-
1 çekiştirmek
vt2) herumzerrensaçının örgülerini \çekiştirmek an den Zöpfen ihres Haares herumzupfen3) ( fig)birini \çekiştirmek über jdn herziehen -
2 çekiştirmek
çekiştirmek herumzerren; herumzupfen (-i an D); ziehen (an der Zigarette); fig herziehen (-i über jemanden); fam madig machen (-i jemanden); zwiebeln (-i jemanden) -
3 çekiştirmek
-i1) тяну́ть в ра́зные сто́роны2) тереби́ть, [по]дёргатьçocuk, annesinin eteğini çekiştirip duruyor — ребёнок без конца́ дёргает мать за подо́л
3) с уси́лием оторва́ть (от чего-л.)4) перен. злосло́вить, перемыва́ть ко́сточки, суда́чить (о ком-л.) -
4 çekiştirmek
v. criticize maliciously, pick, denigrate, hitch, backbite -
5 çekiştirmek
мучить, истязать -
6 çekiştirmek
убэн, гъэIэен, пыубыхьан -
7 çekiştirmek
κουτσομπολεύω -
8 çekiştirmek
اغتاب -
9 çekiştirmek
اغتاب [اِغْتابَ] -
10 çekiştirmek
"to pull (sth) at both ends; to run down, to backbite" -
11 çekiştirmek
/ı/ 1. to pull (something) at both ends. 2. to keep tugging. 3. to criticize (someone) behind his/her back, backbite. -
12 çekiştirmek, giybet etmek
УБЭН 1. (МЭУБЭ) -
13 birisini çekiştirmek
zemkirin -
14 arkasından çekiştirmek
to backbite -
15 اغتاب
çekiştirmek -
16 злословить
-
17 غيبت کردن
çekiştirmek; dedikodu yapmak; gıybet etmek -
18 τραβολογώ
çekiştirmek, (oraya buraya) sürüklemek -
19 kakalamak
1. أبرز [أَبْرَزَ]Anlamı: kakasını yapmak2. أخرج [أخْرَجَ]Anlamı: kakasını yapmak3. برز [بَرَّزَ]Anlamı: kakasını yapmak4. تبرز [تَبَرَّز]Anlamı: kakasını yapmak5. تبرز [تَبَرُّز]Anlamı: kakasını yapmak6. تغوط [تَغَوَّطَ]Anlamı: kakasını yapmak7. تغوط [تَغَوُّط]Anlamı: kakasını yapmak8. خرئ [خَرِئَ]Anlamı: kakasını yapmak9. دفر [دَفَرَ]Anlamı: sürekli çekiştirmek, itmek10. دفع [دَفَعَ]Anlamı: sürekli çekiştirmek, itmek11. زخم [زَخَمَ]Anlamı: sürekli çekiştirmek, itmek12. نهز [نَهَزَ]Anlamı: sürekli çekiştirmek, itmek -
20 backbite
v. arkasından konuşmak, çekiştirmek, kötülemek; iftira etmek* * *çekiştir* * *verb (to criticize a person when he is not present.) birinin arkasından çekiştirmek
См. также в других словарях:
çekiştirmek — i 1) Uçlarından tutarak ayrı yönlere doğru çekmek 2) Tekrar tekrar çekerek koparmak Bir şeye canı sıkıldığı vakit elini ensesine atar, saçının örgülerini yakalayarak çekiştirip dururdu. R. N. Güntekin 3) mec. Bir kimsenin kötü taraflarını uzun… … Çağatay Osmanlı Sözlük
çeldirmek — çekiştirmek … Beypazari ağzindan sözcükler
gıybet etmek — çekiştirmek, yermek … Çağatay Osmanlı Sözlük
aleyhinde (veya aleyhine) söylemek (veya bulunmak) — çekiştirmek, yermek Avrupalılar ordumuz aleyhine ne akıllarına gelirse söylerler. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
LEVM — Çekiştirmek. Birisinin yüzüne karşı kötü söz söylemek. Zemmetmek. Paylamak. Başa kakmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
çekiştirme — is. Çekiştirmek işi … Çağatay Osmanlı Sözlük
dedikodu — is. Başkalarını çekiştirmek ve kınamak üzere yapılan konuşma, kılükal Kız aleyhine hiçbir aykırı dedikodu çıkmadı. A. Gündüz Birleşik Sözler dedikodu kumkuması Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller … Çağatay Osmanlı Sözlük
fasıl — is., slı, Ar. faṣl 1) Bölüm, kısım, devre Kitabı kapadı, biraz durdu, sonra tekrar açarak o faslı sonuna kadar bir hamlede okudu. P. Safa 2) Dönem, devre Dönülmez akşamın ufkundayız, vakit çok geç / Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç. Y … Çağatay Osmanlı Sözlük
fitnelemek — i Çekiştirmek, yermek, gammazlamak, kovlamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
gammazlamak — i, e Birinin yaptığı işi, söylediği sözü yermek, kötülemek, birisini yerip çekiştirmek, kovlamak Ona, Celal seni müdüre gammazlıyor, haberin olsun, dedi. P. Safa … Çağatay Osmanlı Sözlük
geçmek — e, er 1) Bir yerden başka bir yere gitmek Elindeki kitabı bırakıp bulundukları odaya geçtim. T. Buğra 2) den Bir yandan girip diğer yandan çıkmak İplik iğne deliğinden zor geçti. 3) den Yol, araç veya akarsu bir yerin yakınından veya içinden… … Çağatay Osmanlı Sözlük