-
1 опирать
Турецко-русский словарь и русско-турецкий словарь по строительству и архитектуре > опирать
-
2 прислонять
Турецко-русский словарь и русско-турецкий словарь по строительству и архитектуре > прислонять
-
3 упирать
-
4 опираться
несов.; сов. - опере́ться1) dayanmak; yaslanmak; abanmakопере́ться рука́ми о стол — iki elini masaya dayamak
опира́ться на па́лку — değneğe dayanmak / yaslanmak
он шёл, опира́ясь на трость — bastonuna basa basa yürüyordu
2) перен. dayanmak, yaslanmak, sırtını dayamak / vermekопира́ться на со́бственные си́лы — kendi güçlerine dayanmak
опира́ться на а́рмию — orduya yaslanmak
опира́ться на статисти́ческие да́нные — istatistiklere dayanmak
-
5 подпирать
несов.; сов. - подпереть1) (стену, забор и т. п.) desteklemek, dayaklamak, payandalamak, destek / payanda vurmak, dayak koymak2) разг. dayamakподпере́ть го́лову ладо́нью — başını avucuna dayamak
-
6 подпираться
-
7 приставлять
несов.; сов. - приста́вить1) dayamak, ( bitişecek biçimde) yanına koymakприста́вить ле́стницу к стене́ — merdiveni duvara dayamak
к на́шему сто́лику приста́вили ещё оди́н — masamıza bir masa daha eklediler
2) ( наставлять) eklemek -
8 льнуть
yapışmak; sokulmak* * *несов.; сов. - прильну́ть1) тк. несов. ( прилипать) yapışmak2) sokulmakприльну́ть у́хом к две́ри — kulağını kapıya dayamak
льнуть к замо́чной сква́жине — gözünü anahtar deliğine iliştirmek
3) тк. несов. ( испытывать влечение) sokulmak; gönlü akmak -
9 меблировать
несов., сов.döşemek; döşeyip dayamak -
10 облокачиваться
несов.; сов. - облокоти́тьсяdirseklerini / dirseğini dayamak; abanmak -
11 подбочениваться
несов.; сов. - подбоче́ниться, разг.ellerini / yumruklarını böğrüne / beline dayamak -
12 приваливать
несов.; сов. - привали́ть1) ( прислонять) dayamak2) ( причаливать) yanaşmak••ему́ привали́ло сча́стье — başına devlet kuşu kondu
-
13 прикладываться
несов.; сов. - приложи́ться1) koymak; iliştirmekприложи́ться у́хом к земле́ — kulağını yere dayamak / koymak
приложи́ться гла́зом к замо́чной сква́жине — gözünü anahtar deliğine iliştirmek
2) ( целовать) öpmekпривы́чка прикла́дываться к ру́чке — el öpme adeti
-
14 прислонять
несов.; сов. - прислони́ть -
15 прислоняться
несов.; сов. - прислони́тьсяdayanmak, yaslanmakприслони́ться спино́й к чему-л. — sırtını bir şeye dayamak / yaslamak / vermek
-
16 упираться
bastırmak; ayak diremek* * *несов.; сов. - упере́ться1) bastırmak; dayamakон встал, упёршись рука́ми в зе́млю — ellerini toprağa bastırarak kalktı
2) перен., разг. ( упрямиться) ayak diremek; dayatmak -
17 подпирать
dayaklamak, dayamak, desteklemek, göğüslemek, payanda vurmak, eğretiye almakТурецко-русский словарь и русско-турецкий словарь по строительству и архитектуре > подпирать
См. также в других словарях:
dayamak — i, e 1) Yaslamak Sol kolunu yürürken hep kalçasına dayardı. Ö. Seyfettin 2) Bir yerden, bir kimseden yararlanmak, güç almak Kürekleri iskeleye dayayarak bütün hızıyla itti. S. F. Abasıyanık 3) Korkutmak için hızla, öfkeyle yaklaştırmak, uzatmak… … Çağatay Osmanlı Sözlük
dayamak — her hangi bir şeyi yere yaslamak … Beypazari ağzindan sözcükler
yetmişine merdiven dayamak — ileri yaşlara ulaşmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
cevabı dikmek (veya dayamak veya yapıştırmak) — hlk. kesin, ters ve karşısındakinin beklemediği bir karşılık vermek … Çağatay Osmanlı Sözlük
merdiven dayamak — ileri bir yaşa yaklaşmak Elliye merdiven dayadık, ötesine de geçtik. N. Araz … Çağatay Osmanlı Sözlük
sırtını dayamak (veya vermek) — 1) (birine) bir yere dayanmak, yaslanmak ... kocaman duvara sırtını vererek üstüne zencefil ve tarçın serpilmiş salep içerlerdi. S. F. Abasıyanık 2) (birine) güçlü birine, bir yere güvenmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
arkasını dayamak — (birine) birinin koruyuculuğuna güvenmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
arka — is. 1) Bir şeyin temel tutulan yüzünün tam ters yanı, ön karşıtı Evin arkasında bahçe var. 2) Bir şeyin sırt durumunda olan yüzeyi Çocuğun arkası ağrıyormuş. 3) Geri kalan bölüm, kısım Masalın arkası. Yazının arkası. 4) Art, peş 5) Otururken… … Çağatay Osmanlı Sözlük
dayama — is. Dayamak işi … Çağatay Osmanlı Sözlük
dayanmak — e 1) Bir yere yaslanmak, kendini dayamak Odalardan birinde köşeye dayanmış bir adam, sanki sızmış gibi görünüyor. M. Ş. Esendal 2) nsz Kullanılışı uzun sürmek, dayanıklı olmak Bu kumaş çok dayandı. 3) Zarar görmemek, varlığını korumak, hasar… … Çağatay Osmanlı Sözlük
dayayıvermek — i, e Çabucak dayamak … Çağatay Osmanlı Sözlük