Перевод: со всех языков на немецкий

с немецкого на все языки

yetmek

См. также в других словарях:

  • yetmek — yetişmek, erişmek II, 314bkz: çetmek, yetmek yetmek, yedeğinde götürmek II, 314 yetişmek, erişmek I, 192, 421, 424; II, 274, 314; III, 406bkz: çetmek, yetmek …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • yetmek — nsz, er 1) Bir gereksinimi karşılayacak, giderecek nicelikte olmak Hasan ın gücü yetse belki de dayak atacak. H. E. Adıvar 2) e Yeterli sebep olmak Bir sigara bir ormanı yakmaya yeter. 3) Kötü bir davranış, durum, tutum yeterli olmak, kâfi gelmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • vadesi gelmek (veya yetmek) — 1) süresi dolmak, zamanı gelmek 2) mec. ömrü sona ermek, eceli gelmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • gücü yetmek (veya yetmemek) — eldeki imkânlarla ancak altından kalkabilmek, üstesinden gelebilmek Zaman zaman, şiirin ne olduğunu elimin erdiği, gücümün yettiği kadar anlatmaya çalıştım. O. V. Kanık …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ölüsü bile yetmek — en zayıf olduğu durumda bile başarılı olmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • günü yetmek — 1) ölüm zamanı gelmek 2) gebe için doğum vakti gelmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • canına yetmek — katlanamayacak duruma gelmek, bezmek, bıkmak El kapısı kızcağızın öyle canına yetmişti ki soğan ekmeğe bile razı. H. Taner …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • imana yetmek — usandırmak, bezdirmek, cana tak etme …   Beypazari ağzindan sözcükler

  • kâfi gelmek — yetmek, yetişmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kifayet etmek — yetmek, yeterli olmak Kazandığım para benim sade hayatıma kifayet ediyor. H. E. Adıvar …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • çetmek — eri;mek II, 314bkz: yetmek, yetmek …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»