-
1 тяжелеть
ağırlaşmak* * *намо́кшая оде́жда тяжеле́ет — ıslanan elbise ağırlaşır
ве́ки мои́ тяжеле́ли — göz kapaklarım ağırlaşıyordu
-
2 усугубляться
-
3 замедляться
yavaşlamak,ağırlaşmak; gecikmek* * *несов.; сов. - заме́длиться1) yavaşlamak; ağırlaşmakшаги́ заме́длились — adımlar yavaşladı
те́мпы произво́дства заме́длились — üretim hızı yavaşladı
2) ( задерживаться) gecikmek -
4 коснеть
1) batmakкосне́ть в неве́жестве — cahil kalmak
косне́ть в поро́ке / развра́те — sefahate batmak
2) ( становиться малоподвижным - о языке) ağırlaşmak -
5 отяжелеть
сов. -
6 утяжеляться
несов.; сов. - утяжели́ться
См. также в других словарях:
ağırlaşmak — nsz 1) Ağır duruma gelmek 2) Hava sıkıcı ve bunaltıcı bir durum almak, bozulmak Büsbütün ağırlaşmış bir hava içinde nerelerden geçtiğimizi artık fark etmiyorduk. R. N. Güntekin 3) Yavaşlamak Artık yavaş yavaş göçüyor, boyu kısalıyor, teni… … Çağatay Osmanlı Sözlük
dili ağırlaşmak — hastalık sebebiyle güçlükle söz söyleyebilmek, güçlükle konuşmak Hastaya bazı şeyler soruyor. Fakat anlaşılır cevaplar alamıyordu. Birkaç saatin içinde kaynımın dili ağırlaştı. H. R. Gürpınar … Çağatay Osmanlı Sözlük
agrumak — ağırlaşmak I, 273 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
ağırlaşma — is. Ağırlaşmak durumu … Çağatay Osmanlı Sözlük
dil — 1. is. 1) Ağız boşluğunda, tatmaya, yutkunmaya, sesleri boğumlamaya yarayan etli, uzun, hareketli organ, tat alma organı Ağzımı dolduran kocaman dil, kelimelere yer bırakmıyor ki... Y. Z. Ortaç 2) Birçok aletin uzun, yassı ve çoğu hareketli… … Çağatay Osmanlı Sözlük
fenalaşmak — nsz 1) Kötü bir duruma girmek İş fenalaştı. 2) Hastanın durumu ağırlaşmak 3) Ansızın bayılacak gibi olmak Kendisini tam Cemile nin karşısında görünce fenalaştı. M. C. Kuntay … Çağatay Osmanlı Sözlük
kurşunlaşmak — nsz Kurşun gibi ağırlaşmak ... bavulu kurşunlaştı, top gülleleri daha hafif gelirdi. T. Dursun K … Çağatay Osmanlı Sözlük
pelteleşmek — nsz 1) Pelte kıvamını almak 2) mec. Çok yorulmak Çok yoruluyorlardı elbet, gövdeleri pelteleşiyordu, kıpırdayacak hâlleri kalmıyordu. M. Uyguner 3) mec. Donuklaşmak, yumuşamak, ağırlaşmak Tramvay çanları bile sertliklerini kaybederek pelteleşmiş… … Çağatay Osmanlı Sözlük
çerlenmek — vücut ağırlaşmak, agrımak, hastalanmak I, 322; 11. 244, 245 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
küçenmek — gücü kuvveti kalmamak; zulmetmek; agırlaşmak, fazla yüklenmiş olmak II,148, 156 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
KEZZ — Boğazına çıkana kadar yemek. * Çok yemekten dolayı ağırlaşmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük