Перевод: с турецкого на немецкий

с немецкого на турецкий

yosunlu

См. также в других словарях:

  • yosunlu — sf. Yosunu olan, yosunla kaplanmış olan Yosunlu kavuğumla yere yaslanmış bir taş üstüne çöküyorum. Y. Z. Ortaç …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yosunlu — sif. Üstünü yosun basmış, yosunla örtülmüş. Yosunlu gölməçə …   Azərbaycan dilinin izahlı lüğəti

  • böcekli — sf. İçinde veya üstünde böcek bulunan, böceklenmiş Üstleri yosunlu, içleri böcekli bu durgun, kokak sular insandaki içmek isteğini kesiyor. R. H. Karay …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kırba — is., esk., Ar. ḳirba 1) Sakaların içinde su taşıdıkları ağzı dar, altı geniş, deriden yapılmış kap, su kabı, matara Nihayet bir çobanın kırbasında yosunlu, tozlu, berbat bir su ele geçirmişler. 2) mec. Çok su içen kimse 3) hlk. Çocuklarda karın… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kokak — sf., ğı, hlk. Kötü, pis kokan Üstleri yosunlu, içleri böcekli bu durgun, kokak sular insandaki içmek isteğini kesiyor. R. H. Karay Birleşik Sözler kokak ağaç …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yosunlaşmak — nsz Yosunlu duruma gelmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • insan ayağı değmemiş (veya basmamış) — içine insan girmemiş, içinde insan olmayan Yine yeşil yosunlu, insan ayağı değmemiş gibi yokuşlar var ağaçlı... S. F. Abasıyanık …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ETAN — f. Dişi eşek. * Bir kısmı havada, bir kısmı suyun içinde kalan kaya; yosunlu taş. * Kuyu kenarında üstüne oturup su içmeye mahsus ta …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»