-
1 yetiştirmek
-
2 yetiştirmek
yetiştirmek kaus von yetişmek; (-e -i) jemanden bringen (z.B. trene zur Bahn); etwas beschaffen; Buch, Handlung abschließen (bis zu); Kind großziehen; Nachricht leiten an A, zukommen lassen (jemandem); Tabak anbauen; Tiere züchten; Person ausbilden; BOT züchten, anbauen -
3 yetiştirmek
выра́щивать культиви́ровать* * *-i, -e1) доставля́ть; доставля́ть во́время; успева́тьyazıyı saat ikiye yetiştirir misin? — ты суме́ешь зако́нчить статью́ к двум часа́м?
2) сообща́ть, передава́ть (новость и т. п.)3) воспи́тывать, пе́стоватьçocuk yetiştirmek — воспи́тывать ребёнка
4) обуча́ть, дава́ть образова́ние5) выра́щивать, разводи́тьbuğday yetiştirmek — выра́щивать пшени́цу
hayvan yetiştirmek — разводи́ть скот
-
4 yetiştirmek
1) В, Д доставля́ть; достава́тьben sizi trene yetiştiririm — я доста́влю вас на по́езд
2) сообща́ть, передава́ть (новость и т. п.)3) В воспи́тыватьçocuk yetiştirmek — воспи́тывать ребёнка
4) выра́щивать, взра́щивать; разводи́ть -
5 yetiştirmek
1) (beslemek, eğitmek, okutmak) пIун/пIын, ГЪЭСЭН, ЕГЪЭДЖЭН3) (saç/sakal/tırnak uzatmak) ГЪЭКIЫН; (ЕГЪЭКI(Ы)4) (ulaştırmak) НЭГЪЭСЫН, ЛЪЫГЪЭIЭСЫН -
6 yetiştirmek
җитештерү; тәрбияләү; үстерү -
7 yetiştirmek
v. breed, bring up, coach, cradle, cultivate, discipline, educate, farm, groom, grow, nurture, produce, raise, rear, rush, school, train, turn out* * *educate -
8 yetiştirmek
gihandin--------perwerde kirin--------xwedî kirin -
9 yetiştirmek
hodować; wychowywać -
10 yetiştirmek
1. нэгъэсын, пIун, гъэсэн, егъэджэн
2. (bitki) гъэкIын, къэгъэкIын, егъэкIы -
11 yetiştirmek
أتمأسمعأشعرأكملأنتجأوصل -
12 yetiştirmek
1. أتم [أَتَمَّ]Anlamı: tamamlamak2. أسمع [أَسْمَعَ]Anlamı: duyurmak3. أشعر [أَشْعَرَ]Anlamı: duyurmak4. أكمل [أَكْمَلَ]Anlamı: tamamlamak5. أنتج [أَنْتَجَ]Anlamı: üretmek6. أوصل [أَوْصَلَ]Anlamı: ulaşmasını sağlamak -
13 yetiştirmek
"to bring sb up, to nurture; to breed; to train; to coach; to bring sb on; to grow, to raise, to cultivate; to send (information); to make do, to manage; to throw up" -
14 yetiştirmek
"1. /ı, a/ to get (someone, something) to (a place) in time. 2. /ı, a/ to have (one person) catch up with (another). 3. /ı, a/ to get (something) done or ready in time for. 4. /ı, a/ to bring (one person) to the aid of (another) in time. 5. /ı, a/ to make (one thing) reach (another): İpi o ağaca yetiştiremiyorum. I can´t make the rope reach that tree. 6. /ı/ to make (something) suffice. 7. /ı/ to raise (children, animals, plants). 8. /ı/ to train (animals). 9. /ı/ to educate. 10. /ı, a/ to enable (someone) to live long enough to know (someone, something); to enable (someone) to be born early enough to know (someone, something). 11. /ı, a/ to tell (someone) (something that he wasn´t meant to hear)." -
15 yetiştirmek
pěstovat; vychovat; vychovávat; vypěstovat -
16 gelişigüzel yetiştirmek
v. drag up -
17 hastaneye yetiştirmek
v. rush smb. to the hospital -
18 iyi çiçek yetiştirmek
have green fingers, have green thumb -
19 melez olarak yetiştirmek
v. hybridize -
20 serada yetiştirmek
v. force
См. также в других словарях:
yetiştirmek — i, e 1) Birini, bir şeyi gitmekte veya gitmek üzere olan bir kimse veya şeye ulaştırmak, ulaşmasını sağlamak 2) Vaktinde hazır olmasını sağlamak, tamamlamak, bitirmek Kitabı önümüzdeki aya yetiştireceğim. 3) Birini gerekli bir iş için tam… … Çağatay Osmanlı Sözlük
laf yetiştirmek — birinin söylediklerine olur olmaz karşılık vermek, çene yarıştırmaya kalkmak Evin hanımı sokaktan geçene laf yetiştirmek için vakit yitirmemeli. S. İleri … Çağatay Osmanlı Sözlük
söz yetiştirmek — 1) laf yetiştirmek Kadın, kocasına söz yetiştirmeyi bıraktı, konuk kadına baktı. B. Günel 2) birinin söylediğini başkasına götürmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
lakırtı yetiştirmek — bir söze karşılık vermekte gecikmemek Birbirine lakırtı yetiştirmeye, cevap bulmaya çalışıyorlar . M. Ş. Esendal … Çağatay Osmanlı Sözlük
çocuk yetiştirmek — çocuğu topluma yararlı bir duruma getirmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
TEEDDİ — Yetiştirmek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
çırıtman — yetiştirmek, yetiştirecek kişi … Beypazari ağzindan sözcükler
yetirmek — yetiştirmek, denk getirmek … Beypazari ağzindan sözcükler
yetirmek — i, e, hlk. 1) Bitirmek, tamamlamak 2) Besleyip büyütmek, yetiştirmek 3) Yetiştirmek, idare etmek Parayı yetirmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
TENMİYE — (Nemâ. dan) Büyütmek. Yetiştirmek. Artırmak. Bereketlenmek. * Fesad veren haber yetiştirmek. * Ateş içine odun atmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
acemi ocağı — is., tar. Osmanlı ordusuna kapı kulu eri yetiştirmek için kurulan okul … Çağatay Osmanlı Sözlük