-
1 zincir
zincir Kette f; Reihe f (von Autos);dümen zinciri Ankerkette f;patinaj zinciri Schneekette f;tırtıllı zincir Raupenkette f;-i zincire vurmak in Ketten schlagen;olaylar zinciri eine Kette ( oder Reihe) von Ereignissen -
2 zincir
zincir s1) Kette fbirine \zincir vurmak ( elini ayağını bağlamak); jdn an Händen und Füßen fesseln; ( fig) ( özgürlüğünü elinden almak) jdn fesselnbirini \zincire vurmak jdn in Ketten legen [o schlagen]olaylar \zinciri eine Kette von Ereignissen -
3 zincir
п1) цепь, цепо́чкаzincir baklası — звено́ це́пи
zincir çengeli — крюк с цепны́м шки́вом
2) прям., перен. око́вы, кандалы́zincire çekmek — закова́ть в це́пи кого
4) цепь, ряд, се́рия (чего-л.) -
4 zincir
око́вы (мн) цепь (ж)* * *1) врз. цепь; цепо́чкаdemir zincir — я́корная цепь
otomobillerin bitmez tükenmez zinciri — бесконе́чная цепо́чка автомоби́лей
olaylar zinciri — цепь собы́тий
2) око́вы, кандалы́zincire vurmak — закова́ть кого-л. в кандалы́
-
5 zincir
zencîr--------zincîr -
6 zıncır
цепьzıncır buğumı - звено цепи -
7 zincir
богау; челтәр; чылбыр; зынҗыр -
8 zincir
цепь, цепочка- güvenlik zinciri
- kapı zinciri
- mesaha zinciri
- ölçme zinciri
- patinaj zinciri
- transmisyon zinciriİnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > zincir
-
9 zincir
n. bond, chain, fetter, gyve, iron, shackle, shackles, tether, guard chain* * *1. catena 2. chain 3. fetter (n.) 4. shackle (n.) 5. chain (n.) -
10 zincir
kajdany; łańcuch; łańcuszek -
11 zincir
гъучIыкIапс(э)/ гъущIкIапсэ, ХЪУРДЖАН ЗЭРЫХЪ -
12 zincir
пшъэхъу, гучIы кIапс -
13 zincir
αλυσίδα, καδένα -
14 zincir
جنزيرزنجيرسلسلة -
15 zincir
1. جنزير [جنْزِير]2. زنجير [زِنْجِير]3. سلسلة [سلسلة] -
16 zincir
"chain; fetters, irons; series, succession" -
17 zincir
"1. chain: saat zinciri watch chain. kapı zinciri door chain. tekerlek zinciri tire chain. 2. necklace (in the form of a chain); gold necklace. 3. chain, series, succession: dağlar zinciri chain of mountains. 4. formerly a heavy iron chain shackled to a prisoner´s ankle with a ring and tied to his back with a rope. - çekmek crocheting to do a chain stitch. -e vurmak /ı/ to put (someone) in chains; to put a pranga on (someone). " -
18 zincir
zəncir -
19 zincir
řetěz -
20 zincir baklası
İnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > zincir baklası
См. также в других словарях:
zincir — is., Far. zencīr 1) Birbirine geçmiş bir sıra metal halkadan oluşan bağ 2) Art arda gelen şeylerin oluşturduğu dizi Otomobillerin bitmez tükenmez zinciri üzerinden geçiyor. A. İlhan 3) Taşıtların kar veya buzda kaymaması için tekerleklerine… … Çağatay Osmanlı Sözlük
zincir vurmak — 1) (birine) elini ayağını bağlamak 2) (birine) özgürlüğünü elinden almak Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım, / Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım. M. A. Ersoy … Çağatay Osmanlı Sözlük
zincir gibi — art arda sıralanmış şey … Çağatay Osmanlı Sözlük
çulan — zincir, köstek, bend, boğa … Çağatay Osmanlı Sözlük
kişen — zincir, boğa … Çağatay Osmanlı Sözlük
kökene — zincir, bend, köstek … Çağatay Osmanlı Sözlük
CEBE — Zincir veya halkadan örme zırh. Cevşen … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
TEFEKKÜK — Zincir halkası gibi birbirinden ayrılma … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
pranga — is., esk., İt. branca Ağır cezalıların ayaklarına takılan kalın zincir Kafile, kelepçe, zincir ve pranga sesleri ile meydanı geçti. F. R. Atay Birleşik Sözler pranga cezası pranga kaçağı pranga mahkûmu Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller prangaya… … Çağatay Osmanlı Sözlük
SİLSİLE — Birbirine bağlanan, bir sıra meydana getiren şey. Zincir. Zincir gibi birbirine ekli ve bitişik olan. * Soy, sop. * Sıradağ. * Seri. Dizi. * Ard arda gelen şeylerin meydana getirdiği sıra … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
İstiklâl Marşı — The title of this article contains the characters İ, ş, ı, and â. Where they are unavailable or not desired, the name may be represented as Istiklal Marsi. İstiklâl Marşı English: Independence March … Wikipedia