan, ı/ to ask (someone) for (something). 3. /ı/ to ask to see or talk to (someone). 4. to be necessary; to require. 5. /ı/ to ask for (a woman) in marriage. -sizin/istemeyerek 1. unwillingly, reluctantly. 2. involuntarily, accidentally. İstemez. colloq. I don´t want it./It is not required. isteyerek 1. willingly, gladly, of one´s own accord. 2. on purpose, intentionally. İsteyenin bir yüzü kara, vermeyenin iki yüzü. proverb A person who has to ask for something is shamed, but a person who refuses him is doubly shamed. İstemem diyenden korkmalı. proverb Beware of the person who says of something, ´´I don´t want it.´´ istediği gibi at koşturmak/oynatmak to do as one pleases (without regard for others). ister istemez 1. perforce, like it or not. 2. as soon as requested. İstemem, yan cebime koy. colloq. He is pleased to get what he seems to be refusing." -
16 istemek
istəmək -
17 istemek
chtít; potřebovat; požádat; požadovat; prosit; vyžadovat; žádat -
18 anasının nikâhını istemek
заломи́ть чрезвыча́йно высо́кую це́ну -
19 başını istemek
жела́ть чьей-л. сме́рти -
20 canı istemek
хоте́ть(ся)
См. также в других словарях:
istemek — i 1) İstek duymak, arzulamak İçeri girmekten korkarak bahçedeki demir kanepeye oturmak istedi. P. Safa 2) den, i Bir şeyin kendisine verilmesini veya yapılmasını söylemek, dilemek Bir gün benden okumak için kitap istedi. F. R. Atay 3) Görmek… … Çağatay Osmanlı Sözlük
demek istemek — 1) bir şeyi anlatmak istemek Gazete yazarlığını, edebiyatın, sanatın dışında sayanların ne demek istediklerini hiçbir zaman anlamadım. N. Ataç 2) bir düşünceyi söylemek istemek … Çağatay Osmanlı Sözlük
kana kan istemek — kısas yapılmasını istemek … Çağatay Osmanlı Sözlük
mühlet istemek — bir işin yapılması, tamamlanması için belirli bir süre verilmesini istemek … Çağatay Osmanlı Sözlük
yüz bulunca astar istemek — yüz verince astar istemek … Çağatay Osmanlı Sözlük
kız istemek — bir kızı evlenmek için ana ve babasından veya yakınlarından istemek Sen kızı kandıracaksın, sonra kaynananla gidip kızı isteyeceksin. H. E. Adıvar … Çağatay Osmanlı Sözlük
kan istemek — öldürülen bir kimsenin öcünün alınmasını istemek … Çağatay Osmanlı Sözlük
anasının nikâhını istemek — bir şeye değerinden çok para istemek … Çağatay Osmanlı Sözlük
diline kira istemek — ağzına kira istemek … Çağatay Osmanlı Sözlük
başını istemek — (birinin) öldürülmesini istemek … Çağatay Osmanlı Sözlük
yana yana istemek — ısrarla, içtenlikle dilemek Bir babam olduğunu, nasıl yana yana istediğini size anlatamam. M. Ş. Esendal … Çağatay Osmanlı Sözlük