-
1 Hoch
-
2 Gesundheit
kein pl sağlık, sıhhat;auf Ihre \Gesundheit! sağlığınıza!, sıhhatinize!;bei guter \Gesundheit sein sağlığı yerinde olmak;\Gesundheit! ( beim Niesen) çok yaşa!; ( beim zweiten Mal) bin yaşa! -
3 wild
1) ( Volk) vahşi, yabanıl, ilkel yaşayan; ( Tier) vahşi, yabani, yabanıl; ( Pflanze) yabani, yabanıl; ( Landschaft) vahşi, insan ayağı değmemiş;\wilde Rose/Ziege yaban gülü/keçisi;\wild wachsend yabanıljdn \wild machen ( fig) birini kudurtmak, birini kızdırmak [o öfkelendirmek];ein \wilder Zorn ergriff ihn ( fig) öfke topuklarına çıktı;ein \wildes Durcheinander karmakarışık, keşmekeşlik;\wild entschlossen sein ( fam) kesin karar vermiş olmak;\wild werden vahşileşmek, kudurmak, ele avuca sığmamak;\wild zelten kaçak kamp yapmak;\wilde Ehe ( fig) nikâhsız yaşama;\wilder Streik ( fig) yasa dışı grev4) ( Kinder) haşarı, azgın, kuduruk, çok yaramaz, ele avuca sığmaz -
4 Gesetz
Gesetz n <Gesetzes; Gesetze> kanun, yasa;nach dem Gesetz kanuna göre;vor dem Gesetz kanun karşısında -
5 Gesetzgeber
Gesetzgeber m <Gesetzgebers; Gesetzgeber> yasa koyucu -
6 Gesundheit
Gesundheit f <Gesundheit; o pl> sağlık;auf jemandes Gesundheit trinken b-nin sağlığına içmek;Gesundheit! beim Niesen çok yaşa! -
7 Gleichheitsgrundsatz
Gleichheitsgrundsatz m, Gleichheitsprinzip n (yasa önünde) eşitlik ilkesi -
8 Gleichheitsprinzip
Gleichheitsgrundsatz m, Gleichheitsprinzip n (yasa önünde) eşitlik ilkesi -
9 hochleben
hochleben v/i <-ge-, h>: hochleben lassen -e «yaşa!» diye bağırmak -
10 Rechtsweg
Rechtsweg m yargı yolu;auf dem Rechtsweg yargı yoluyla, yasal yoldan;den Rechtsweg beschreiten yasa yoluna başvurmak -
11 untergraben
-
12 Zuruf
Zuruf m <Zurufs; Zurufe>: durch Zuruf yaşa – varol sesleriyle -
13 altersbedingt
1) (durch das Lebensalter \altersbedingt) yaşa bağlı2) (durch hohes Alter \altersbedingt) yaşlılığa bağlı -
14 anlegen
an|legenlängsseits \anlegen aborda etmek, karınlamakII vteine Leiter \anlegen an die Wand duvara bir merdiven dayamak3) ( Gewehr) nişan almakdie Trauer \anlegen yasa bürünmek5) ( einrichten) yerleştirmek; ( Garten) yapmak, donatmak; ( Straße, Liste, Vorräte) yapmak; ( gründen) kurmak; ( bauen) yapmak ( Akte); açmak; bergb ( Stollen) açmak7) ( bezahlen) ödemek8) ( absehen)du legst es wohl auf einen Streit mit mir an anlaşılan benimle kavga etmeye niyetin var9) ( ausrichten)der Film ist auf drei Stunden angelegt film üç saat için yapılmıştırjdm einen Verband \anlegen birini bandajlamak; ( Fesseln) takmak;dem Pferd das Geschirr \anlegen ata koşum geçirmekIII vrsich \anlegen ( streiten) kavga etmek -
15 außerhalb
I präp dışında;\außerhalb der Stadt kentin [o şehrin] dışında;\außerhalb der Geschäftszeiten iş saatleri dışında;\außerhalb der Legalität yasa [o kanun] dışıII adv;\außerhalb wohnen ( fam) ( auswärts wohnen) dışarlıkta [o taşrada] oturmak -
16 Gesetz
Gesetz <-es, -e> [gə'zɛts] ntyasa, kanun -
17 Gesetzbuch
-
18 Gesetzentwurf
kanun tasarısı, yasa tasarısı -
19 Gesetzesvorlage
yasa önerisi -
20 Gesetzgeber
Gesetzgeber <-s, -> myasa koyucu
См. также в других словарях:
Yasa — was a bhikkhu during the time of Gautama Buddha. He was the sixth bhikkhu in the Buddha’s sangha and was the sixth to achieve arahanthood. Yasa lived in the 6th century BCE in what is now Uttar Pradesh and Bihar in northern India.Yasa was raised… … Wikipedia
Yasa'ur — (d. 1320) was a Chagatai prince who launched a revolt against the Ilkhan Abu Sa id. He was the son of Chübei, and a great great grandson of Chagatai Khan.Yasa ur had originally resided within the Chagatai ulus . In 1314 he participated in a… … Wikipedia
Yasa — Gesprochen in Kamerun, Äquatorialguinea, Gabun Sprecher 2400 Linguistische Klassifikation Niger Kongo Sprachen Benue Kongo Sprachen Bantoide Sprachen Bantusp … Deutsch Wikipedia
yasa — is. 1) Olayların gidişinde olağan dışına yer vermeyen, değişmezlik ve mecburiyet gösteren kural Doğa yasaları. 2) huk. Devletin yasama organları tarafından konulan ve uyulması gereken kurallar bütünü, kanun Ceza yasası. 3) Bilimde çok sayıda… … Çağatay Osmanlı Sözlük
yaşa — ünl. Hoşnutluk, sevinç vb. duyguları anlatmak için söylenen bir söz, yaşasın Ey vatan, ey mübarek vatan, bin yaşa! T. Fikret … Çağatay Osmanlı Sözlük
yasa — is. <türkcə> Qanun. Ana yasa (konstitusiya) … Azərbaycan dilinin izahlı lüğəti
yasa koyucu — yasa yapma veya koyma yetkisi olan, kanun koyucu, vazııkanun … Hukuk Sözlüğü
yasa dışı — sf., huk. Yasalara, yasa kurallarına uymayan, kanun dışı, gayrikanuni, illegal Sakın ha, yasa dışı işlere kalkışıp da bunca temiz gökdelene gölge düşürme. T. Yücel … Çağatay Osmanlı Sözlük
yasa teklifi — is., huk. Meclis üyelerinin meclise sunmak üzere hazırladıkları kanun örneği, yasa önerisi, yasa önerisi, kanun teklifi … Çağatay Osmanlı Sözlük
yasa teklifi — meclis üyelerinin meclise sunmak üzere hazırladıkları kanun örneği, yasa önerisi, yasa önerisi, kanun teklifi … Hukuk Sözlüğü
yasa koyucu — sf., huk. Yasa yapma veya koyma yetkisi olan, kanun koyucu, vazııkanun … Çağatay Osmanlı Sözlük