-
1 денежный перевод
Турецко-русский словарь и русско-турецкий словарь по строительству и архитектуре > денежный перевод
-
2 поручать
havale etmek, görevlendirmek, tevdi etmekТурецко-русский словарь и русско-турецкий словарь по строительству и архитектуре > поручать
-
3 перевод
м1) ( перемещение) nakil ve tayin, nakil (- kli), nakletme; geçirmeперево́д на до́лжность ко́нсула — konsolosluğa nakil ve tayin (etme)
перево́д администрати́вного це́нтра в друго́й го́род — idare merkezinin başka bir şehre taşınması
перево́д ученика́ в другу́ю шко́лу — öğrencinin başka bir okula nakledilmesi
перево́д на пе́нсию — emekliye sevk (etme)
перево́д в сле́дующий класс — sınıf geçirme
2) ( на другой язык) çeviriперево́д (на ру́сский язы́к) Ивано́ва (надпись) — Rusçası: İvanov
францу́зский перево́д расска́за — öykünün Fransızca çevirisi
кни́га вы́шла в англи́йском перево́де — kitabın İngilizce'si çıktı
в перево́де на просто́й язы́к э́то означа́ет, что... — перен. daha basit terimlerine ifade edilecek olursa, bu... anlamına gelir
3) ( денежное отправление) havaleде́нежный перево́д — para havalesi, havale
почто́вый перево́д — posta havalesi
телегра́фный перево́д — tel havalesi
напра́вить / вы́слать кому-л. перево́д на сто рубле́й — birine yüz rublelik bir havale göndermek
-
4 передавать
несов.; сов. - переда́ть1) vermek; teslim etmek; iletmekпереда́й мне, пожа́луйста, соль — lütfen şu tuzluğu verir misin?
прочита́й э́то и переда́й други́м — oku ve (başkalarına) okut
да́нное сло́во не передаёт э́того отте́нка — bu kelime bu inceliği veremiyor
он переда́л премье́р-мини́стру посла́ние президе́нта — başbakana cumhurbaşkanının mesajını iletti
2) (предоставлять, отдавать в распоряжение) devretmek, aktarmakпереда́ть власть кому-л. — iktidarı birine devretmek / aktarmak
передава́ть кому-л. свои́ полномо́чия — yetkisini birine devretmek / aktarmak
передава́ть кого-л. в ру́ки правосу́дия — adalete teslim etmek
он переда́л кома́ндование своему́ замести́телю — kumandayı vekiline bıraktı
передаём сло́во Петро́ву — sözü Petrov'a bırakıyoruz
переда́ть кому-л. свое пра́во на... — hakkını devretmek
3) (знания, навыки и т. п.) aktarmak4) ( сообщать) haber vermek, bildirmek; söylemek; anlatmak ( рассказывать)не могу́ переда́ть, как я смути́лся — nasıl bozulduğumu anlatamam
переда́й ма́тери, что я здоро́в — anneme iyi olduğumu söyle
передава́й ему́ приве́т — ona selam söyle
передава́й ему́ приве́т от меня́ — ona selamımı söyle
он передава́л тебе́ приве́т — sana selamı var
как передает аге́нтство,... — ajansın haber verdiğine / bildirdiğine göre...
пе́реданное аге́нтством сообще́ние — ajansın verdiği haber
а́втор суме́л переда́ть действи́тельность свое́й эпо́хи / своего́ вре́мени — yazar, çağının gerçekliğini verebildi
передава́ть конце́рт по ра́дио — konseri radyodan yayınlamak
5) ( на рассмотрение) havale etmekде́ло пе́редано арби́тру — dava hakeme havale edildi
6) (по радио и т. п.) yayınlamak7) (болезнь, инфекцию) geçirmek, bulaştırmak, yaymak8) разг. ( переплачивать) fazla vermek / ödemek -
5 переводить
несов.; сов. - перевести́1) врз geçirmek, nakletmek; nakil ve tayin etmekперевести́ кого-л. через у́лицу — birini caddenin karşı yanına geçirmek
переводи́ть кого-л. в сле́дующий класс — birine sınıf geçirmek
его́ перевели́ в друго́й райо́н (о руководителе) — onu başka bir bölgeye naklettik / geçirdiler
он перевёл сбереже́ния на свою́ жену́ — bankadaki paraları karısının adına geçirtti
2) в соч.перевести́ часы́ вперёд — saati ileri almak
перевести́ часы́ на мину́ту наза́д — saati bir dakika geri(ye) almak
перевести́ стре́лку — ж.-д. makası açmak / kapamak
переводи́ть ско́рость — ж.-д., авто vites değiştirmek
