-
1 zevk
أشرإعجاباغتباطانبساطبهجةتهللحبرحبورسرورسعادةفرحمسرة -
2 zevk
1. أشر [أَشَر]Anlamı: hoşa giden ve çekici bir şeyin elde edilmesinden, düşünülmesinden doğan hoş duygu2. إعجاب [إِعْجاب]Anlamı: güzeli çirkinden ayırt etme yetisi, beğeni3. اغتباط [اِغْتِباط]Anlamı: hoşa giden ve çekici bir şeyin elde edilmesinden, düşünülmesinden doğan hoş duygu4. انبساط [اِنْبِسَاط]Anlamı: hoşa giden ve çekici bir şeyin elde edilmesinden, düşünülmesinden doğan hoş duygu5. بهجة [بَهْجَة]Anlamı: hoşa giden ve çekici bir şeyin elde edilmesinden, düşünülmesinden doğan hoş duygu6. تهلل [تَهَلُّل]Anlamı: hoşa giden ve çekici bir şeyin elde edilmesinden, düşünülmesinden doğan hoş duygu7. حبر [حَبَر]Anlamı: hoşa giden ve çekici bir şeyin elde edilmesinden, düşünülmesinden doğan hoş duygu8. حبور [حُبُور]Anlamı: hoşa giden ve çekici bir şeyin elde edilmesinden, düşünülmesinden doğan hoş duygu9. سرور [سُرُور]Anlamı: hoşa giden ve çekici bir şeyin elde edilmesinden, düşünülmesinden doğan hoş duygu10. سعادة [سَعَادَة]Anlamı: hoşa giden ve çekici bir şeyin elde edilmesinden, düşünülmesinden doğan hoş duygu11. فرح [فَرَح]Anlamı: hoşa giden ve çekici bir şeyin elde edilmesinden, düşünülmesinden doğan hoş duygu12. مسرة [مَسَرَّة]Anlamı: hoşa giden ve çekici bir şeyin elde edilmesinden, düşünülmesinden doğan hoş duygu -
3 zehrolmak
1. اغتم [اِغْتَمَّ]2. حزن [حَزَنَ]3. حزن [حَزِنَ] -
4 amatör
هاو [هاو] -
5 mazoşist
ماسوشتي [مَاسُوشْتِيّ]Anlamı: eziyet çekerek cinsel zevk alan -
6 mazoşizm
ماسوشتية [مَاسُوشْتِيَّة]
См. также в других словарях:
zevk — is., Ar. ẕevḳ 1) Hoşa giden veya çekici bir şeyin elde edilmesinden, düşünülmesinden doğan hoş duygu, haz İçtik bu nadir içkiyi yıllarca kanmadık / Bir böyle zevke tek bir ömür yetmiyor yazık. Y. K. Beyatlı 2) Güzeli çirkinden ayırt etme yetisi,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
ZEVK-CÛ — (C. : Zevkcuyân) f. Zevkine düşkün. Zevk arıyan … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ZEVK-İ SELİM — En temiz, nezih ve en yüksek derecedeki zevk. Selâmette olan zevk. Meşru dairedeki zevk. * Sezme kabiliyeti … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
zevk almak (veya duymak) — (bir şeyden) hoşlanmak, beğenmek Sokaktaki adam kişiliğine bürünmekten çok zevk alırdı. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
ZEVK-BAHŞ — f. Zevk veren, eğlendiren, neşelendiren. * Meşhur bir cins lâle … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ZEVK-ÂLUD — f. Zevkli, zevk karışık … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
zevk — (A.) [ قوذ ] 1. beğeni, hoşlanma. 2. tat … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
ZEVK — Lezzet alma, hoşa gitme, tatma. * Hoş, hoşa giden. Mânevi haz. * Boş vakit geçirmek. Eğlenmek. * Alay etmek. Güzeli çirkinden ayırma kabiliyeti.(Hayatın zevkini ve lezzetini isterseniz, hayatınızı iman ile hayatlandırınız ve ferâizle… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
zevk ehli — is. Eğlenmeyi seven kişi … Çağatay Osmanlı Sözlük
zevk etmek — eğlenmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
zevk için — 1) yalnız eğlenmek için 2) alay etmek için … Çağatay Osmanlı Sözlük