3) ( ставить в другие условия) geçirmek, aktarmakперевести́ животново́дство на индустриа́льную / промы́шленную осно́ву — hayvancılığı sanayi temeline / endüstriyel temele oturtmak
4) перен. (взгляд, взор) kaydırmak, dolaştırmak5) ( по почте) havale ile göndermek / yollamak; transfer etmek, aktarmakпереводи́ть деньги по по́чте — posta havalesiyle para göndermek
переводи́ть при́были за грани́цу — kârları yurt dışına transfer etmek / aktarmak
переводи́ть (свои́) капита́лы в други́е сфе́ры эконо́мики — sermayesini başka ekonomik alanlara kaydırmak / aktarmak
6) çevirmek; tercümanlık yapmak ( устно)переводи́ть кни́гу на туре́цкий язы́к — kitabı Türkçe'ye çevirmek / aktarmak, kitabı Türkçeleştirmek
7) ( рисунок) çıkartmak, geçirmek••перевести́ дух — soluklanmak, soluk almak
-
6 переводный
перево́дный рома́н — çeviri roman
оригина́льные перево́дные статьи́ — telif ve çeviri yazılar
••перево́дный бланк — havalename, havale kağıdı
перево́дный ве́ксель — poliçe
-
7 передача
ж1) ( действие) verme; teslim (etme); aktarma, devretme, devir (- vri); nakletme, nakil (- kli); yayınlama; havale etme; transfer (etme)переда́ча вла́сти — iktidarın devri / devredilmesi
переда́ча зна́ний и на́выков — bilgi ve beceri aktarılması
переда́ча электроэне́ргии — elektrik nakli
повто́рная переда́ча програ́ммы (по радио и т. п.) — programın tekrar yayınlanmadı
переда́ча мяча́ — спорт. topu geçirme / aktarma
переда́ча дел / обя́занностей — görev devir ve teslimi
переда́ча техноло́гии — teknoloji transferi
переда́ча тепла́ — физ. ısının iletimi
2) yayınтелевизио́нная переда́ча — televizyon yayını
вести́ переда́чу — yayın yapmak
3) (в больницу и т. п.) (mahpusa, hastanede bulunana verilecek) yiyecek paketi4) тех. transmisyonзубча́тая переда́ча — dişli düzeni
См. также в других словарях:
havale — is., Ar. ḥavāle 1) Bir işi bir başkasının sorumluluğuna bırakma, ısmarlama, devretme Bütün belgelerin bakanlığa havalesi gerekiyor. 2) Banka, postane vb. aracılığıyla gönderilen para Ay başında havaleyi postaneye yatırdım. 3) Postane, banka vb.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
havale — (A.) [ ﻪﻝاﻮﺣ ] ısmarlama, havale … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
HAVALE-İ MUACCELE — Huk: Havale konusunun, behemehal ödenmesi lâzım geldiği şekilde yapılan havale … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
HAVALE-İ MÜBHEME — Huk: Havale konusunun, ta cil veya te cili beyan olunmadan yapılan havale … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
HAVALE-İ MÜECCELE — Huk: Havale edilen şeyin vadesi geldiğinde ödenmesi şeklinde yapılan havale … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
havale etmek — 1) bir şeyin alınmasını, yapılmasını bir kimseye bırakmak, ısmarlamak, devretmek Mahkemeye havale edeceğim, orada bülbül gibi söylersin. Ö. Seyfettin 2) yollamak, göndermek … Çağatay Osmanlı Sözlük
havale göndermek (veya yollamak) — postane, banka vb. aracılığıyla birine para ödenmesini sağlamak Posta ile beş milyon liralık bir havale gönderdim … Çağatay Osmanlı Sözlük
HAVALE — Bir işi veya bir şeyi başka birine bırakma. Ismarlama. * Görmeyi önleyen duvar gibi perde. * Tıb: Küçük çocuklarda veya gebe kadınlarda bazan meydana gelen, baygınlık veren bir hastalık. * Postadan gelen emanet kâğıdı … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
havale — Yollama ödeyicisinin, para, değerli kağıtlar veya benzeri nesneleri, yollayıcı hesabına yollama alıcısına ödemek ve yollama alıcısının da bunları kendi adına teslim almak üzere yetkili kılındığı sözleşme … Hukuk Sözlüğü
LEDE-L HAVALE — Havale olunduğu zaman … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
havale gelmek — 1) postane veya banka yoluyla para gelmek 2) gebe ve çocuklara çoğu zaman bayılma, yüksek ateşle beraber çırpınma krizleri gelmek … Çağatay Osmanlı Sözlük